Çıplak mı translate English
2,581 parallel translation
- Amcamla çıplak mı yüzdün?
You went skinny-dipping with my Uncle?
Giyinik miydin yoksa çıplak mı?
Were you dressed or not?
Yoksa çıplak mıydı?
Was he naked?
Yani etrafta çıplak mı.. dolaşıp, birbirlerine dokunup, gıdıklıyorlar mı?
Whoa, are they, like, running around naked, having tickle parties, and flicking their beans and scissoring...?
- Baldırı çıplak mı?
Vagabond?
- Çıplak mı?
- Naked?
Çıplak mı?
Naked?
Yoksa çıplak mı demeliyim?
Or should I say, in a dress? If it was your way I'd be a damsel without a dress.
Çıplak mı?
Naked.
Çıplak mı kıyafetli mi?
Naked or clothed?
Çıplak mıydınız?
Were you naked?
İki kasa daha şampanyam bir kamyon dolusu havyarım ve içinde çıplak yuvarlanacak kadar çok param var.
Now, I want to have you all over for dinner tonight.
Kilo verdikten sonra, çıplak halde fotoğrafımı çektim ve eski kocama yüzünü ona sürtmesi için gönderdim ya da yüzünü artık bana sürtemeyeceğinden emin olmasını anlaması için.
After I lost the weight, I took a picture of myself naked and sent it to my ex to rub his face in it... or to show him what he can't rub his face in.
Sıraylamı yaparız yoksa çıplak bir şekilde etrafınımı sararız?
Do we take turns, or do we roll around buck naked together?
Sanırım bu yüzden çıplak Nancy neyi var neyi yok ortaya salıyor.
I guess that's why naked Nancy lets it all hang out.
- Ben kendimi çıplak görmeye tahammül edemiyorum, nerede kaldı sınıf arkadaşlarımın beni öyle görmesi.
I really can't stand looking at myself naked so I think our classmates are out of the question.
Hatırladığım tek şey ise, boş boş ona baktığımdı neden çıplak ayakla orada yattığını merak ediyorum.
I remember looking over at her laying there and thinking, "Why is she barefoot?"
Çırılçıplak yem niyetine kolayca bir hedef olarak rakiplerin amınıza koyması için bıraktım.
Naked and nude prey, easy targets for the competitions to rape and butt-fuck you.
Umarım yarı çıplak halde tezahürattan kıçımız terlerken bu anı hatırlarsın.
I hope you remember this moment When we're sweating our asses off cheering for those girls half-naked.
Hiçbir akıl, tanrılarımıza çıplak gözle bakıp delirmeden kalabilmeyi kaldıracak güçte değildir.
No mind can bear gazing upon our lords without first going insane.
Hayır, üçlü yapmayacaktık. Geceyi Simon'ın arabasında çıplak olarak geçirip, ayıldığımızda ertesi sabah, aptal bir saatte eve doğru yola çıkacaktık.
No, we weren't going to have a three-way, we were going to spend the night in Simon's car naked and then when we'd sobered up, drive home at stupid o'clock the next morning.
Bugün sadece bir kişi, koridorlarda çırılçıplak gezen bir psikopatmışım gibi beni gözetliyordu ve Dr. Bailey bir örümcek yüzünden bebek gibi çığlık attı bu yüzden çatlak bir insana göre bugün kendimi çok iyi hissediyorum. Senin çatlak olman hiçbirimizin umurunda değil, buradaki herkes çatlak zaten.
Well, nobody gives a crap if you're crazy.
Tüm kampüste çıplak fotoğraflarım dolaşıyor.
There are naked pictures of me up all over campus.
Herkesin sonsuza kadar görebileceği çıplak fotoğraflarım etrafta dolaşıyor ve o bununla gurur duyuyor.
Naked pictures of me out there For everyone to see forever. Sometimes the law's limited.
O hakkını benim çıplak fotoğraflarımı bütün dünyaya dağıttığında kaybetti.
He gave up that right when he e-mailed Naked pictures of me to the world.
Tamamen çıplak olsun bence.
I'm thinking all nude.
Öyle kötü ki, sokakta çırılçıplak koşacağım. Yakında bir şeyler olmazsa polisin birini yakalayacağım.
And grind a cop if something doesn't happen soon.
Sadece sorayım dedim, çünkü çıplak uyuyorum.
Well, I'm just asking'cause I sleep in the buff,
İhtiyacımız olan şey, Kaptan Pekbilir'in Courtney Love ile çekilmiş çıplak fotoğraflarını bulmak.
All we need to do is get pictures of captain hindsight naked with Courtney love.
Kaptan Pekbilir'e şantaj yapmak için Butters'ın çıplak fotoğraflarını mı çekmemizi istiyorsun?
- You want us to take naked pictures of butters to use as blackmail?
Adımı Google'da bir arat bakalım. Eğer çıplak olmayan tek bir fotoğrafımı bulabilirsen, sana bir dolar veririm.
Google my name, I'll give you a dollar if you can find a picture of me with my clothes on.
Bilim adamlarının tespitine göre, M.S. 1054 yılında, bir supernova patlaması dünyadan çıplak gözle izlenmiş.
Scientists have determined that, in 1054 AD, a supernova explosion was visible from
Ayrıca sadece Rex çıplak olabilir isimli sert bir kuralımız var.
- And we have a very strict Rex-only nude policy.
Onları çırılçıplak soyacağım jokey olarak ben bineceğim üstlerine böyle sikinden de bir kamçı alacağım elime...
I'll strip them naked, and mount them like a jockey. Then I'm going to take a whip made out of cattle dick and slap their bare asses back and forth...
Geçen gece hatırlarsan bacaklarımın arasında çıplak dergiyle uykuya dalmadan önce şöyle demiştim :
Huh? You will recall, last night, ere I drifted off into slumber with a nudie magazine betwixt my legs, I spake thusly :
Karımı çıplak gördün ve garip davranışlar sergiledin.
You saw my wife naked, amd acted inappropriately.
Senden tek istediğim, karımın ıslak ve çıplak vücuduna bakıp, iltifatlarda bulunman.
- I just want you to look at my wife's wet, Naked body, and compliment her.
Desene çıplak kadın figürlü araç kokularından bir tane daha geliyor!
Oh, so I guess I'm getting Another naked lady car freshener.
Tanrım, gerçekten eğlenceli 1964 model Pontiac Bonneville'm var. Tasarımcısı çıplak aktris.
God, I just got this really fun'64 bonneville that this designer, nudie, did.
Böylelikle ikinci yarı da mahvoldu. İşin kötüsü, o çıplak herifin adamları neden öldürdüğünü anladım demek zorunda kaldım.
It ruined the second act for me, which was a bummer because the naked guy ended up killing a bunch of people and the play got pretty good.
Gelecek sefer yine kaçarsa elbiselerini sattığım için çıplak kaçmak zorunda kalacak.
So the next time she does it... she'll have to leave naked because I'm selling her clothes.
Rica etsem yatağımın altındaki yarı çıplak iş kadınını kurtarabilir misin?
Oh, um, could you detach the half-naked businesswoman from under my bed?
Lütfen izin verin bu geleneği atlayalım çünkü karşılarında çırılçıplak durarak yaralarımın hatırı için oy vermelerini isteyemem.
I do beseech you, let me overleap that custom, for I cannot entreat them for my wounds sake to give their suffrage.
Sanırım Ernessa'yı penceremizin altında ileri geri yürüdüğünü gördüm ve çıplak ayakla yürüyordu.
- I thought I saw Ernessa pacing back and forth under our window, and she was in her bare feet.
Belden aşağım çıplak kaldı.
I stood there naked from the waist down.
- Hey, Bradley, Fiji sahillerinde çıplak bir şekilde yüzerken polinezyalı gençlerle,
- Hey, Bradley, when I'm cavorting naked on a Fiji beach with my Polynesian Adonis,
Üstüm tamamen çıplak.
I'm totally topless.
Çıplak kalmasını mı sağlamaya çalışıyorsun?
Are you trying to get him naked?
Seninle ben ceketimi giydiğimi söylesek ve Cecil de çıplak, yeşil tenli ve kuyruklu olduğumu söylese kendine zarar vermesin diye Cecil'i nereye koymalıyız diye düşünmek zorunda kalabiliriz.
If you and I say that I have my coat on and Cecil says that I'm naked and have green skin and a tail, we might want to think about where we should put Cecil so he doesn't hurt himself.
Kendim alırdım ama beni gündüz vakti çıplak görmeni istemiyorum.
I'd get it for you myself, but I don't want you to see me naked in the daylight.
Yüzmekten kastın, çıplak dalmaktır umarım.
Swimming. I hope you mean skinny-dipping.