English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ B ] / Başardı

Başardı translate Spanish

21,857 parallel translation
Başardık!
¡ Lo conseguimos!
Evet, başardık!
¡ Sí! ¡ Lo conseguimos!
Başardın, Luffy!
¡ Lo conseguiste, Luffy!
Başardı!
¡ Lo hizo!
Başardık Phil.
Lo logramos, Phil.
Başardık.
Lo logramos.
Başardım.
Lo he logrado.
Başardım, başardım.
Lo he logrado, lo he logrado.
Hayır ama başardığımı düşündüğüm cezbedici bir an vardı.
No. Por un breve y tentador momento, creí que lo tenía. Empecé a dar los últimos retoques.
İyi iş başardın evlat.
Hiciste bien, chico.
- Aynen, başardık.
Te espantamos.
Doğru, Max DNA örneği almayı başardı.
Sí, Max ha podido conseguir una muestra de ADN.
Başardın, Lily!
Lo hiciste, Lily!
- Abin zor bir iş başardı.
Tu hermano vino con gran éxito.
Carla, başardın canım. Başardın.
Lo hiciste.
- Her zaman başardım ben.
- Siempre lo hice.
Belki bazen kötü durumlardaydım ama her zaman bir şekilde başardım Rachel.
Quizá a veces estuve en baja forma, pero siempre respondí a la puta llamada, Rachel.
Çünkü bildiğiniz üzere savunma bir tarih belirlenmeden red talebini vermeyi başardı.
Porque, ya sabe que el acusado ha exigido una notificación antes de planificar cualquier moción de sobreseimiento.
Charlotte'un dövme sanatçısı ile bağlantı kurmayı başardım, adı Aviv. Bana Charlotte'la yeni sevgilisinin hikayesini anlattı.
Yo era capaz de ponerse en contacto con artista del tatuaje de Charlotte, Aviv, que me contó la historia de Charlotte y su nuevo novio,
- Başardık.
- Lo hicimos.
Davenportları kandırmayı başardığın küçük bir mucize bu.
Es de extrañar que haya logrado engañar a los Davenport. No, mira, lo siento.
- Uzun süre onlarla yaşamayı başardım.
He sobrevivido con eso durante mucho tiempo.
Ve bunu başardın da.
Y lo has hecho.
Başardık!
¡ Lo hicimos!
- Sayılır, yatıştırmayı başardım ama Sheldon gidiyorsa Vegas'a gelmeyecekmiş.
Sí, la tranquilicé. Pero no irá a Las Vegas si él va.
Başardın mı?
¿ Me ayudaste o no?
Bunlar ön ödemeli kullan at telefonlar. Ama arama düzenini takip etmeyi başardık.
Estos son celulares de prepago, pero fuimos capaces de seguir el patrón de llamada.
Cep telefonu yayınlarını dışarıda tutmayı başardık.
Logramos contener las transmisiones de teléfonos móviles.
Gelmeyi başardın.
Lo has logrado. No.
Başardık.
Lo hicimos.
Başardık.
Perfecto.
Akıllı ve yetenekli olduğum için bu davaya koydun beni sayende de çok iyi işler başardım.
Me pusiste en este caso porque soy inteligente y tengo talento, y he hecho un gran trabajo, gracias a ti.
Başardı mı?
¿ Y lo consiguió?
Neyse ki pilotlar kaçmayı başardı.
Afortunadamente el piloto logró escapar.
Buraya ulaşmayı nasıl başardılar.
¿ Cómo diablos llegaron aquí?
Başardığına sevindim.
Me alegra que lo lograras.
Başardın.
Lo hiciste.
Dedektif Dunning adeta bir kalenin içinde bu videoyu çekmeyi başardı.
Dunning detective logró disparar el vídeo dentro de una verdadera fortaleza.
Dwight'ın mahkemede nasıl o kadar çok kişiyi vurmayı başardığıyla ilgili hâlâ birkaç soru işareti var.
Aún estamos tratando de averiguar algunas cosas sobre cómo Dwight logró dispararle a tanta gente en el juzgado
Buzz başardı. Başardı.
Lo hizo.
o saçma defterinle beni uyuz etmeye devam ederek sağa sola anlamsız gülücükler saçarak en ufak şeyde özür dileyerek canımı sıkmayı başardın!
Es por eso que me incomodaba tu cuaderno y tu sonrisa hipocrita.
kurbanın yanmış kağıdını kauçuğa döndürünce onu tarayıp video dönüştürücüsüyle resim elde etmeyi başardım tamam bir şeyler mi görmemiz gerekiyor?
Bien, después de convertir los papeles quemados de la víctima en una lámina de goma, pude escanear y cargar la imagen en un comparador espectral de vídeo. Muy bien... ¿ se supone que debemos mirar algo?
Öte yandan, Hitler'in adamları başardı.
Por otro lado, los chicos de Hitler lo han conseguido.
Naziler atomu parçalamayı başardı, Patrick.
Los nazis han descubierto cómo dividir el átomo, Patrick.
Bu adamın bilinen bir suç bağlantısı yok buna rağmen iki haftada iki farklı katil kiralamayı başardı.
Ahora, este hombre no tiene lazos criminales convencionales, sin embargo, se las arregló para contratar dos asesinos diferentes en dos semanas.
Javi sonunda bir kontak numarası almayı başardı Eddie'nin bir yakını, El Salvador'dan.
Javi consiguió el teléfono de un pariente de Eddie en el Salvador.
Ve bun başardı taa ki biri onu elinden alana kadar.
Y lo hizo, hasta que alguien se la quitó.
Tanrım, başardım.
Dios mío, lo he logrado.
- Seni korkutmayı başardık!
Dios mío. ¡ Te espantamos! Sí.
Bazı şeyler başardım.
Con muy poco éxito.
Beyaz sosis almayı başardım.
Me las arreglé para conseguir salchichas blancas.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]