Çok severim translate English
2,979 parallel translation
- Aslında, ben çok severim.
Actually, I rather like it.
- Bunlardan bazılarını bazılarından daha çok severim, ama bunu onlara söylemem.
- I love them differently... some not as much as others, but I don't tell them that.
Sisi çok severim.
I love the fog.
- Evet. ... ve ben kelimeleri oyunlarını çok ama çok severim.
And I love, love, love word jumbles.
Lokanta işindeyim ve çok severim golf oynamayı.
I am in the restaurant business, and I really love... Golf-playing.
Evet, patlamış mısır ve masajı ben de çok severim ama artık başlayabilir miyiz?
- Yeah, I love popcorn and massages as much as the next guy, but can we just get this started?
Polisleri çok severim de ondan.
'Cause I love cops so much.
- Normalde senin fikirlerini çok severim ya? - Sevmezsin.
You know how I usually love your ideas?
Hayvanları çok severim ya...
I really love animals.
Çok severim.
Bloody lovely bloke.
O oyunu çok severim.
I love that play.
Peyniri çok severim.
I like cheese very much.
Tavşanları çok severim.
Yeah, me too. I like rabbits.
Hamburgeri çok severim.
Like a good burger.
Çok severim.
I do.
Düğünleri çok severim.
I love weddings.
Dürüst olmak gerekirse, davetlilerden birinin ayakta duramayacak kadar sarhoş olduğu bayramları çok severim. O kişi ben bile olmam gerekse.
To be honest, I especially like a holiday where someone gets too drunk to stand, even if it has to be me.
Kötü bir cilt hastalığına yakalandım veya mavi yemişi çok severim.
I picked up a bad skin condition, or I like blueberries... a lot.
National Geographic'i çok severim.
I love National Geographic.
Yeşil karidesi çok severim.
I love green shrimp.
"Milyoner" ( Slumdog Millionaire ) filmini çok severim.
I love Slumdog Millionaire.
- Death Wish'i çok severim!
- Oh, I love Death Wish.
Gibbs, böyle hoş küçük sohbetleri sevmediğimden değil çok severim ama gece yarısı oldu ve pek havamda değilim.
- Yeah. Gibbs, not that I don't love a good monosyllabic conversation. It's oddly endearing.It's just that it's after midnight, I'm a little fuzzy.
Şarkı söylemeyi çok severim.
I love to sing songs.
Umarım vardır, çünkü hendekleri çok ama çok severim.
I hope there's a moat because I really- - I love the- - the moats.
- Bunu ben de çok severim.
It's so good.
Kekleri çok severim.
I love a muffin.
Her pazar kilisede şarkı söylerim, ve Amerikan müziğini de çok severim.
I sing at Mass every Sunday, and I love American music.
Komik insanları çok severim.
I love funny people.
Çocukları çok severim.
I love children.
Sonbaharı çok severim.
Me too. Fall's my favorite.
Hadi canım, bilimkurguyu ben de çok severim ama adam uzun zaman önce öldü.
Well, come on, I love science fiction as much as the next guy, but Ellswood's long gone.
Yumurtayla jambonu çok severim. Hiç yanan bir demir ile deri yakmış mıydın?
You ever smelt skin, burning under hot iron?
Ben Eziklerin İntikamı'nı çok severim.
Look... I just really love Revenge Of The Nerds.
Muhabbeti çok severim.
I love a good discussion.
- Çocukları çok severim.
- Fine, I got him.
O filmi çok severim.
I love that movie. I love...
Hayatımdan çok annemi severim.
More than my life, I adore my mother.
- Tamam, araba yolculuğunu çok severim.
I love road trips.
Evet, çok severim.
Do you like them?
Ben klasik ve yeni nesil "Uzay yolu" nu severim ve resimsiz kitap okuma kabiliyetim var, çok sağol.
I happen to like classic and next gen "star trek" and I'm actually able to read a book without pictures, thank you.
Sana böyle davranan birini severim sanıyordum ama bu çok sinir bozucuydu.
I thought I would enjoy watching someone put you in your place, but that was just unsettling.
Çocukları çok severim.
I love kids.
Bilirsiniz, ben daha çok hamburgeri severim.
Um... You know, I'm more of a burger guy.
Severim, ve kalmayı çok isteriz.
I am, and we would love to.
Seni severim ama çok mızmızsın ve gemi kaptanı gibi giyiniyorsun.
Look, I love you, but you're fussy, you talk weird and you dress like a ship captain.
Sound of Music'i severim ama bugün yapabileceğimiz başka pek çok şey var.
Nothing against Sound of Music.. But there's a lot of other things we could do this afternoon.
Çok fena. Meşum işleri severim.
Well, that's too bad.
Ama ben en çok sonları severim.
But the part I like best is the end.
Humusu çok severim cidden.
I really like the hummus.
Konuşmaktan nefret ederim ve dans etmeyi çok severim.
I hate to talk and I love to dance.
severim 94
çok şık 66
çok sık 16
çok seviyorum 43
çok seksisin 23
çok şükür 211
çok sağol 164
çok sevindim 231
çok seksi 64
çok şıksın 21
çok şık 66
çok sık 16
çok seviyorum 43
çok seksisin 23
çok şükür 211
çok sağol 164
çok sevindim 231
çok seksi 64
çok şıksın 21
çok sağ ol 161
çok sıcak 332
çok sıkıldım 24
çok şekersin 24
çok şirin 126
çok sevimlisin 28
çok sevimli 135
çok şeker 64
çok sıkıcı 86
çok sert 55
çok sıcak 332
çok sıkıldım 24
çok şekersin 24
çok şirin 126
çok sevimlisin 28
çok sevimli 135
çok şeker 64
çok sıkıcı 86
çok sert 55
çok sevinirim 68
çok sakin 32
çok şanslısın 138
çok sağolun 79
çok sıkıcısın 19
çok şirinsin 33
çok şanslıyım 39
çok soğuk 224
çok şaşırdım 153
çok susadım 64
çok sakin 32
çok şanslısın 138
çok sağolun 79
çok sıkıcısın 19
çok şirinsin 33
çok şanslıyım 39
çok soğuk 224
çok şaşırdım 153
çok susadım 64