Uykum yok translate English
139 parallel translation
- Ama uykum yok.
- But I'm not a bit sleepy.
Benim de uykum yok, zaten.
I ain't sleepy either.
Pek uykum yok.
I'm not very sleepy.
Hiç uykum yok, ya sizin?
I'm not a bit sleepy, are you?
Uykum yok, sadece düşünüyorum.
I'm not sleepy, I'm just thinking.
Ama uykum yok. Çalışmak zorundayım.
- But I'm not sleepy, and I have work to do.
Yorulmadım, tam tersine hiç uykum yok.
No, I'm not the least bit tired. In fact, I've never felt so wide awake.
- Uykum yok!
- I'm not sleepy!
- Ama uykum yok.
- But I'm not sleepy.
- Uykum yok.
- I'm not sleepy.
- Saat 5 olmuş ama hâlen uykum yok.
It's 5 : 00 already, and I'm not the least bit sleepy.
Hayır. Pek uykum yok.
No, I'm not sleepy.
Uykum yok, gece kulübüne gidelim.
I can't sleep. We'll go to a nightclub.
- Ama uykum yok ki.
- Oh, I'm alright.
Uykum yok.
I'm not sleepy.
Uykum yok ki anne.
I'm not sleepy
Uykum yok!
I'm not sleepy!
Uykum yok.
I'm not tired. It's Mexico.
Dün gece hiç uyumadım. - Yine de hala hiç uykum yok. - Bir şey mi oldu?
I didn't get any sleep last night, yet I don't feel a bit tired.
Benim de hiç uykum yok.
I'm not sleepy, either.
Bu gece buradaki onca güzel kadından sonra sonuç şu ki, pek uykum yok.
With all of the beautiful women that were here tonight the result is I don't feel much like sleeping.
- Hayır, hiç uykum yok.
- Not at all.
Uykum yok, yatağın etrafında dostlarımın olması hoşuma gidiyor.
I'm not sleepy, and I enjoy company around my bed.
Uykum yok.
I ain`t sleepy.
Zaten uykum yok.
I'm not sleepy anyway.
Hayır, uykum yok.
No, I couldn't sleep.
Bu gece pek uykum yok.
I'm not sleepy tonight.
Benim uykum yok, bayan Susy.
I'm not sleepy, Miss Susy.
Uykum yok.
I don't feel sleepy.
Zaten benim uykum yok.
I don't wanna go to sleep anyway. Do you?
- Benim pek uykum yok. Senin?
- I'm not really sleepy, are you?
Her nedense hiç uykum yok, ya senin?
I don't feel sleepy somehow, do you?
Pek uykum yok da.
- I'm not tired.
Hayır, uykum yok. Onu getireceğim.
No, I'm not tired.
Ama Maxwell, uykum yok benim.
Maxwell, I'm not tired.
Hiç uykum yok.
I haven't the slightest desire to sleep.
Yatıyorum ama uykum yok.
Just hang up, but you won't sleep.
Uykum yok, seni sıkmaz değil mi?
I'm not at all sleepy.
Uykum yok.
I'm not tired.
On sekiz saatliktir yatım var ve hiç uykum yok.
Uh... Listen, I have got an 18-hour layover, and I'm not the least bit sleepy.
Benim uykum yok, ışık açık kalsın.
I'm not sleeping with the lights on.
Artık uykum yok.
Guys, I'm not so sleepy anymore.
- Uykum yok. - Ne demek bu?
- What do you mean?
Uykum yok.
I can ´ t sleep.
Benim henüz uykum yok.
I'm gonna be up for a while.
Benim uykum yok.
But I'm not sleepy.
Uykum yok.
I can't sleep.
- Uykum yok.
I'm not sleepy.
Uykum da yok zaten.
I'm not sleepy, though.
Uykum gelmedi ve gidecek bir yerim yok.
I'm not sleepy and there is no place I'm going to "
Evet. İşte buradayım. Kontrollü, ilaç yok baş ağrım yok, uykum düzenli.
Yeah, and here I am, in control, off meds no headaches, sleeping sound.
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yok mu 410
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yok mu 410
yoksa ben 17
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yok bir şey 967
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yok bir şey 967
yoktu 131
yoksa ne 75
yok musun 43
yok et 47
yok yahu 26
yoksa seni öldürürüm 37
yoksa o 24
yok etmek 16
yok efendim 65
yok hayır 73
yoksa ne 75
yok musun 43
yok et 47
yok yahu 26
yoksa seni öldürürüm 37
yoksa o 24
yok etmek 16
yok efendim 65
yok hayır 73