Ayrıldılar translate Spanish
948 parallel translation
"Üzgünüm Sayın Başsavcı, " ama beyefendi ve hanımefendi bu sabah ayrıldılar! "
- Lo siento, señor fiscal, los señores han salido de viaje esta mañana.
İşten ayrıldılar.
"Han dimitido."
Evet, beraber ayrıldılar.
En efecto.
- O arkadaşlar emekliye ayrıldılar.
- Esos sujetos se retiraron.
Ayrıldılar.
Han huido.
O ve Dum-Dum dün gece 11'de ayrıldılar.
Él y Dum-Dum salieron de aquí anoche sobre las 11 : 00.
Evet, ayrıldılar.
Bueno, se fueron.
Ne zaman ayrıldılar?
- ¿ Cuándo se fueron?
~ Ve ayrıldılar kibirli zalimin ~ ~ Topraklarından ~
Y dejó la tierra del orgulloso opresor.
Bay Gabard ve Bay Emela'yla birlikte seferi düzenleyen kaptanın sahibi olduğu 40 tonluk yelkenliyle Diego'dan ayrıldılar.
Han abandonado la base y los acompaña el capitán Oloncor Abricur, que dirige la expedición con el señor Gabard Emla.
- Altı ay önce ayrıldılar.
- Se fueron hace unos seis meses.
Bakın, Bay, Özel Ajan Fleury adamlarımdan 47'si toplanması aylar sürecek şekilde parçalara ayrıldılar.
Escuchen agentes especiales,... 27 de mis hombres fueron volados en cientos de piezas que tomaron meses recogerlas.
- Bu sabah erkenden ayrıldılar. - Anlıyorum.
- ¿ Adónde han ido?
Sanırım bizim yüzümüzden ayrıldılar.
En cierta forma les estropeamos el plan.
Sabah gelgitle birlikte adadan ayrıldılar.
Partieron con la marea matutina.
Elbette buradaydılar. Evi kontrol etmeğe geldiler, fakat saat 15 : 00'te buradan ayrıldılar.
No... no está.
Ama az sonra ayrıldılar ve zıt yönlere gittiler.
Pero tras ese momento, se separaron y cada uno se fue por su lado.
Bana, bir daha görüşmemek üzere ayrıldılar gibi geldi.
Me dio la sensaciòn de que se separaban definitivamente.
- Hepsi izinsiz ayrıldılar.
Todos ausentes sin justificación, Señor Teniente.
O ve diğer Haganah üyeleri iki saat önce ayrıldılar.
Los miembros de la Haganah se han tirado por la borda.
Scapa Flow'dan 40 saat önce ayrıldılar.
Zarparon de Scapa Flow hace 40 horas.
Sonra ayrıldılar.
Al cabo de un tiempo, ella lo dejó.
Hakimler tarafsız adalet düşüncesinden ayrıldılar.
Los jueces se vieron sometidos por algo ajeno a una justicia objetiva.
- Sanırım ayrıldılar.Martin buna benzer birşey mırıldandı.
- Martin dijo que rompieron.
Emekliye ayrıldılar ve kızları onların yerine çalışıyor.
Están retirados. Sus chicas trabajan para ellos.
Daha fazla açıklama yapmadan ayrıldılar.
Se fueron sin más explicación.
- Ayrıldılar...
- Se fueron...
Dün ayrıldılar
Se fueron ayer.
O ikisi dün sabah erkenden ayrıldılar.
Esos dos se marcharon ayer por la mañana.
Ayrıldılar mı?
¿ Se han marchado?
Ohashi ve Kojima, Mito Köşkünden ayrıldılar. Şimdi çok yakın.
Ohashi y Kojima han dejado ya la mansión Mito. ¡ Es un poco pronto!
Henüz yarım saat önce ayrıldılar. "
Se han despedido hace media hora ".
Kumarhaneden beraber ayrıldılar.
Salieron juntos del casino.
Hepsi beni öldürmek için handan ayrıldılar.
Se han ido todos a la posada, a matarme.
Tüm kızlar nezaketen geldiler ve hiç bir şey olmadan ayrıldılar.
Todas las muchachas ricas y pobres de la vecindad ya intentaron.
Bu sabah buluştular, karısını aldılar sonra ayrıldılar.
- ¿ Los otros? - Esta mañana se reunieron y fueron a buscar a la esposa al aeropuerto.
" Akşam 10'da sarhoş olarak ayrıldılar.
Cuando se levantaron para irse, a las 10, estaban borrachos.
Sonunda ayrıldılar, ben de atladım.
Finalmente, se fueron. así que salté.
Hepsi çantalarını topladılar ve ayrıldılar.
Todos empaquetaron sus bolsas y se fueron.
Baban ve ortakları Paris'ten ayrıldılar.
Su padre y sus asociados tenien que dejar París.
Zavallı sinekler, tam ortadan ikiye ayrıldılar.
Pobres moscas, cortadas por la mitad.
Ve ayrıca bu saldırıların senin bilgin olmadan yapıldığını da kabul ediyorum.
Y estoy dispuesto a creer que estas incursiones pudieron ocurrir sin que Ud. Io supiera.
- O, otelden ayrıldığında aradılar.
- Me informaron cuando salía del hotel.
Biz ayrıldıktan üç saat sonra Ching Ming'i aldılar.
Ching Ming ha sido tomado tres horas después de nuestra partida.
- Geçen birkaç gün çok korkunçtu. - Gün boyu bizi bombaladılar. Almanlar'ın hepsi bu sabah ayrıldı.
No se puede salir del pueblo.
Maalesef beni yakaladılar ama revire ayrıldım.
Desafortunadamente me atraparon, pero estoy en la lista de enfermos.
Buradan ayrıldıktan üç saat sonra, üzerimize çullandılar.
Se lanzaron sobre nosotros tres horas después que salimos de aquí.
Vücutlar ayrı ayrı yapıldı... Paris'in onaylanmış alçılarının özelliklerini elde etmek için.
Los cuerpos se construyen por separado según medidas exactas con escayola reforzada.
Ayrıldılar.
Rompieron.
Ayrılıyorum da denebilir. Üniversite ortamında son derece yaygın bir tavırdan ayrıldığım kesin. Orada diğerleri, yani hitap edilen kişiler, öğrenciler basit ve saf alıcılar gibi görülüyor.
Abandono la actitud, muy común en los medios universitarios... que consiste en considerar a los otros, a los que escuchan, como meros receptores.
İkiye ayrıldılar, lanet olsun.
¡ Maldita sea!
ayrıldık 55
ayrıldım 20
ayrılmak 17
ayrıl 63
ayrılalım 66
ayrılın 293
ayrıldı 31
ayrılıyorum 61
ayrılma 30
ayrılıyoruz 54
ayrıldım 20
ayrılmak 17
ayrıl 63
ayrılalım 66
ayrılın 293
ayrıldı 31
ayrılıyorum 61
ayrılma 30
ayrılıyoruz 54