Yaralandı mı translate English
2,294 parallel translation
Yaralandı mı?
He... he's hurt?
Yaralandı mı? Ama hepimiz çok iyiyiz, efendim.
But everyone's absolutely fine, sir.
- Yaralandı mı?
Is she hurt?
- Yaralandı mı?
- Is he hurt?
- Yaralandı mı?
- He's hurt?
Yaralandınız mı?
Did you obtain an injury?
Yaralandım mı?
Am I wounded?
- Yaralandı mı?
He got hurt?
Yaralandığın için üzgünüm.
I'm sorry you got hurt.
Yaralandın mı?
Kevin, are you okay?
Yaralandınız mı?
Are you hurt?
Ciddi bir şekilde yaralandı, ve ben ilk başta yapmam gerekeni yapacağım.
Okay, I don't care what you say. He's really hurt, and I'm gonna do what I should have done in the first place.
- Ağzımdan yaralandım, LaDonna.
My mouth is fucked up, Ladonna.
Seyyar bir meth laboratuvarı olduğuna inandığım bu aracı aramak için gerekli izni beklerken bir telefon geldi. Telefonun ucundaki kişi, bana karım Marie'nin bir kazada yaralandığını söyledi.
While waiting for a warrant to search this vehicle which I believe to be a rolling meth lab I received a telephone call telling me my wife Marie had been injured in an accident.
Yaralandım ve beni kovdular.
I ended up wοunded and they fired me.
Yaralandın mı?
It's okay. You hurt?
Bak, sanırım Ian yaralandı.
Listen, I think Ian's hurt...
Konu Ian, sanırım yaralandı.
'It's Ian, I think he's hurt her.
Bardağımız camdan geçer ve Buster'a vurmayı başarırsa göğsüne ve kafasına yerleştirdiğimiz şok çıkartmaları sayesinde neresinin yaralandığını bileceğiz.
If our cup happens to make it through our windshield And hit into buster, well, we're going to have Strategically placed shockwatch stickers
Ekip 14 bir adamımız yaralandı...
Air 14 to the guys on the ground...
Yaralandın mı?
Are you hurt?
Yaralandın mı, tekrar et?
Are you wounded?
Yaralandın mı?
Repeat, are you wounded?
Yaralandın mı evlat?
Are you hurt, son?
İki Peabody bir Ulusal Basın Ödülüm var, ve haber yapmaya çalışırken üç kez yaralandım.
I have two Peabodys, a National Press Award, and I've been wounded three times getting stories.
Yaralandın mı?
Are you injured?
Çok kötü yaralandım.
I'm very injured.
- Yaralandılar mı peki?
Were they injured?
Yaralandım!
I'm hurt!
Travis, imdat! Yaralandım.
[Jules] Travis, help!
Kenya'da bir fil tarafından yaralandım.
- I was gored by an elephant in Kenya.
Yaralandın mı?
Were you hurt?
- Paul yaralandın mı?
- Paul, are you hurt?
Allison, yaralandın mı?
Allison, are you hurt?
- Yaralandın mı?
Are you hurt?
Neren yaralandı, canım?
Where does it hurt, sweetie?
Sanırım biri yaralandı. Ambülansa bindirip götürdüler.
They took him away in an ambulance.
Yaralandın mı?
You're not hurt?
- Yaralandın mı?
Are you hurt? No.
Yaralandım, ama sen bakmaya gelmedin. Sadece işinle ilgilendin.
I got injured but you didn't come home to take care of me, you're only concerned about your work.
Ama ben çok kötü yaralandım. Neredeyse "elveda" diyordum.
But I got injured real bad, and I almost bade you bye-bye forever.
Gittiler mi? - Yaralandın mı?
- Have they gone?
Yaralandın mı?
Did you get hurt?
Ama yaralandım ve...
But I got hurt.
Yaralandığın için üzgünüm.
I'm sorry that... you got hurt.
Çok kötü yaralandım.
I was hurt pretty bad.
Yaralandığın zaman bipi yapman lazım.
You know, when you hurt yourself, you're supposed to RICE.
Park yerinde bir cam kırığına bastım ve yaralandım.
I stepped on a piece of glass in the parking lot, which hurt.
Peki yaralandın mı?
So, are you hurt?
Bağırıp çağırıyordu "yaralandım" şeklinde.
He was screaming and yelling : I am injured.
Tekrar bomba patladı ve yaralandım.
They bombed again and I was injured.