Benim için translate Spanish
92,281 parallel translation
Bu benim için oldukça normal görünüyor.
Eso me parece bastante correcto.
Benim için iyi bir haber.
Esto es una novedad para mí.
Levrek benim için.
La lubina para mí.
Benim için biraz erken, efendim.
Un poco pronto para mí, señor.
Benim için de biraz erken, ama kesinlikle bir gerekçemiz var.
Es un poco temprano para mí, también, pero sin duda el cielo se ha abierto.
Benim için çalışman lazım.
Necesitas trabajar para mí.
Polis dul ve yetimleri için Benim içinde bir fiş alın sadece bir gücenme olmadığını göstermek için.
Una muestra de mi agradecimiento, solo para mostrar que no hay resentimientos.
Bunun benim için ne anlama geldiğini biliyor musun?
¡ El Sr. Bright te quiere fuera del caso de Golightly!
Benim için değil.Bu müzikle ilgili.
No para mí. Es la música.
Jennifer Sometimes'ı benim için yazdı!
¡ Lo sé! ¡ Él escribió "Jennifer Aveces" para mí!
Tanımıyordum, o noktada benim için sadece bir hastaydı.
No, en ese momento, él era sólo un paciente para mí.
Sonuçta benim için hayatını feda etti, bu yüzden elbette adam için bir şeyler hissedeceğim.
Bueno, terminó dando su vida por la mía. Así que, por supuesto, que ahora puedo sentir algo por el sujeto.
Bu da benim için.
Y esto es por mí.
Teşekkürler, Bay Chan, benim için büyük zevk.
Gracias, Sr. Chan.
Benim için çok önemli bir haftaydı.
Porque esta ha sido una semana increíble para mí.
Gerçekten, benim için çalışan bir hostese çıkma teklif etmezdim.
En serio, yo jamás... le pediría una cita a... una azafata que trabajara conmigo. No.
Benim için geçtiler.
Lo hicieron por mí.
Dene lütfen, benim için.
Intenta, por favor. Por mí.
Benim için var tabii ama tatlı çocukluk anılarım Cersei'yi tahtta tutmayacak.
Para mí sí pero mis recuerdos de la infancia no mantendrán a Cersei en el trono.
Benim için bile korkunçtu.
Para mí fue bastante horrible.
Üstat Wolkan benim için yaptı. Etrafta daha kolay gezebiliyorum.
El maestre Wolkan me lo construyó para poder moverme con más facilidad.
Benim için şereftir.
Sería mi honor.
Benim için en güvenli yer, kraliçenin burnunun dibiymiş.
El lugar más seguro era bajo las narices de la reina.
Savaşı Vadi'nin şövalyeleri kazandı ve onlar da benim için kuzeye geldi.
Los Caballeros del Valle ganaron la batalla y viajaron al norte por mí.
Benim için çok küçük.
Es muy bajito para mí.
Burası benim için en güvenli yer.
Este es el lugar más seguro para mí.
Bir test tedavisi üretmek benim için zor değildi.
No me resultó difícil diseñar una prueba de cura.
Benim için zamanın durduğu gün.
El día que el tiempo se detuvo para mí.
Benim için değil.
No para mí.
Alice'le benim için bir sürpriz parti olduğu dedikoduları dolaşıyor.
Se rumorea que habrá una fiesta sorpresa para Alice y para mí.
Megan halanla benim için mutlu anılarımızın olduğu bir yer değildi.
No era un lugar muy feliz para la tía Megan y para mí.
Benim için planları var.
Tiene planes para mí.
Ve bunu yapamazsan, Benim için değersizsin.
Y si no puedes hacer eso, eres inútil para mí.
Benim için endişelenme.
- ¿ Qué hay contigo? No te preocupes por mí.
Benim için bir şeyin olduğunu söylemiştin.
Has dicho que tenías algo para mí.
Benim için yaptığı onca şeyden sonra... Bazen hala düşünürüm... nasıl bir şey olurdu ki... anne ve baba sahibi olmak.
Incluso después de todo lo que ha hecho por mí... a veces todavía me pregunto cómo debe ser... tener una madre y un padre.
Benim için zevktir.
Es un placer.
İhtiyacım olmayan şey benim için endişelenmen.
Lo que no necesito es que te preocupes por mí.
Eğer oğlun benim için çalışmasaydı sokakta açlıktan ölürdü.
Tu hijo se habría muerto en las calles si no fuera por mí.
Dün, benim için bir şeyin olduğunu söylemiştin.
Ayer dijo que tenía algo para mí. ¿ Qué pasó?
Benim için neyin var?
Y bien, ¿ qué quiere decirme?
Benim için değildi!
¡ No lo era conmigo!
Annem benim için çok endişeliydi.
Mi mamá está muy preocupada por mí.
Benim için mutlu olacağını düşündüm.
Pensé que te daría gusto.
Benim için mutlu değil misin?
¿ Qué? ¿ No te alegras por mí?
Tamam sert çocuk, bunu benim için tut lütfen.
De acuerdo, rudo, quédate quieto, por favor.
Benim erkeğim olsaydın, evde oturmam için tüm gün çalışsaydın ki doğruya doğru küçükken baş belası oluyorlar ama şimdi ikisi de ergenlik çağında ve sürekli okuldalar.
Si fueras mi hombre y trabajaras todo el día para que me quedara en casa lo cual es, digamos la verdad fue tremendo cuando los niños eran pequeños pero ahora los dos son adolescentes y pasan todo el día en la escuela.
- Bir de üstüne benim gibi hergeleler için çalışıyor.
- para capullos como yo. - Con.
Benim gördüğüm kadarıyla tahttaki iddianız sadece babanızın adına dayanıyor ve benim babam da Çılgın Kral'ı düşürmek için savaştı.
Hasta donde sé, su derecho al trono se basa en el nombre de su padre y mi propio padre luchó para derrocar al Rey Loco.
Belik benim de onun için neyin iyi olduğuna dair bir fikrim olur.
Puede que yo también tenga algo que decir en lo que le beneficia.
Benim ve Helen için endişeleniyorsan...
Si te preocupa mi relación con Helen- -
benim için fark etmez 98
benim için uygun 18
benim için üzülme 18
benim için bir zevkti 58
benim için zevkti 116
benim için sorun değil 83
benim için farketmez 29
benim için öyle 32
benim için önemli 63
benim için yap 39
benim için uygun 18
benim için üzülme 18
benim için bir zevkti 58
benim için zevkti 116
benim için sorun değil 83
benim için farketmez 29
benim için öyle 32
benim için önemli 63
benim için yap 39