Şimdiden mi translate English
810 parallel translation
- Şimdiden mi?
- Already?
Şimdiden mi?
Already?
Kışın yakacağını şimdiden mi topluyorlar?
Gathering firewood already?
- Şimdiden mi?
Already?
Şimdiden mi?
Already? Wow!
Şimdiden mi yoruldun?
So, tired already?
şimdiden mi?
Already?
Şimdiden mi tökezliyorsun?
Stumbling already?
- Şimdiden mi?
- Just now?
Kumpanyada kalmaya şimdiden mi karar vermem gerekiyor?
Should I know now whether I want to stay in the company?
Ganimeti şimdiden mi harcıyoruz, Horner?
Spending the loot already, are we, Horner?
- Şimdiden mi, Jean-Luc?
- Already?
Şimdiden mi başlasam acaba...
I may as well...
- Şimdiden birilerini seçtin yani, öyle mi? - Çocukça davranıyorsun!
- You have him all picked out, have you?
Şimdiden kafanda fikirler mi var?
Have you already got ideas in your head?
Şimdiden bitti mi?
But are you finished already?
Peki valinin kendisi nasıl? Şimdiden İngiltere'yi özlemedi mi?
How is the governor after his trip to England?
Şimdiden ev hasretine mi düştün?
You must be homesick already.
Zaten şimdiden fazlasıyla kalabalığız, değil mi?
WE SEEM SO TERRIBLY OVERCROWDED ALREADY, DON'T WE?
Şimdiden o kadar ilerledi mi?
Is it that far gone already?
Şimdiden ev hasreti mi çekiyorsun?
Homesick already?
Aklında şimdiden bir şeyler mi var?
Hey, you got something goin'already?
Şimdiden kararınızı verdiniz mi?
You've decided that already?
Tobei, Zatoichi bizimle olduğundan, şimdiden merhamet mi dileniyorsunuz?
Tobei, are you asking for mercy now that we have Zatoichi?
Şimdiden benim adımı öğrendin mi?
You've already learned my name?
Şimdiden üşütmek istemezsiniz, değil mi?
We don't want it to get cold now...
Şimdiden J'ye mi geldin.
You're at the J's already.
Hayat güzel dünya güzel mi güzel. Pablo, şimdiden altının kokusunu alabiliyorum.
... Life is beautiful the world is beautiful, beautiful.
Ve önemli şeyler değil mi, şirketim şimdiden bir hastane ve 50 mil yol yaptı?
And is it not important... that my company has already built a hospital and 50 miles of road?
Şimdiden kendimizi suçlu hissediyoruz, değil mi?
We feel guilty already, don't we?
Şimdiden birini mi getirdin?
You got one already?
Sana, şimdiden içmiş olduğumu düşündürdüm öyle değil mi?
You'd think I was drunk already. I'll make a toast.
Şimdiden kirlettin mi?
Did you get it dirty already?
Bir ayağım çukurda olduğuna göre, evde herkesin mutlu olması... karımın bana çok düşkün olması... öyle ki daha şimdiden yerime birini bulmuş olması benim için hoş şeyler değil mi?
Is it not a pleasure for me, as I am drawing near the goal to find my home such a happy one my wife so fond of me, that she is even now thinking of appointing a successor?
Şimdiden tatili mi düşünüyorsun?
Planning your vacations? .
- Şimdiden bitti mi?
- Finished already?
Şimdiden kadınlara sulanıyorsun öyle mi?
Well, peeking'at women again, already, are you?
Şimdiden tarih olduk değil mi.
Already we're history, right?
Şimdiden bitirdin mi?
Finished already?
Şimdiden içmeye mi başladın?
You been drinking already?
Şimdiden evi mi özledin?
What are you saying?
Tartışma şimdiden başladı. Duruşmada savcılık kamuya kapalı oturum talep edebilir mi edemez mi diye.
There's debate now whether prosecution is worth the disclosures that might arise in a trial.
Daha şimdiden merak ediyorum. Gemiye bindiler mi acaba?
I wonder if she already boarded the ship.
Şimdiden bir işim mi var?
L 90t a job already?
- Şimdiden mi?
- Oh, already?
Şimdiden bunu farkedebildin mi?
You figured this all out already?
Şimdiden tükendin mi?
Let me give you a backrub!
Şimdiden Bauer gibi, gelmeye başladı, değil mi?
It even sounds like Bauer, doesn't it?
Şimdiden tayinin mi çıktı?
- And they're already shipping'you out?
Ne, ona şimdiden isim mi koydun?
What, you named him already?
Şimdiden evini mi özledin Paavo?
You homesick already, Paavo?