Bayan o translate Spanish
5,606 parallel translation
Öncekiler Bayan O'Brien'ın hatasıydı.
Ese fue el error de la Srta. O'Brien.
Bayan O'Brien veriyordu ama ayrı düştük.
La Sra. O'Brien, sí. Pero discutimos.
Eğer otuzlu yaşlarında bir bayan olsaydın bir sorun olmazdı.
Desde hace unos treinta años, más o menos, si existiera, cosa que no.
Burada olduğun için Bayan O'Neil'ın benimle işi kalmadı.
Ahora que estás aquí, la Srta. o'Neil ya no me sirve.
O sadece karısı. Bu, neden hala bir Bayan Esposito olmamasının kanıtı.
Eso explica por qué no hay una Sra. Esposito.
O Bayan Maier idi.
Ella era la Srta. Maiers.
Bayan Tibbets o gün küçük oğluyla yine gururlanmış mıdır acaba?
¿ Estaba la señorita Tibbets orgullosa de su pequeño niño ese día?
- Peki ya Bayan Bell? O içiyor mu?
¿ Qué hay de la señorita Bell?
Bay Reese, şişkin topuzlu o bayan Lou'yla aynı oranda para kaybediyor.
Sr. Reese, esa mujer con el peinado bouffant está perdiendo dinero al mismo paso que Lou. - ¿ Entonces?
Dövülen ve sonra çöplüğe atılan o kadın gerçek Bayan Dewinter değildi.
Y esa mujer que está siendo golpeada y arrojada al contenedor no es la verdadera Sra. Dewinter.
Son birkaç yıldır Bayan Hudson 3T Yatırımcılık'tan Davis Renkin'in metresiydi.
Durante el último año o así, la Srta. Hudson ha sido la mantenida de Davis Renkin de empresas 3T.
Bence Bayan Hudson'ın kendi başının çaresine bakmayı öğrenmesi iyi olurdu, o kadar.
Creo que sería bueno que la señorita Hudson aprendiera a cuidarse a sí misma, eso es todo.
Sence, küçük bir ihtimal de olsa Davis, Bayan Hudson'la birlikte yaşamaya başlamış mıdır?
Así que, teniendo en cuenta las probabilidades, ¿ crees que Davis se habrá quedado con la señorita Hudson o no?
O harika bir bayan, üç de çocuğu var.
Es una señora agradable con tres niños.
İfadenize göre, Bayan Swift, bu silahı Bay Sweeney ateşlemiş olamaz,... çünkü o anda sizinle beraberdi, değil mi?
Su testimonio, Sra. Swift, ¿ es que el Sr. Sweeney no pudo haber disparado el arma porque en ese momento, él estaba con usted?
Biraz tuhaf doğrusu, mahalleden Bayan Tigglywingle'a bıraksa o da seninle aynı parayı ödeyecekti.
Parece extraño, que tengas que pagar los mismos impuestos que si se lo hubiese dejado todo a la Sra. Tiggywinkle del final del camino.
Oyuna o kadar dalmışsınız ki, Bayan Patmore'un hastalandığını bilmiyorsun.
¿ Tan preocupada estás con el juego que no oíste que la Sra. Patmore está enferma?
O zaman, bunu yapmamı Bayan Hughes'un istediğini ve bana olanları anlattığını da bilirsin.
Entonces sabes que la Sra. Hughes me pidió que interviniera... Y me dijo porqué.
O kadar çabuk değil Bayan Hughes.
No tan rápido, Sra. Hughes.
"Selam Bayan Bixby" diyor o da.
Él dice, "Hola, Sra. Bixby".
O yüzden bizim hayatımızla ilgili haddini aşma genç bayan.
Así que no presumas de decir algo de nuestras vidas, jovencita.
Bayan Burrell'den de, vampirlerden de hiç iz yok.
No hay señales de la señorita Burrell o de los vampiros.
O bizim geleceğimizi çaldı Bayan Lance.
Nos robó nuestro futuro, señorita Lance.
O karar verdi gibi görünüyor kaz oynamak ve Havva geçirmek ama herkes ile Yeni bayan.
Parece que ha decidido jugar a hacer el ganso y pasar la noche con cualquiera menos con la nueva chica.
Bayan yalvarıp duruyor ama o çakallar var ya...
Mi esposa me lo suplica, pero esos chacales...
Ve o da bu eroini sen ve Bayan Pang için üretti, öyle mi?
¿ Y él elaboró esa heroína para usted y para la señorita Pang?
Bayan Cobden, o kendini bu kızlara adadı.
La Srta. Cobden, está dedicada a esas chicas.
Bayan Florrick, Bay Gardner,... eğer davalı da Rainey'in yalan söylediği konusunda ısrar eden bir tweet atmış olsaydı,... aynı derecede sinirlenirdim ve o da kendisini parmaklıkların arkasında bulurdu.
Sra. Florrick, Sr. Gardner, si el acusado hubiera mandado un tweet insistiendo en que Rainey estaba mintiendo estaría igual de enojado, y él estaría tras las rejas.
O bayan polisi ben vurmadım.
No he matado a ninguna poli.
Kuruldaki bayanlar ve baylar Bayan Flynn ile olmuş ya da olmamış olabilecek "hadise" yi önünüze tekrar koymayacağım.
Señoras y señores de la junta, no voy a malgastar su tiempo ensayando el llamado "incidente" que puede o no haberle pasado a la Sra. Flynn.
O kadar hızlı değil genç bayan.
No tan rápido, señorita.
Başkan Grant soğuk buz gibi bir eşe mi sahip, yada zavallı Bayan Grant kaba, şıllık bir eşe mi?
¿ Es el presidente Grant la víctima con una frígida, fría esposa, o la víctima es la señora Grant con un marido cabrón?
Five-O'danız bayan.
Somos el Five-0.
- Bayan Levinson gelmiş. - Kürk yakalı o adam kim?
- Señor, llegó la Sra. Levinson. - ¿ Quién es el hombre con cuello de piel?
- İzin verelim, Bayan Hughes içeri geçsin Leydim. O bir plan yapacaktır.
- Dejemos que la señora Hughes entre, milady, y ella pensará en algo.
Her zaman değil madam. Bayan Bute rahatsızmış. O iyileşene kadar ben geldim.
Dirigirla no, señora, pero la Sra. Bute está enferma, así que yo me haré cargo hasta que ella esté mejor.
Mesele, Bayan Ward'a şantaj mı yapacak yoksa yabancı medyaya mı satacak.
La cosa es si quería chantajear a la Srta.Dudley o venderlo a la prensa.
Bayan Hughes, o eski ceketten kurtuldunuz mu?
Sra. Hughes, ¿ se deshizo de ese viejo abrigo?
Tüm hayatımda, tüm geçirdiğim şeylerden öğrendiğim bir şey varsa Bayan Murray, o da mevzubahis hayaller olunca insan sendeleyebilir ama kaybetmenin tek yolu onlardan vazgeçmektir.
Si he aprendido algo en todos mis años, en todos mis viajes, Srta. Murray, es que cuando se trata de sueños, uno puede vacilar, pero la única forma de fallar es abandonarlos.
Bayan Peterson artık oy vermeye uygun değil, o halde seçim o olmadan devam edecek.
La Srta. Peterson ya no tiene voto válido y la elección sigue su curso sin ella.
- O sadece bir makine Bayan Groves ve hata veriyor.
Es sólo una máquina, Srta. Groves, y está funcionando mal.
Evli misiniz acaba Bayan Rotello?
¿ Es señora o señorita Rotello?
Hemen o küçük tacizciyi, Bayan Jean Rotello'yu arıyorum.
Voy a llamar a esa pequeña molestia, la Srta. Jean Rotello, ahora mismo.
- Aslında böyle rahatım Bayan Heck.
- ¿ o no? - De hecho así estoy bien, sra. Heck.
Bayan değil misin?
Eres una mujer, ¿ o no?
Yani Bayan Vega ya arabasının kaybolduğundan habersiz ya da bu adama kendisi ödünç verdi.
Lo que significa que la Sra. Vega no sabe que su vehículo desapareció o se lo prestó a este señor Sangre- -
Ve Bayan Vega o Taurus'u geri almaya can atıyor.
Y la Sra. Vega está muy interesada en recuperar ese Taurus.
Konuşmazsa onun da sonu Bayan Vega gibi olacak.
O lo que está por pasarle a la Sra. Vega, le pasará a él.
- Bayan "Dolittle" mıydı o?
¿ Esa era la Sra. Doolittle?
O hâlde Bayan Simpson, buraya gelme sebebiniz...
Entonces, Sra. Simpson, la razón por la que está aquí...
O bir bayan değil, fahişenin teki.
No es una dama ; es una maldita perra.