English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ A ] / Asker çocuk

Asker çocuk translate Spanish

152 parallel translation
Pekâlâ asker çocuk, Apaçilerini buldun.
Parece que encontraste tus apaches, soldadito.
- Hadi, asker çocuk hadi.
Vamos, vamos, soldadito.
Ne zaman asker çocuk olacaksın?
¿ Cuándo vas a hacer de soldadito?
İki yetişkin ve dört paralı asker çocuk.
Dos adultos y cuatro niños mercenarios.
Hey asker çocuk.
¡ Eh, soldado!
Selam asker çocuk.
Buenas tardes, mi atractivo legionario.
Asker çocuk!
- ¡ Soldado! - ¡ Soldado!
Asker çocuk!
- ¡ Soldado! - ¡ Socorro!
Asker çocuk!
¡ Soldado ven aquí!
Uyansana, Asker çocuk!
¡ Despierta, soldado!
Gördün mü bak, Asker çocuk!
¿ Viste eso, soldado?
Asker çocuk, neredesin?
¿ Dónde estás soldado?
O asker çocuk ve fedaileri bütün mekanlarımı basmışlar.
Ese soldado y sus gorilas atacaron todos mis negocios.
Asker çocuk!
El soldado.
Asker çocuk burada be!
El soldado está aquí.
Pekala, asker çocuk. Parti bitti, bebeğim.
Soldado, se acabó la fiesta.
Dinle benim gitmem lazım, sonra görüşürüz asker çocuk.
Escucha, nos vamos te veo soldado..
Asker çocuk!
¡ Tú soldadito!
Sen bilirsin asker çocuk.
Como quieras soldadito..
Neye benziyor asker çocuk?
Tu que crees soldadito?
Bunu onlara kim söyleyecek asker çocuk?
Y quien nos lo dirá soldadito? Tu?
Bu asker çocuk, onları orada bıraktı.
¡ Alto! El soldado los dejó atrás.
Cehennemi hisset, asker çocuk.
Nos vemos en el infierno, soldado.
Gerçekten kolay, asker çocuk.
Realmente fácil, soldadito.
Doktor ve asker çocuk bize yol gösterebilir.
El Doc y el soldadito nos cubrirán.
Sen, asker çocuk.
¿ Policía? ¡ Hurra, soldado!
Hey, asker çocuk!
¡ Hey, soldado!
Asker çocuk. Ben çok azgın.
... yo muy cachonda.
On dolar? Sekiz dolar? Sekiz dolar ver, asker çocuk!
Me dalas 8 dólales, chico.
Dur bakalım, asker çocuk.
Espere, soldadito.
Asker çocuk mu?
¿ Soldadito?
James Vickers, asker çocuk...
James Vickers, un soldado...
Tamamen masum görünüyorsun, öyle mi? Bir adamın şehirde genç bir asker çocuk ile neler yapmayı isteyebileceği hakkında en ufak bir fikrin yok değil mi? Hayır, bayan.
Osea que eras del todo inocente no tenías ni idea de lo que un señor de noche en la ciudad puede querer de un soldado como tú
Dinle asker çocuk, bu sistemden tek parça ayrılmak için yedek parçaya ihtiyacımız var.
Escucha muchacho soldado, si quieres salir de este sistema en una sola pieza vamos a necesitar refacciones.
Büyük bir asker olan Ohiolu küçük bir köylü çocuk görüyorum.
Veo a un pequeño granjero de Ohio convertido en gran soldado.
Asker çocuk!
¡ Soldado!
Asi Albay Moscardo, 1,300 asker, 550 kadın ve 50 çocuk ile birlikte Alcazar'da konuşlanmıştı.
El coronel rebelde Moscardo se atrincheró en el Alcázar con 1.300 soldados, 550 mujeres y 50 niños.
Orada sığınan binlerce yaralı asker var. Binlerce kadın, çocuk, yaşlı insanlar...
Hay soldados heridos, mujeres, niños y ancianos refugiados.
Bir çocuk asker.
Un niño soldado.
Eğer isyankar bir çocuk grubu yerine asker gibi davranırsak bunu kazanabiliriz.
Si nos comportamos como soldados y no como gamberros, ganaremos.
Ne olduğunu biliyorum. Çocuk iyileşti. Önce bir kamarot, sonra da bir uzay seyyahı bir pilot, paralı asker oldu.
Sé lo que pasó después, el niño se recuperó,... se convirtió en grumete, luego en un marinero espacial,... piloto, mercenario y mil cosas más que llenaron los 60 años de su vida.
Asker çocuk...
Soldadito.
Asker çocuk!
Soldado.
Asker kıyafeti içinde bir çocuk o annesi sanki daha dün tren istasyonuna bırakırken... ilk kez okula gittiği günü anımsıyor.
Veo a un niño vestido como soldado, cuya madre, cuando lo dejó en la estación de tren ayer por la mañana, recordó despedirlo en su primer día de escuela.
Çocukken kız kardeşlerimle bana çocuk muamelesi yapmadı. Asker muamelesi yaptı.
Cuando éramos niños, a mis hermanas y a mí no nos trataba como miembros de la familia... nos trataba como soldados.
Bunu paylaşanlar Finli polis, Belçikalı bahçıvan, Tunuslu asker ve ironik olarak, Münih'te, Coos Bay, Oregon'da bir maden işçisinin oğlu olarak, Almanca konuşan bir evde büyütülen bir çocuk.
Ahí estarán : un policía finlandés, un jardinero belga, un soldado tunecino... e irónicamente, aquí en Munich, de Coos Bay, Oregon... el hijo de un molinero, crecido en el seno de una familia germanoparlante.
70,000 asker eğer Amerika bir başka savaşa girerse, 70,000 Amerikalı çocuk savaşa Bradley ile gidecek.
70.000 soldados, 70.000 estadounidenses irían a combate en el Bradley si entrásemos en guerra.
On dolar, asker çocuk!
¡ 10 dólales chico!
Çocuk asker değil, bir kamikaze.
No es un soldado, es un kamikaze.
Asker Çocuk.
Chico soldado.
İşte, asker çocuk burada!
¡ Aquí está nuestro soldado!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]