Aslına bakarsan translate Spanish
6,705 parallel translation
Aslına bakarsan, yaşananları hayal bile etmek mümkün değil.
Es imposible imaginar lo que debe haber sido.
Aslına bakarsan ben de kendime aynı şeyi soruyordum.
Tiene gracia porque me preguntaba lo mismo.
Aslına bakarsan üssün komutasını bana verdiler.
De hecho me han dado el mando de la base.
Aslına bakarsan onun başka suyu yok.
De hecho es lo último que le queda a ella.
Aslına bakarsanız arkadaşımı arıyorum.
En realidad estoy buscando a mi amiga. Una pelirroja.
Aslına bakarsan muhtemelen bir madalya alacaksın.
De hecho, es posible que te concedan una medalla.
Aslına bakarsan bu Ostara günü.
Esencialmente. Es Ostara.
Aslına bakarsan bu bir gereklilik.
Sí, eso en realidad es una necesidad.
Aslına bakarsan bu seferki tamamen farklı bir durum.
La verdad es que es completamente diferente.
Aslına bakarsanız komik bir hikâye vardı.
Ciertamente fue una historia graciosa.
Aslına bakarsan bir tane daha alabilir miyim, Lütfen?
De hecho, ¿ podría tomar otro?
- Aslına bakarsan ben de tam gidiyordum.
- En realidad, ya me iba.
Aslına bakarsan Steve bence bundan biraz daha fazlası vardı.
De hecho, Steve... creo que era algo más que eso.
- Biliyorum aslına bakarsan, evet.
Lo sé, sí. Bien. ¿ Quiénes?
Aslına bakarsanız, davalılara yönelik söz konusu iddiaların hükümetin temsil kanadında çözülmesinin daha doğru olacağı kanısındayız.
Sin embargo, creemos que las demandas en cuestión... contra los acusados son las más adecuadas para llegar a una resolución... ante los órganos representativos de nuestro gobierno.
Aslına bakarsan bunu Matrix'ten çaldım.
En realidad lo tomé de Matrix.
Aslına bakarsan tatlım, bu büyütülecek bir şey değil.
Honestamente, cariño, esto realmente no es gran cosa.
Aslına bakarsan bir fırsat olarak.
Una oportunidad, realidad -
Pekâlâ, Debby Caruso, Sriracha'da iken az da olsa tef çalmış olabilir ama aslına bakarsan daha çok kucağımda takılıyordu.
Vale, es verdad que Debby Caruso tocó un poco la pandereta para Sriracha, pero digamos que era más como mi amante principal en aquella época.
Aslına bakarsan 2 kez sola, 3 kez da sağa döneceğiz.
En realidad, son dos a la izquierda y tres a la derecha.
Aslına bakarsan o öldü.
De hecho, murió. O eso.
Aslına bakarsanız biz daha çok tatil satışı yapıyoruz.
De hecho, estamos haciendo una pequeña venta para las fiestas.
Aslına bakarsan sen bana yardım edeceksin.
En realidad... tú vas a ayudarme a mí.
Aslına bakarsan hiç amcası yokmuş.
De hecho, no tiene ningún tío.
Aslına bakarsan biraz önce mesaj geldi, uçuşumuz yarına kadar rötarlıymış.
En realidad, acabo de recibir un mensaje... de que nuestro vuelo se ha retrasado hasta mañana.
- Aslına bakarsanız ben daha önce - hiç ağaç seçmemiştim.
Es que nunca había elegido un árbol antes.
- Aslına bakarsan gayet güzel konuştuk.
En realidad tuvimos una linda charla.
Aslına bakarsanız Paul son birkaç aydır benim evimde kalıyordu.
De hecho, hace un mes que vivía en mi casa.
Aslına bakarsan birkaç gün birikmiş iznim var.
Bueno, en realidad, tengo unos días de vacaciones acumulados.
Aslına bakarsan var.
De hecho, lo tengo.
Aslına bakarsan, biz de bir takımız ve bayağı da zeki bir takımız ve bize körü körüne itaat etmemiz söylendiğinde, pek iyi çalışamayız.
De hecho, nosotros también somos un equipo, y uno muy inteligente, y no trabajamos bien cuando nos dicen que acatemos ciegamente.
Aslına bakarsan, daireleri kullanıyorlar.
Realmente usan círculos.
Aslına bakarsan bu benim için sadece bir tatil.
Mas bien, esto son unas vacaciones para mi.
Aslına bakarsan, dışarı çıkıp, herkese bu işte dimdik durduğumuzu göstereceğiz.
De hecho, iremos allí y mostraremos a todo el mundo que nos mantendremos juntos en esto.
Aslına bakarsan, bunları tiyatro bölümüne geri götüreceğiz.
De hecho, tenemos que volver a la sección de teatro.
Aslına bakarsan, öpücüğü unut!
De hecho, olvídate de kiss ( BESO ).
Aslına bakarsan...
De hecho...
Aslına bakarsan, çok iyiyim.
De hecho, estoy genial.
Aslına bakarsan işime de yaradı.
Eso realmente me ahorró un viaje.
- Aslına bakarsanız 60 tane neden var... O sebeplerden dolayı o isimler duvara işlendi.
- En realidad... hay 60 razones... tantas como nombres hay en la pared de las violaciones.
Aslına bakarsan, düşünmüyorum.
En realidad, no lo creo.
Aslına bakarsan kaset çalarım yok, yani...
Pues, no tengo reproductor de casetts...
Aslına bakarsan olmadığı belli.
De hecho, sé que no lo es.
Aslına bakarsan bu banaymış.
Esta es para mí.
Aslına bakarsan gittikçe kötüleşiyor.
Se está poniendo peor.
Aslına bakarsan oldukça nüanslı ve tiyatral bir şovdu.
Lo que saqué del espectáculo de hecho tuvo bastante matices y de teatral.
Özledim aslına bakarsan.
- Sí. Lo hice, de hecho.
Şey. Evet. Aslına bakarsan öyle.
Oh, uh, sí, como una cuestión de hecho, lo es.
Aslına bakarsan evet, var.
A decir verdad, sí.
- Aslına bakarsan oldukça kolaydı.
- para ser honesto, fue muy fácil. - cómo?
Aslına bakarsan porno aldım.
Sí que he comprado porno.
aslına bakarsanız 175
aslında 4149
aslinda 29
aslında evet 75
aslında öyle 29
aslında var 51
aslında bilmiyorum 26
aslında ben 85
aslında yok 26
aslında o 17
aslında 4149
aslinda 29
aslında evet 75
aslında öyle 29
aslında var 51
aslında bilmiyorum 26
aslında ben 85
aslında yok 26
aslında o 17