Başardılar translate Spanish
811 parallel translation
- Sanırım başardılar.
- Supongo que lo lograron.
Seni yakalamayı nasıl başardılar?
¿ Cómo te trajeron de vuelta?
Okçuluk yarışmasından sonra idam sırasında Locksley ve adamları kaçmayı nasıl başardılar?
¿ Cómo se las arregló para escapar de la horca después del torneo de arqueros?
Onları yedi, sekiz mil kovaladık ama kaçmayı başardılar.
No. Les seguimos 7 u 8 millas, pero escaparon.
Belki hepsi deliydi, ama bir şeyi başardılar.
Quizá estuvieran todos locos, pero algo sí hicieron :
Biz toparlanıp son darbeyi vurana dek... düşmanları oyalamayı başardılar.
Retrasaron al enemigo y siguieron haciéndolo... hasta que fuimos lo bastante fuertes para combatirles.
Düşünüyordum ki işler o kadar iyi yürütülüyor ki faşistler efsanelerdeki adamlar gibi insanları ikna etmede ne kadar harika işler başardılar.
Pensaba que las cosas iban bien... Que trabajo tan bueno han hecho los fascistas al convencer a la gente de que son personas de leyenda.
Başardılar!
Lo han conseguido.
Başardılar!
¡ Lo lograron!
çocuklar bugün gerçekten başardılar.
Los chicos hoy lo han conseguido.
Başardılar.
Lo han hecho.
Bu konu çok gizli elbette ama kriptocularımız Almanların diplomatik şifresini çözmeyi başardılar.
Es estrictamente confidencial, pero nuestros criptógrafos han descifrado una clave diplomática alemana.
Yine de bir şey başardılar Howard Cole'u gülünç duruma düşürmeyi.
Algo han logrado, sin embargo. Han dejado en ridículo a Howard Cole.
Orada yıpranmış Fransızlar mucize eseri Marne Nehri'nde tutunabildi... ve ani saldırılarla Almanları geri püskürtmeyi başardılar.
Allí, en el río Marne, los franceses reunieron fuerzas milagrosamente y en un inesperado contraataque, forzaron a los alemanes a retirarse,
Nasıl başardılar diye şaşkınlık.
El estupor frente al acierto.
O olayda, Atinalılar ona karşı koymayı başardılar.
En aquella ocasión, los atenienses se levantaron contra él.
Başardılar!
¡ Lo han conseguido!
- Başardılar mı?
¿ Lo han hecho?
Medeniyet onlar sayesinde gelişti. İnsanlara, vahşi batıyı açmayı başardılar.
Ha conquistado el Far West, abierto nuevos territorios, y me ha enriquecido.
- Tanrım, başardılar.
- Dios mío, lo han conseguido.
Başardılar! Başardılar!
¡ Lo han conseguido!
Amerikalı bilim adamları bir beyinden diğerine enjeksiyonla düşünce zerk etmeyi başardılar.
Los sabios lograron transmitir ideas de una mente a otra. Por medio de una inyección.
Başardılar mı?
¿ Han escapado?
Bizim gibi onlar da bariyerden sağ çıkmayı başardılar.
Sobrevivieron al campo magnético como nosotros.
Barbara, başardılar.
Barbara, ¡ lo logramos!
" onları güya yakalayacakların elinden kaçmayı başardılar!
" continúan escapando de quienes intentan detenerlos.
Çok iyi başardılar gerçekten.
- Lo hacen muy bien, ¿ verdad?
İki çok iyi veterinerim benim emirlerim altında hayatını kurtarmayı başardılar.
Dos excelentes cirujanos bajo mi autoridad lograron salvarle la vida.
- Bunu nasıl başardılar?
- ¿ Cómo es posible?
ama bu seferkinde başardılar
Y anoche volvió a ser robada.
Ve de sonunda, onu deli etmeyi başardılar.
Y al final, lo enloquecieron.
Böyle insanlar başardılar.
Algunos son "Resistentes" por naturaleza.
Tanrı biliyor, onların da sorunları olmuştu. Ama bir şekilde ilişkilerini yürütmeyi başardılar.
Tuvieron sus buenos y malos momentos, pero lograron sacar adelante su matrimonio.
İşte! Sonunda arabaya geri dönmeyi başardılar!
Es un carrusel vertiginoso.
- Başardılar mı peki?
¿ Hicieron las paces?
Bunu nasıl başardılar, bulalım.
Descubra qué los mantiene vivos.
Olabilir. Bizi yanıltmayı başardılar.
Sí, es posible.
Doğru, üretimde harikalar başardılar.
Cierto, han logrado maravillas en la producción.
Otuz beş yard çizgisinde durdurmayı başardılar.
Y lo derriban en la yarda 31.
Onları kurtarabileceklerini düşündüklerini sanmıyorum. Bu benim düşüncem. Fakat bu Tanrının bir lütfûydu ve başardılar.
Realmente no creo que pensaran que podían contenerlos, pero fue la voluntad de Dios y lo lograron.
Onu düğünden uzak tutmayı başardım : : : : : : Ama kapıları kapatmak onu dışarıda tutmaya yetmedi, bir hata yaptım :
Intenté apartarle lejos de la boda pero cerrar la puerta no fue suficiente, porque cometí un error.
Kaçmayı başardılar.
Escaparon.
Sanırım aminoasit kalıntıları ile karbonhidrat moleküllerini eşpolimerleştirmeyi başardım ben.
Tal vez pueda copolimerizar residuos de aminoácidos y moléculas de carbohidrato :
Bazılarımız öldü ama başardık.
A muchos les costó la vida, pero lo conseguimos.
Onu esir tutmaya çalıştılar, ama kaçmayı başardı, efendim.
Una mentira tártara, oh, kan. Intentaron en vano tenerlo cautivo.
Elbette başardılar.
Pues claro que sí.
Neyse ki Özgürlük Savaşçıları'na bayağı hurda satmayı başardım.
Por suerte conseguí endilgarles un montón de chatarra obsoleta a los Guerreros de la Libertad.
Bunu bizden daha akıllı olduğun için değil Tanrıların yardımıyla başardın.
Tu no realizaste ese acto por ser mas sabio que nosotros Si no, como todos dijeron, con la ayuda de un Dios.
Aptal herifler Bay Bond'un görevini başardığını sandılar.
Esos imbéciles deben de creer que el señor Bond ha logrado su objetivo.
Bayanlar, baylar. Bu akşam yarışmacılarımızdan hiçbirinin Proust'un başyapıtının karmaşıklıklarını özetlemeyi başardığını sanmıyorum.
Damas y caballeros, no creo que ningún concursante... haya sabido encapsular la trama de la obra maestra de Proust.
Başka bir hatta bizi bekliyorlardı ve bizi o hatta çekmeyi çok iyi başardılar.
Dicen que se podía ver todo desde Culp Hill.
başarısız 35
başarılar 28
başarılı 32
başarı 43
başarabilirsin 108
başardık 725
başardım 366
başardı 180
başardın 415
başaracaksın 136
başarılar 28
başarılı 32
başarı 43
başarabilirsin 108
başardık 725
başardım 366
başardı 180
başardın 415
başaracaksın 136
başaramadım 52
başaracağız 144
başarabiliriz 43
başaracağım 55
başarabilirim 18
başaramadık 18
başaramadın 18
başarısız oldum 33
başaramayacaksın 18
başarmışsın 17
başaracağız 144
başarabiliriz 43
başaracağım 55
başarabilirim 18
başaramadık 18
başaramadın 18
başarısız oldum 33
başaramayacaksın 18
başarmışsın 17