Benim için üzülme translate Spanish
102 parallel translation
Benim için üzülme.
No sientas lástima por mí.
Benim için üzülme.
Y no debes sentir pena por mi.
Ama benim için üzülme.
Pero no sientas lástima por mí.
Benim için üzülme. Sadece git!
No te preocupes por mí.
# Benden uzak durması için onu uyardım. # Benim için üzülme diye onu uyardım. # Asla bana ihanet etmedi. #
Le dije que no me dejara... que no me entristeciera... que no me decepcionara jamás.
- Benim için üzülme.
- No quiero darte pena.
- Benim için üzülme.
- No me compadezcas.
Benim için üzülme.
No te preocupes por mí.
Benim için üzülme Karl amca.
- No te preocupes.
Benim için üzülme.
No te apenes por mí.
Benim için üzülme, Maxwell.
No sientas pena por mí, Maxwell.
Benim için üzülme.
No te preocupes por mi pelo.
Benim için üzülme.
No te preocupes por mí, Spadge.
- Mac. - Benim için üzülme Rosa Lee.
- No sientas lastima por mi, Rosa Lee.
Benim için üzülme.
No me compadezca.
Benim için üzülme.
No te preocupes por mi.
Haydi. Benim için üzülme.
Vamos, por favor no estés tiste por mí.
Artık benim için üzülme.
No te preocupes por eso ahora.
" Benim için üzülme demiş saz, buna hiç gerek yok.
Tu compasión, respondió el junco, es gentil, pero innecesaria.
Benim için üzülme.
No se preocupe por mí.
Bi-Yu lütfen korkma ve benim için üzülme.
Bi-Yu por favor no tengas miedo y no llores mi pérdida.
Benim için üzülme. İmparatorluk için üzül.
No lo sientas por mí, sino por el imperio.
Benim için üzülme.
No te pongas triste por mí.
Boş yere benim için üzülme.
Bueno, no se vaya perdiendo su lamento de mí.
Benim için üzülme anne.
No sientas pena por mí, mamá.
Benim için üzülme.
No te lamentes por mí.
Benim için üzülme.
No lo sientas por mi.
- Benim için üzülme!
- No, te ruego, no me compadezcas también.
Benim için üzülme.
No me compadezcas.
Ama benim için üzülme.
Pero no me compadezcas.
- Hayır, benim için üzülme.
- No, no sientas lastima por mi.
- Benim için üzülme. Ben sadece eğleniyordum. - Bu şekilde yürümez.
No te de verguenza conmigo, conozco mi jodida suerte.
Benim için üzülme.
Tú no me vas a tener lástima.
Benim için üzülme.
No me tengas lástima.
Benim için üzülme, Beppe!
¡ No me molestes con trivialidades, Beppe!
Geçmişe bakma ve benim için üzülme.
No mires atrás y no sufras por mí.
Jack. Benim için üzülme. Sadece bana inan.
Que no te dé lastima sólo cree en mí, Jack.
Sırf körüm diye, sakın benim için üzülme.
No quiero que me tengas lástima por ser ciego.
Benim için üzülme sakın.
No te compadezcas de mí.
Benim için üzülme.
No tienes que preocuparte por mí, ahora.
Sakın benim için üzülme.
No te sientas mal por mi.
Benim için üzülme bir tanem.
No sufras por mí, cariño.
Lütfen benim için üzülme.
Por favor no te preocupes por mí.
- Benim için üzülme.
- No te preocupes por mí.
Benim için sakın üzülme. Ben kendime sığınacak bir sokak köşesi bulurum. Orada kıvrılıp sonumun gelmesini beklerim.
Buscaré un callejón húmedo y esperaré a que llegue mi hora.
Uzak yıldızlardaki arkadaşım, benim için endişelenme ve üzülme!
'Soy un amigo de otra estrella, no te preocupes, no estés triste.'
Uzak yıldızlarda bir arkadaşım oldu. Benim için endişelenme ve üzülme.
'Soy un amigo de otra estrella, no te preocupes, no estés triste.'
Benim için üzülme, iyi olacağım.
Estoy bien.
Benim için artık üzülme, tamam mı?
No te preocupes más por mi, ¿ si?
- Yok Şef, benim için üzülme.
- No es problema.
Benim için o kadar üzülme.
No estés triste por mí.
benim için fark etmez 98
benim için uygun 18
benim için bir zevkti 58
benim için sorun değil 83
benim için zevkti 116
benim için farketmez 29
benim için öyle 32
benim için önemli 63
benim için yap 39
benim için 458
benim için uygun 18
benim için bir zevkti 58
benim için sorun değil 83
benim için zevkti 116
benim için farketmez 29
benim için öyle 32
benim için önemli 63
benim için yap 39
benim için 458