Çok önemli translate English
19,689 parallel translation
Ruth, soruma cevap vermen çok önemli.
Ruth, it's important you answer the question.
Moraliniz benim için çok önemli.
Your morale is important to me.
Dikkat etmen çok önemli.
It is very important that you pay attention.
Bu çok önemli.
It's too important.
Çok önemli bir şeyin peşindeyim.
I'm going after something big.
Dengelemeyi öğrenmek tilkiyi kontrol etmek için çok önemli.
Learning balance is critical to controlling the Fox.
Star City'de çok önemli birisiydin.
Back in Star City, you were a big deal.
Belki de çok önemli şeyler için yaşamıyorum bu hayatta ama bunun için yaşamadığım da kesin.
Maybe I'm meant for great things, maybe I'm not, but whatever it is, it's not this.
Karanlık Ağ'da çok önemli birisidir kendisi.
He's kind of a big deal on the Dark Web.
Bak bu çok önemli, evlat.
Now that's very important, son.
Bu parti onun için de benim için de çok önemli.
To her this party is very important.
Alexander winton'a karşı çok önemli bir yarışa sahipti.
He had this very pivotal race against Alexander winton.
Yaptığın iş çok önemli.
What you're doing is too important.
Şuradaki arkadaşımdan çok önemli bir şey çaldın.
You see, you took something very valuable from my friend here.
- Kendisi çok önemli bir sanatçı.
- She's a very important artist.
Bu iddiaya bağlı kayıtlarda doğru şeyleri söylediğimiz çok önemli.
It's very important regarding this allegation that, on the record, we say the right things.
Sana çok önemli bir iş vereceğim şampiyon.
[groans] Hey, champ, I have a very important job for you.
Yüce Papa'n için çok önemli bir sey yapmalısın.
You must do something very important for the eminency of your pontiff.
- Çok önemli ve zor bir durum.
The big hot potato.
Ama ona soracağım çok önemli bir soru var.
But I'm going to ask him a really important question.
- Bu da çok önemli görünüyor.
- And that seems very important.
Bunu çok önemli bir şey yapmamıza yardım edeceksin.
Help us make this something really big.
Sana söylemem gereken bir şey var ve dediklerimi anlayabilmen çok önemli.
There's something I have to say to you, and it's important that you hear it.
Beni araman çok önemli. Bu yüzden kafanı kokainden kaldır ve...
It's very important you call me, so pull your head out of that big mound of coke and...
- Sadece şunu bilmeni isterim ki senin şu çok önemli paketin yakında Orlando'da olacak.
- I just wanna let you know that your very important package will be in Orlando soon.
Ara beni. Çok önemli.
_
Tıbben en gerekli ve çok önemli iki şeyi unuttunuz.
Now y'all forgot two very important but medically necessary items.
- Çok önemli biri olduğu kesin.
Apparently, he's a big F-ing deal.
- Bu dünyada sadakat ve güven çok önemli nitelikler. - Ne yapıyorsunuz?
In this world, loyalty and trust are such critical qualities.
Bu gerçekten çok önemli. Basketbol Eric için önemli..
This is really important.
Bu işte karşılıklı güven çok önemli.
This can only work on trust.
Bay Bulai, lütfen olumlu düşünün. Ameliyat öncesi moral çok önemli.
Mr. Bulai, please, it's essential that you keep a positive outlook!
Okulun itibarı çok önemli.
The reputation of the school counts.
Haklısınız ama bu durum çok önemli.
I know, but it's important.
Bu çok önemli.
It's very important.
Çok önemli birgörüşmem var..
I have an important meeting.
Bu çok önemli.
This is very crucial.
Çok önemli biri ziyaretimize gelecek.
Somebody very important is coming to visit. All right?
Farklı olmak çok mu önemli?
Is it so important? To be different?
Lydia'nın çok daha önemli olduğunu.
That Lydia's got something bigger to do with this.
O da çok daha önemli yani.
Which is much more important.
Bu artık çok daha önemli.
And that's more important than ever now.
- Komik falan değil aslında Kaptan Baxter. Zaman Efendisi olarak görev yapmaya yemin ettiğimden değil. Uzun zaman önce çok daha önemli bir yemin ettiğimden.
Oh, but I am, Captain Baxter, and not because I pledged an oath to serve as a Time Master, but a long time ago, I made a far more important oath.
Önemli olduğunu biliyordum, ama bu çok... sıradışı.
I knew this was important, but this is... extraordinary.
Üzerinde Kutsal Babamız'ın resmi olan tüm bu ürünler inanç sahipleri tarafından çok seviliyor Vatikan bütçesinin önemli bir kısmını oluşturuyor.
All those items with the Holy Father's picture on them, which the faithful just love and which make up a sizable slice of the Vatican budget.
Çok da önemli bir şey yapıyor sayılmayız zaten.
It's not like we're doing anything important here.
Mutlu yıllar, Dede, ama senin tedavi olman çok önemli.
Happy Birthday, Dadu, but your treatment is very important.
- Önemli değil... - Çok utanç vericiydi.
Apology balloons?
Kilisenin hükmünden çok daha önemli bir şey var.
There is something more important than the judgment of the Church.
Bir VIP'in önemli bir görüşme için bloğa geldiği bilgisini aldık. Snyder'den çok daha önemli biri.
We have intel that a VIP is coming into the block from some big meeting... someone way bigger than Snyder.
Kaybederse bu çok daha önemli olacak.
If he loses, it's even more important.
çok önemli değil 40
önemli değil 3809
önemli degil 25
önemli 199
önemli birşey değil 33
önemli bir şey değil 261
önemli değil mi 21
önemli olan bu 110
önemli bir şey 34
önemli bir konu 16
önemli değil 3809
önemli degil 25
önemli 199
önemli birşey değil 33
önemli bir şey değil 261
önemli değil mi 21
önemli olan bu 110
önemli bir şey 34
önemli bir konu 16