English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ Ç ] / Çok şirin

Çok şirin translate English

1,947 parallel translation
Tabi beni baya dopinglediler, bu sabah çok şirin bir terapistle tanıştım.
Of course, they got me so doped up, I told a therapy puppet I loved him this morning.
Çok şirin.
That's cute.
Evet, hoş, aksanı çok şirin.
Yeah, he's cool ; his accent's cute.
Evet, çok, çok şirin.
Oh, yes. Very very very cute.
Anlamamış gibi davranmayın, o çok şirin.
Don't pretend you haven't noticed, he's cute.
Çok şirin olduğumu söylediler.
They said, I was so cute.
Çok şirin bir yer!
It's adorable!
Belki bana eşlik edecek başka bir çok şirin akademisyen bulurum.
Well, maybe I'll find another really cute post-grad who can teach it with me.
- Oh, bu çok şirin.
- Oh, that's nice.
Çok şirin.
- Oh. - Ah, that's cute.
- Çok şirin, efendim.
Ah, very cute, sir.
Modeli çok şirin.
The design is cute.
Çok şirin gözüküyosun.
You look cute.
Kaşlarını çattığında bir şekilde çok şirin oluyorsun.
You're kinda cute when you frown.
Çok şirin!
Ha! So cute
Çok şirin.
It's too cute.
Zuko'nun bebekliğine bakın, çok şirin değil mi?
Look at baby Zuko! Isn't he cute?
- Çok şirin. Hem zaten, aklı hala şu Lindsey olayında. Yani biraz kafa dağıtmasına yardım ediyorum.
And anyway, he's still pining over Lindsey, so I'm helping distract him.
Çok şirin!
That's so cute!
Çok şirin.
Pretty sweet.
Çok şirin.
He is very cute.
Ve çok şirin ama bu görüşme "C. Over B." için çok önemli.
And she's so cute, but this meeting is huge for " C.Over B.
- Ama bugün çok şirin görünüyor. - Sonunda nasıl başa çıkacağını anlayacaksın.
But she looks so cute today.
Kıyafet giymiş bir maymun, çok şirin.
It's so cute when monkeys wear clothes.
Çok şirin.
cute.
Yani baksana sen çok şirin bir kızsın.
I meancocome on. You're a cute girl.
Çok şirin, değil mi?
Oh, that's darling. Aren't you sweet?
Çok şirin.
That's cute!
Ama bence yemek yediğinde çok şirin oluyorsun.
You're cuter when you eat.
Saçın çok şirin olmuş.
Your haircut it's cute
Grayson'ın çok şirin olduğunu fark ettim.
I realize that Grayson is very lovely.
Çok şirin.
So cute.
O çok şirin.
You know, he's sweet.
Ama onlar çok şirin.
But they're cute.
Bu oda çok şirin.
- Oh, look, Sarah.
Çok şirin, değil mi? Diğer eşi de uyumlu bir eşarp oluyor.
I have to say, I don't hate it.
Çok şirin görünüyorsunuz. Kusacağım.
You guys look so cute, I'm gonna vomit.
Papyonun çok şirin!
Little tie!
Çok şirin görünüyor! Çok heyecanlı.
He looks so cute!
Bu çok şirin.
That's so sweet.
Sesi çok şirin geliyor.
He sounds cute.
Çok şirin bir yer.
It's a cute place.
Dudakları çok şirin.
Her lips were cute.
Anlıyorsun ya, King Lear gerçekten çok aksidir mademki Romeo oynamak istemiş, ozaman gerçek bir şirin olmayı hakediyor.
You see, King Lear is really grumpy whereas if he was playing Romeo, he'd be a real sweetie.
Şirin bir şehir. Bir çok su kanalı var.
lovely city, lot of canals.
Birçoğunuzun bildiği gibi, UCLA'nın maskotu bir ayıcık çok tatlı, şirin mi şirin bir ayıcık.
Um, as many of you know, ucla's mascot is a bruin, Um, which is kind of a cute bear.
Sadece şirin gözükürler, esasen çok kötülerdir.
They just seem cute. They're actually very mean.
Neden? Çok şirin.
So, after work, let's meet at Prune, because if I don't get a parsley and dandelion salad,
Çok şirin görünüyorsun!
You look cute!
Çok şirin görünüyor.
Looks so cute.
Sana çok sert vuracağım çünkü içten içe şirin olduğunu düşünüyorum.
I'm gonna punch you extra hard because I secretly think you're cute!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]