Yaklaşık translate English
19,818 parallel translation
Yaklaşık bir ay.
About a month.
Belalı kovboylar Arizona bölgesinin çeşitli yerlerinde yaklaşık 300 sığır soygunu, kaçakçılık ve hırsızlık yapmışlardı. Ülke genelinde kötü bir şöhretleri vardı.
The Cochise Cowboys are made up of nearly 300 cattle rustlers, smugglers and bandits spread out across the Arizona territory who have developed a notorious reputation across the country.
Yaklaşık 1 yıl önce senin gibi bir kadınla tanıştım.
A year ago, just about, I met a woman a lot like you.
- Yani yukarı çıkmamız yaklaşık 5 saat sürecek.
Okay, so that's about four to five hours up. All right!
Yaklaşık olarak % 75.
Around 75 %... ballpark.
Yaklaşık 600 adam.
About 600 men.
Ekselansları, her gün yaklaşık olarak 10 kilometre yürüyeceğiz ve yolculuk 1500 kilometre.
Your Highness, we will walk for about 12 miles a day, and the whole journey is 1,100 miles.
Orada yeraltında yaklaşık bir sene yaşadım.
I lived there, underground, for almost a year.
Yaklaşık sekiz saat.
About eight hours.
Yani, yaklaşık 30-35 gibi bir şeydi.
I mean, more like, what am I, 35, 30?
Yaklaşık bir yıl önce oraya gömüldüğünü düşünüyoruz.
We think he's been buried there for about a year.
Yaklaşık 15 dakikan var Hayatınızı kurtarmak ve izlerimizi korumak için.
I have about 15 minutes to save your life and cover our tracks.
- Yaklaşık bir hafta önce.
Oh, er, about a week ago.
Yaklaşık, senin boyutlarında aslında.
He must have been... well, just about your size, actually.
- Yaklaşık dört senedir.
About four years.
Bu... Arka tarafta yaklaşık bir saat önce saklı halde buldum.
I found it hidden in the back about an hour ago.
Yaklaşık 100 bin dolar.
It's about 100 grand.
Kaza yaklaşık bir sene sonra oldu.
The accident happened about a year later.
Sizi yaklaşık... bir ay önce aramıştım.
I called you about a month ago.
Kocası intihar etmiş ve ben bu adamla yaklaşık 6 ay uğraşmışım.
New info : her husband committed suicide. I worked on him for about 6 months.
Yaklaşık 28 günde bir olur, kişiye göre değişir.
Happens every 28 days, give or take a few, Depending on the lady.
Yaklaşık iki yıl önce, 22 Kasım gecesi, Sfpd anonim bir çağrı aldı Onları araştırmaya yönlendiren
Nearly two years ago, on the night of November 22nd, the SFPD received an anonymous call which lead them to investigate what proved to be multiple murder, four dead bodies, and you unconscious- - yes, yes, yes.
Polisleri bir telefondan aradım Çubuğun arkasında yaklaşık bir blok ötede.
I called the cops from a phone in the back of the bar about a block away.
Henry "Hank" Willis'le görüşmeye gittiğini sanıyoruz. Williamsport, Pennsylvania'dan 25 yaşındaki yüksek lisans öğrencisi ve yaklaşık 600 Amerikan vatandaşı gibi Mısır'da okuyor.
We think he was there to meet Henry "Hank" Willis, a 25-year-old American graduate student from Williamsport, Pennsylvania, who, like nearly 600 other U.S. citizens is currently studying in Egypt.
En iyi tahminle, atlama bölgesine yaklaşık on dakikalık bir uçuş süremiz vardı.
My best guess is we had about ten minutes of flight time left to the drop zone.
Teller kurulmadan önce dün yaklaşık 5 : 00'a kadar tüm arama ve mesajlarını takip eetik.
We've tracked all calls and texts until approximately 5 : 00 yesterday, before the fences went up.
Dün yaklaşık olarak 16 : 30'da Sayid Nassir, İlk Hasta olduğuna inanılan adam Atlanta Merkez Hastanesi'nde öldü.
SAVAGE ON TV : At approximately 4 : 30 P.M. yesterday, Sayid Nassir, the man believed to be patient zero, died at Atlanta Midtown Hospital.
Çünkü haritalar düz, burası yaklaşık 300 metre derinlikte.
That's'cause maps are flat. This is, like, 1,000 feet deep.
Barry, köprüde şu anda yaklaşık 200 insan var.
Barry, there's about 200 people on that bridge right now.
Yaklaşık altı yaşında.
About six years old.
Yaklaşık 1 sene önce kaybolmuştu. Tam da burada.
He disappeared a year ago right here.
Yaklaşık 1900 megahertz.
About 1,900 megahertz.
Yaklaşık 40 yıl olmuştur.
That'd be around 40 years by now.
Oraya geleli yaklaşık bir yıl olmuştu.
It was nearly a year till he come out.
Son 72 saatte bir sürü görüşme yapmış, aramalar yaklaşık 720 kilometre uzağınızdan yani İstanbul içi ve çevresinden yapılmış.
In the last 72 hours, he had a pretty steady stream of calls coming back and forth between cell towers about 450 miles from you... in and around Istanbul.
Yaklaşık 10 dakikadır orada bulunuyorlar ve ICO meselesini konuştukları farz ediliyor.
They've been in there for about ten minutes, supposedly discussing the ICO situation.
Yine diyelim ki anne, farzı misal, Danny'nin peşindeki o adamların ki onlardan çaldığı uyuşturucunun değeri yaklaşık iki milyon dolar olsun Danny'yi bulmaları an meseleseymiş.
Let's just say, hypothetically, the people that were looking for Danny, Mom... and the near two million dollars in drugs that he stole from these people... they were getting very, very close to finding him.
Yaklaşık 5 dakika.
About five minutes.
"Yaklaşık 50 yıl önce..."
"Little more than 50 years ago..."
Yaklaşık 50 yıl önce Nairobi vahşi bir bölgeydi. Vahşi hayvanların yaşadığı ve nadiren uğrayan göçmen çobanların dışında yerleşimin olmadığı bir yerdi.
Little more than 50 years ago, Nairobi was a savage place, the home of wild animals and uninhabited except for the occasional band of nomadic herdsmen.
Oyların yaklaşık % 7'si diyebilir miyiz?
What, roughly, uh, 7 % of the vote?
Yaklaşık iki ay önce, bazı çalışanlarımız Tetra-Bit'in sistemlerine solucan yerleştirdi.
About two months ago, some of our people wormed their way into Tetra-Bit's system.
Evet, yaklaşık bir saat önce içeri girdi.
Yeah, he walked in about an hour ago.
Scarsdale'deki aile şirketinde muhasebeci olarak çalışan, yaklaşık ki yılını İsrail Savunma Ordusunda geçiren, Quantico'da, şiddet nedeniyle atılmadan önce eğitim gören kişi...
Worked as an accountant for your family's business in Scarsdale, spent nearly two years in the Israeli Defense Forces, trained at Quantico before being terminated for violence against a fellow NAT.
Yaklaşık bir yıl önce kendini asmış.
He hanged himself a little over a year ago.
Yaklaşık beş yıl önce Batı yakasındaymış.
Made it to the West Coast about five years ago.
Arkadaşımın dosyaları indirmesi ve şifrelerini çözmesi yaklaşık iki saniyesini alacak.
It's gonna take my friend here about two fucking seconds to download those files and decrypt them.
Çünkü yaklaşık 10 saatimiz kadı.
'Cause we're down to, like, 10 hours.
Sanki bu yıl yeteri kadar zorlu değilmiş gibi senato da el değiştirdi. Tam da ülkenin geleceğini belirleyecek başkanlık seçimi yaklaşırken.
And as if this year weren't dramatic enough, the senate has changed hands in the midst of a presidential fight for the future of this country.
Onlara yaklaşırken yanında hep bir kız olurdu.
He always had a girl with him when he approached them.
saat de yaklaşık 16 : 00?
It's almost 4 : 00 p.m.?
yaklaşık olarak 54
yaklaşık 2 18
yaklaşık 1 43
yaklaşıyor 99
yaklaşın 139
yaklaş 303
yaklaşma 142
yaklaşıyoruz 63
yaklaşıyorum 20
yaklaştık 32
yaklaşık 2 18
yaklaşık 1 43
yaklaşıyor 99
yaklaşın 139
yaklaş 303
yaklaşma 142
yaklaşıyoruz 63
yaklaşıyorum 20
yaklaştık 32