Öğle yemeği mi translate English
373 parallel translation
Öğle yemeği mi?
Lunch?
- Öğle yemeği mi?
- Lunch?
Öğle yemeği mi?
Luncheon?
Umarım öğle yemeği mi akıl etmiştir.
Where's Birkhead? He's supposed to have my lunch.
Öğle yemeği mi?
Lunch!
Öğle yemeği mi?
Is this lunch?
Nerede... kırmızı'da... gezici aba öğle yemeği mi?
Where... is the red... chaise lounge?
Öğle yemeği mi? İngiltere maçı almış.
England won the toss, went in to bat.
Öğle yemeği mi?
Have I lunch?
- Öğle yemeği mi?
Lunch?
Dost bir öğle yemeği mi? Evet.
A friendly lunch?
Kağıtta göründüğü kadar iyiyse kazandık demektir, dostum. Öğle yemeği mi?
If it looks good on paper, we're in the kill zone.
Jack'le öğle yemeği mi yiyorsun?
you're having lunch with him? you're having lunch with jack?
Bu öğle yemeği mi Bay Demeris yoksa erken akşam yemeği mi?
Is this a late lunch, Mr. Demeris, or early dinner?
- Öğle yemeği mi?
- At lunch?
Öğle yemeği için çıkıp, doğruca eve geldin mi?
Did you drive in for lunch and come right back home?
Öğle yemeği için mi?
For luncheon?
Baba, öğle yemeği yedin mi?
Father, have you had lunch?
Kızımın geleceği için mi Bill Ferguson'la öğle yemeği yedin?
It was for the sake of her future that you had lunch with Ferguson?
- Öğle yemeği zamanı geldi mi?
- Almost lunchtime?
Öğle yemeği zamanı değil mi?
It's time for lunch, isn't it?
Oh, öğle yemeği yedin mi?
Oh, have you had lunch?
Şu herif öğle yemeği sırasında bizi gözetleyen adam değil mi?
Is that the guy who was watching us during lunch?
Öğle yemeği için mi?
For dinner?
- Öğle yemeği yediniz mi madam?
- Have you had luncheon, madam?
- Bu arada öğle yemeği yediniz mi?
- By the way, have you had lunch?
- Öğle yemeği yedin mi?
- Have you had lunch?
Alışılmış öğle ya da akşam yemeği mi?
Usual lunch, or usual dinner?
Öğle yemeği yedin mi?
You had lunch?
- Öğle yemeği için 3 saat mi?
Three hours for lunch?
Öğle yemeği tatilinde değilsiniz, değil mi?
You're not out to lunch, are you? Good.
- Sahi mi? Sade öğle yemeği için ona kaç dakika veriyorsun?
How long do you give her to eat her frugal lunch?
- Öğle yemeği yiyelim mi?
- You wanna have lunch today?
ÇAVUŞ SONNY : Hala öğle yemeği yiyemedin mi? ÇAVUŞ GINA :
You had lunch yet?
Yarın öğle yemeği için sana çorba pişireyim mi? Yok, sağ ol.
Would you like me to make soup for your lunch tomorrow?
Baba öğle yemeği vakti gelmedi mi?
Daddy, is it lunch yet?
Öğle yemeği sorun olmaz değl mi?
Lunch is all right, isn't it?
Öğle yemeği yedin mi?
Had your lunch yet?
Ne.. gibi... öğle yemeği ya da bir pislik gibi mi?
What--Iike... eating your lunch or taking a shit?
Birkaç öğle yemeği için fazla değil mi?
Bit steep for a few lunches, wouldn't you say?
7 Haziran'da onunla öğle yemeği yediğiniz yer neresi? Senin ofisinde mi?
where did you have lunch with him on June 7th, in your office?
Harika öğle yemeği, değil mi, Lis?
Great lunches, eh, Lis?
Bu LA rozetinin sana beleş öğle yemeği filan getireceğini mi sanıyorsun? Hayır.
What, you think that LA badge is going to get you a free lunch or something around here?
Demek bu öğle yemeği içindi öyle mi?
So, this was what was for lunch, was it?
Déjeuner ( öğle yemeği ) için mi?
Pour le déjeuner? Oui. ( At lunch?
Akşam yemeğe gidelim mi diye sorduğumda bana, "hayır, belki öğle yemeği yeriz", dedi.
I asked her if she wanted to go out to dinner and she said, "No, maybe we could have lunch."
Tiet, Altrina'nın öğle yemeğine baktı ve, "Klingon yemeği mi" dedi?
Tiet looked at Altrina's lunch and said, " Klingon food?
Sana bir öğle yemeği ısmarlayacak bir kuş beyinli mi arıyorsun?
Looking for a nitwit to buy you lunch?
- Replimat'ta öğle yemeği yiyelim mi?
How about lunch in the Replimat?
– Öğle yemeği yedin mi? – Hayır.
- Aren't you even having lunch?
Sonuçta sana öğle yemeği ısmarlayacaktım, değil mi?
I am supposed to buy you lunch. Yeah.