Öf translate English
3,152,045 parallel translation
O halde şansın varmış.
In that case, you're in quite a bit of luck.
Bir gün, yerel bir dikdatör sunmak zorunda olduğumuz şeyin az olması sebebiyle köyü basmaları için adamlarını yolladı.
One day, the local warlord sent his men to raid the village of what little we had to offer.
Köyümüzün yakılmasının hemen sonra annemiz en önemli iki şey ile beraber gitti.
Followed shortly after by the burning of our village. Our mother left, with two things the most precious... the totem... and you.
Bir örümcek Anansi'nin gerçek halidir.
The spider is the true form of Anansi.
Yeni tanıştığımızı biliyorum ama eminim ki ailede akıl hastalığı geçmişine sahip olan sensindir.
I know we just met, but I'm pretty sure you're the history of mental illness in the family.
Daha önce pek fazla bir şey söylememiştim.
I haven't said a lot of things before.
Yani söyledin diye uzak kalacağımızı sanman çok aptalcaydı.
My point is... It was foolish of you to think we'd stay away just because you told us to.
"Cisco" adının benimle hiçbir alakası yok.
Not that "Cisco" is a name of anyone affiliated with me.
Çantanı istiyorum, yüzüğünü ve kolyeni de.
I'm takin'that fancy purse of yours... and your ring... and that necklace.
Biliyor musun hâlâ alışmaya çalışıyorum.
Still getting the hang of it, you know?
Tatlım aklımı başımdan aldın.
Sweetie, you scared the Bejesus out of me!
Salonun ortasında gizlice...
Sneaking around in the middle of...
- Ve şehir onlardan kaynıyor.
- And this city is full of them.
Simyayı mı düşünüyorsunuz.
You're thinking of alchemy.
Ben buradan gidiyorum.
I'm out of here!
Son zamanlarda hayvanlardan herhangi birini çağırdığımda kontrol edemiyorum.
Lately, every time I summon one of the animals, I can't control them.
Bu şey senin hayvanları çağırman için bir yol olabilir. Fakat bu onların nasıl hareket edeceğini bildiğin anlamına gelmez.
That thing of yours might give you a way to summon animals, but that doesn't mean you know how they're gonna act.
Şanslısın ki baban Bayındırlık Bakanlığı'nda pek fazla arkadaş kazandı.
Lucky for you, your dad's made a lot of friends at the Public Works Department.
Bir nevi seçmeli ders sayılır.
Sort of. It's kind of an elective.
Hayvanın davranışları üç etkenin sonucudur :
Well, an animal's behavior is the end result of three factors :
Zamanla tüm bunların üstesinden nasıl sonuç çıkaracak.
How it ultimately deals with all of the above over time.
Caesar grubun lideri.
Caesar here is the dominant one of his group.
Onları her ne pahasına olursa olsun korumakla görevlidir.
He's in charge of protecting them at all costs.
Tehlikede olan türlerin satılmasına yardımcı olmak için irtibat ağımı karaborsada kullanmak istiyorlar.
They want to use my network of contacts to help sell endangered species on the black market.
Çünkü ülkelerinden kısa yollardan gelmeleri gerekiyordu.
Because of the countries they come from, shortcuts had to be made.
Anın sıcaklığından konuşuyorum.
I'm talking about in the heat of the moment.
Şahin, gergedan, goril kabilelerin koruyucularıdır.
The hawk, the rhino, the gorilla... They're protectors of their clans.
Ondan sonra onun parçası olursun.
Only then will you be a part of it.
Benim düşünce tarzımın yakınına geldiğiniz için çok memnun oldum.
I'm so glad you've come around my way of thinking.
Zambesi, Batı Afrika'nın uzun süredir kıskançlıkla baktığı bereketli topraklardır.
Zambezi has long been a fertile land, the envy of West Africa.
Sonra Zambesi halkı dua etti. Efsaneye göre de duaları 5 totem şeklinde cevaplandı.
And so, the Zambezi people prayed and legend has it that their prayers were answered in the form of five totems.
Her büyük Zambesi kabilesi için bir tanesi taşıyıcılarının doğanın güçlerini kullanmasına izin verir.
One for each great Zambezi tribe, allowing their bearers to wield the powers of nature.
Elementsel güçlerin her biri için bir totem.
One totem for each of the elemental forces.
Zambesi, yaklaşık bin yıldır nadir bulunan refah ve uyum içindeydi.
For nearly a thousand years, Zambezi existed in a rare state of harmony and prosperity.
Ancak medeniyetleri sömürge faaliyetleri değişen inanca ve savaşa yenik düştükçe totemler kayboldu ve unutuldu.
But as their civilization succumbed to the forces of colonialism, changing faith and war, the totems were lost and forgotten.
Sayısız kâşif ve arkeolog hayatlarını Zambesi'nin kayıp totemlerini aramaya harcadı.
Countless explorers and archeologists, have spent their lives searching for the lost totems of Zambezi.
Bayanlar ve baylar binlerce yıldır zamanın kum zerrelerinde kaybolmalarından sonra sizlere Zambesi'nin kayıp totemlerinden birini sunmak benim için büyük zevk.
Ladies and gentlemen, after thousands of years being lost to the sands of time it is my great pleasure to present to you one of the lost totems of Zambezi.
M'Changa Nehri boyunca keşif yerleri ve yazıtları temel alınarak bulunan bu parçanın binlerce yıl önce Zambesili şefler tarafından takılan beş totemden biri olduğuna inanıyoruz.
Based on the location of this discovery along the M'Changa River, and its inscriptions, we believe this piece to be one of the original five totems worn by Zambezian chiefs, more than a thousand years ago.
Zambesi'nin Kayıp Totemi Detroit Müzesi'nin Gemstones Salonu'nda sergilenecek.
The lost totem of Zambezi will be on display at the Detroit Museum's Hall of Gemstones.
Boynundaki kolye de Zambesi'nin kayıp totemlerinden biri.
That necklace you wear is also one of the lost totems of Zambezi.
İkimiz de içindeki gücün gerçek olduğunu biliyoruz. Kardeşlerinden birini bulduğuma göre neler öğrenebileceğimizi bir düşünün.
We both know the power within it is real, and now that I've found one of its siblings, think of what we could learn!
Birazcık "herkes görev başına" durumu.
It's kind of an all-hands-on-deck-type situation.
Dün gece Detroit Doğal Tarih Müzesi'ne hırsız girdi.
Thieves broke into the Detroit Museum of Natural History late last night.
Müze sözcüsü, Müzenin en yeni üyesi olan Zambesi'nin Kayıp Totetmi de dahil belirtilmeyen miktarda değerli taşların çalındığını doğruladı.
A spokesperson for the museum confirmed that an unspecified number of gemstones were stolen, including the museum's most recent addition, the lost totem of Zambesi.
Kimsenin seni yıldırım ile çarpmasını.
Nobody shoots you with bolts of lightning.
Bu şehrin her sorununda benim payım büyük.
In this city, I've got more than my share of trouble.
Taşı hedef alacak kişiler hakkında fikrin var mı?
Any idea what kind of person would target your stone?
İzci sözü! En keskin koku alma duyusu olan hayvan hangisi biliyor musun?
You know what animal has the most acute sense of smell?
Bana bir isim ver senin yerine onun canına okuyayım.
Give me a name and I'll harass him instead of you!
Zambesi'nin kayıp totemleri için Afrika'nın her yerini dolaştım.
I've scoured all of Africa for the lost totems of Zambese.
Bir akşamda bana yalnızca biri değil, ikisi birden sunuluyor.
And in one evening, I am presented with not just one, but two of them.