Yan translate English
213,049 parallel translation
Bu yüz ifadesini sadece sikin yanıyorken yaparsın.
You only make that face when your dick is on fire.
Anton'ı neden yanında götürüyorsun?
Why do we have to take Anton with us?
Hain bir iman yanılsaması olmayan dünyaya ne oldu?
What happened to a world without the treacherous illusion of faith?
Yanında birisinin bulunmasına, ne oldu?
What about the buddy system?
Hayır, belki de garnitürlerin yanına koymalıyız.
Oh no, maybe with the side dishes.
Garnitürlerin yanında?
Side dishes?
Şu anda Aynsley'nin annesinin yanında kalıyoruz.
We're up at Aynsley's mother's now.
Uyan! Yanındayım.
- I don't even know.
Yanındayım, uyan.
I'm right here. I'm right here. Wake up.
Doğrudan Rachel Duncan'ın yanına gittin ve Helena'nın saklandığı yeri söylemedin.
You went toe to toe with Rachel Duncan and didn't give up where Helena is hiding.
Sophia, kardeşlerini görürsen yanıma yolla.
Sophia, if you see your brothers, send them my way.
Constantine onun yanına bir Rauschenberg asmıştı. İkisi arasındaki değişmeyen geleneği konuşurduk.
Constantine hung a Rauschenberg next to it and would talk about the unbroken tradition between the two.
Yalnızca yanına oturdum.
I just sat next to her.
Yanılmıyor.
She's not wrong.
Birimiz bebeklerin nereden geldiği hakkında yanılıyor.
Well, one of us is wrong about where babies come from.
Yanımda olacak mısın?
And you gonna roll with me?
Cesedin yanında bunu da bulduk.
We also found this by the body.
Ama yanık izine bak.
But look at this burn pattern.
Olay Yeri İnceleme mezarın yanında kovan bulmuş.
CSI found a shell casing next to the empty grave.
45 numara izlerin yanında olduğundan bence meçhul kişiyi vuran saldırgandan geliyor.
Now based on its position next to the size 12 footprints, I think it was ejected when the assailant shot our John Doe.
Zion dört yıl ıslahevinde yatmış, sonra da Damian'ın yanına Mercy Cross'taki üssüne taşınmış. Ve tahmin edeyim, öldürmeye devam etmiş.
It looks like Zion served four years in juvie for the murder, then he moved back in with Damian at his Mercy Cross fortification.
"Bir melek yanı başımda yatıyor."
"An angel lies next to me."
Toaster Strudel'ların hemen yanında.
Like, maybe a hairy arm. Right by a box of Toaster Strudels.
Güvenli bölgedeyiz sandık ama bir anda bir araba patladı. Yanımdaki güvenlik beni oradan sürükleyerek uzaklaştırdı.
We thought we were in a safe zone, but out of nowhere, this car explodes, and I had to get dragged out of there by my security detail.
Senin yerin benim yanım
Your place is with me.
Ben yanında olacağım.
- Colt! - I'm gonna be there with you.
Yanında mide hapıyla iyi gider.
That would go good with a side of cornbread and Prilosec.
Yanılıyorsun.
Oh, that's not true.
Amele yanığı enseni kapamak için uzun bırakayım mı?
I gotta leave it a little long here to cover up some of that red neck.
Sana uzandım ama yanımda yoktun.
I just... I reached for you and you weren't there.
Neden yanıldığınızı üç nedenle açıklayayım.
I'll give you three reasons why you're wrong.
Ne diyecekseniz Colt'un yanında diyebilirsiniz.
Whatever you have to say to me, you can say in front of Colt.
Colt yanında olacak.
Colt's gonna be there for you.
Sadece yanında ol.
Just be there for her.
15 yıldır su kulesinin yanından geçe geçe hissizleştim.
I mean, I have been for 15 years, drivin'past the water tower.
Bu bebeği doğuracak olsaydın seni hastaneye götürür ve başından sonuna kadar yanında olurdum.
I mean, if we were havin'this baby, I would drive you to the hospital and I'd be there for the entire thing.
Göletin yanında ölü bir buzağı buldum.
Found a dead heifer down by the pond.
Maggie'ye ne diyeceksen benim yanımda söyleyebilirsin.
Anything you have to say to Maggie, you can say in front of me.
Heather daha yapılı ama Abby'nin de deli bir yanı var.
Heather's got the reach, but... Abby's got that crazy, you know?
Sanırım sırf onu yanımda hissetmek için kokusunu içime çektim.
And I smelled it just to bring him back, I guess.
Birkaç aydır babamın yanında çalışıyorsun.
You're working for dad for a few months.
Kötü yanını bekliyorum.
I'm waiting for the bad part.
Yan masada oturanlarınkileri de.
And the $ 14 Bud Lights of the guys next to us.
Sevdiğim bir yanın da bu, tanıdığım en komik insansın.
That's another thing I love about you, you're the most fun person I have ever met.
Yan pisuvardaki adam botlarıma işedi.
Guy in the urinal next to me pissed all over my boots.
Çalışkan ve tecrübeli bir çiftçi arayan tanıdığın var mı diye soracaktım, yanında da seksi bir gülüş ve havalı saçlar bedava.
So look, uh, just wonderin if you heard of anybody... looking for a hard-workin'... seasoned rancher who's got a sexy smile and a badass head of hair.
Salata sosunuzu karıştırayım mı, yanına mı koyayım?
You guys like your salad dressing mixed in or on the side?
Her aşamada bu çocuğun yanında olacağım.
I'm gonna be there every step of the way with this kid.
Her simgenin yanında Bir mektup.
Next to each symbol is a letter.
Hayır. Cehenneme gideceksem onu da yanımda götüreceğim.
No.
Yanında olduğum için mutluyum.
I'm just happy to be here with you.
yankees 20
yang 85
yankee 93
yanlış 511
yani 12090
yanında 38
yanımda 72
yanımda kal 49
yanılmışım 190
yanlıştı 16
yang 85
yankee 93
yanlış 511
yani 12090
yanında 38
yanımda 72
yanımda kal 49
yanılmışım 190
yanlıştı 16
yanılıyorsun 708
yanındayım 92
yangın 222
yanında kim var 24
yanındaki kim 31
yanıma gel 79
yanıyor 120
yanıyorsun 21
yanıldım 24
yanılmıyorsam 96
yanındayım 92
yangın 222
yanında kim var 24
yanındaki kim 31
yanıma gel 79
yanıyor 120
yanıyorsun 21
yanıldım 24
yanılmıyorsam 96
yani o 46
yanlışlıkla oldu 20
yanılıyorsunuz 182
yanlız 22
yanılıyor 29
yanıldın 34
yanında olacağım 35
yanılmıyorum 35
yanıyorum 101
yanlış anladın 80
yanlışlıkla oldu 20
yanılıyorsunuz 182
yanlız 22
yanılıyor 29
yanıldın 34
yanında olacağım 35
yanılmıyorum 35
yanıyorum 101
yanlış anladın 80