Şeytan mı translate English
2,757 parallel translation
Ben şeytan mıyım?
I'm the devil?
Yapma. Gerçekten, adamın adı garip diye şeytan mı oluyor?
Really, the guy's evil because his name's weird?
Anne, senin kafanın içinde şeytan mı var?
Mommy, do you have the devil in your head?
Biz, onun baldızının üç tane şeytan velediyle uğraştık. Ve hepsi de gecenin sonunda, mışıl mışıl uyuyorlardı.
We took care of his sister-in-law's three demon spawn, and they were practically purring by the end of the night.
Ama ben bir şeytanım.
But I am a monster.
Şeytanı nasıl avlayacağımızı ve onu bulduğumuzda ne yapacağımızı biliyoruz.
We know how to hunt down evil and we know what to do when we find it.
Şeytanı kışkırtmayalım.
let's not provoke the demon.
Şeytan Dövenleri duymadın mı?
Haven't you heard of the Devil Thrasher?
Eve gidince soracağım ben sana, bacaklarını kırmazsam senin. - Bunu bana beyaz şeytan yaptırdı!
The white devil made me do it!
Ama seni uyarayım. Şirin, küçük bebek şeytan.
But just to warn you, the cute, little baby is the devil.
Benim Annie'm bu fikri diğer Annie'ye verdi ve o küçük şeytan onu sırtından bıçakladı.
My Annie gave this other Annie the idea and the diabolical little b... usybody stabbed her in the back.
"Time" dergisinin yarattığı şeytanın kızı, işte karşındayım.
"Time" magazine's daughter of the devil, in the flesh.
Nasıl bu kadar şeytan, kırıcı ve hain olabildin? - Seni uyardım.
How could you be so evule and hurtfule and spitefule?
Şeytanın gözlerine baktım.
I've looked into his eyes.
Vuruş sorununu çözmek istiyorsan Thad'in içindeki şeytanı çıkarman lazım.
If you want to fix your kicking problem, you have to exorcise the spirit that is Thad.
Bir ruhtan şeytan çıkarmadan önce o ruhun karşısına başın dik çıkabilecek kadar cesur olman lazım.
Before exorcising an evil spirit you have to build up the courage to face that spirit head on.
Karl, ben şeytan değilim.
- Karl, I'm not evil.
Adam katışıksız şeytan. Bir adam çimdik atıp, ısırmak mı?
You pinched and bit a man?
Ben de Şeytanım.
Well, I'm Satan.
Şeytanımısı bir güce sahip olduğunu biliyordum.
I knew that... That something evil... Was possessing him.
Şeytayvanlar paketini aldığımız zaman şeytan kedi gibi giyinmem de mi gülünçtü?
Did it look ridiculous when we got the Satanimals pack and I dressed up as a Beelzebobcat?
Ben de şeytan.
And I'm the devil!
Bir karakter, bir zebani Şeytan'ı yaratmak için uğraştım.
I tried very hard to create a character, a demon, Lucifer.
Şeytanım ben.
I'm crafty.
Çünkü çok şeytanım.
It's'cause I'm so evil.
Tadım bile şeytan gibi.
Mm! I even taste evil. Ooh!
Nedense zavallı şeytan arkadaşım olmak istiyor.
For some reason, the poor devil wants to be my friend.
- Şeytanın da yardımı var.
- With some help from the devil. - Wait?
Kızım, biricik Matilda'm, Şeytan'a inanmadığını söylüyor.
My daughter, my lovely Matilda, says she doesn't believe in the Devil.
Ama bilim her şeyi açıklayamaz, şeytan çıkarma sırasında yerden yarım metre havaya yükselen bir insanı da.
But science can't explain everything, such as a person Ievitating two feet off the ground during an exorcism.
Şeytan mı?
The Devil?
Bunu biliyor musunuz emin değilim doktor ama cinayetleri işlerken annem şeytan çıkarma işlemindeydi.
I'm not sure if you knew this, doctor, but my mother was involved in an exorcism while she committed those murders.
Ele geçirme ve şeytan çıkarma hayatımı çok etkiledi.
Possession and exorcism have dictated my life.
27 yaşına geldiğimde atanmış bir şeytan çıkarıcıydım.
And by the time I was 27, I was an ordained exorcist.
Yanlışsam beni düzeltin ama beyler siz kilisenin izni olmadan bu şeytan çıkarma işlemlerini kendiniz mi yapıyorsunuz?
So correct me if I'm wrong, but you guys are performing these exorcisms yourselves, without the Church's permission?
Annene gerçekten yardım etmek istiyorsan şeytan çıkarma konusunu daha iyi anlaman gerekiyor.
If you really want to help your mother, you need a better understanding of exorcism.
Yani gerçek bir şeytan çıkarma işlemine tanık mı olayım?
So witness a real exorcism?
Son seansımızda şeytanımızın kimliğine ulaşabildik.
In our last session we were able to hone in on our demon's identity.
Maria Rossi'nin durumunda bence şeytan varlığından onun acı çekip çekmediğini aktif olarak anlamak için zamana ihtiyacımız var.
In the case of Maria Rossi, I think we should take the time to actively deduce whether or not she's being tormented by an evil presence.
Ben diğerleri gibi değilim şeytan!
I'm not like the others, demon!
Şeytan çıkarma için yardıma ihtiyacım var.
I need help with the exorcism.
Şeytan ne dediğimi bilmiyor.
see, the devil don't know what I'm saying.
Eminim ki gazeteleriniz ve televizyonlarınız şimdiye kadar deli bir adam yıkım yapmaya kararlı şeytan bir yabancı olarak betimlemiştir.
I'm sure by now your newspapers and television have depicted me as a madman, an evil outsider hell-bent on destruction.
- Onların hepsi şeytan, adamım.
- They all devils, man.
Ben, Jonathan Hawthorne 1696 yılının bugününde Tanrımızın huzurunda ant içerim ki Şeytan'a sadakat yemini ile bağlanmış bu insanları ve onların hayali ordusunu yok edeceğim.
I, Jonathan Hawthorne, swear before the eyes of God on this day in the year of our Lord 1696, to destroy all persons which choose to pledge allegiance to the demon Satan and his spectral army.
- Zihin, beden ve ruhun, efendimiz Şeytan'ın tasarımı olduğuna yemin ederim.
- I swear mind, body and soul to the designs of his Lord Satan.
Bu dünyadaki şeytan, tırnaklarıyla tabutlarımızın üzerinde konuşacak.
The devils of this earth will rattle on our very coffins with cloven hooves.
Küçük şeytan, çabuk ayakkabımı geri ver.
Little evil, quick... come on.. Give my shoe back.
Bu son çıkardığımız yasa ile sabotaj denilen şeytanı literatürümüzden kaldıracağımıza gönülden inanıyorum.
It is my hope that with our current legislation we can eliminate this evil called sabotage.
Ben Şeytanım!
-... the blood to enter your phallus.
Kendimi o polisin önüne atıp ona yalvaracağım. Beni acil servise götürsün, midemi yıkasınlar, içimdeki şeytanı çıkarsınlar hava kuvvetlerini arayıp kasabayı nükleer bombayla vursunlar radyoaktif bir kül yığını hâline getirsinler sonra da üstüne iki kilometre beton döksünler!
I'll throw myself at the cop and beg him to take me to the emergency room to pump my stomach, to bring in an exorcist, to call in the Air Force to nuke this whole town into radioactive dust