Benim için zevktir translate Spanish
321 parallel translation
Benim için zevktir, majesteleri.
- Será un placer, Majestad.
Benim için zevktir.
Es un placer.
Benim için zevktir.
Sería un placer.
Benim için zevktir, Harry, sırada kim var?
Será un placer, Harry, ¿ quién será el siguiente?
Sizinle tanışmak benim için zevktir, Bay Arden.
Es un placer, Sr. Arden.
Neden bayan, bu benim için zevktir.
¿ Por qué, señorita? Es para mi un placer.
- Benim için zevktir, Sam.
- Es un placer, Sam.
Kendim fotoğrafçı değilim, bay Mazzini ancak kocamla aynı heyecanı paylaşan birini karşılamak benim için zevktir.
Yo no soy fotógrafa, Sr. Mazzini... pero comparto con mi marido el placer de dar la bienvenida a los entusiastas.
- İnanmıyorum, benim için zevktir.
- No he tenido el placer.
Seni temin ederim, benim için zevktir Tammy.
- Es un placer, de verdad, Tammy.
- Benim için zevktir, efendim.
- Será un placer, señor.
Benim için zevktir hanımefendi.
Es un placer, señora.
Bu benim için zevktir efendim.
Es un placer, señor.
Sizinle oynamak benim için zevktir beyefendi.
Bueno, sus apuestas son un placer para mí, señor.
Benim için zevktir, hanımefendi.
Es un placer señora.
Bunu anlatmak benim için zevktir.
Será un placer explicárselo.
"Bu kadar saygı duyulan bir adama bu kadar küçük bir şey yapmak..." "... benim için zevktir. "
"Es un placer Sr. Perks hacerle este humilde presente... a un hombre tan respetado."
Niyetim gölgeni yeryüzünden silmek Beano ve bu kasabada yapmak benim için zevktir.
Eso pretendo, Beano, librar este suelo de tu sombra y luego disfrutar en esta ciudad.
Benim için zevktir.
Con mucho gusto.
Benim için zevktir, pezevenk.
Es un placer, tarado.
Corton. Elbette, benim için zevktir.
Por supuesto, un placer.
Benim için zevktir.
Encantado de conocerla.
- Benim için zevktir Cliff.
- Gracias, Sammy.
Benim için zevktir.
Mi placer.
Benim için zevktir.
Fue un placer.
Elbette, benim için zevktir.
- De nada, me encantará hacerlo.
Benim için zevktir. Peki çevre kirliliğine karşı... senin çözümün nedir?
Mi Placer su contestación?
Benim için zevktir.
Es un placer para mí.
Ortak yetenekleri ile "Fantasia" denilen bu yeni eğlence türünü yaratan... Walt Disney, Leopold Stokowski, diğer tüm sanatçı ve müzisyenler adına sizlere hoşgeldiniz demek... benim için bir zevktir.
Tengo la placentera tarea de darles la bienvenida aquí... en nombre de Walt Disney, Leopold Stokowski... y todos los demás artistas y músicos cuyos talentos combinados... se dedicaron a crear esta nueva forma de entretenimiento :
- Benim için zevktir, bayım.
- Es un placer, señor.
Çavuş York, buradaki Amerikan kuvvetlerinin başkomutanı olarak bu olağanüstü kahramanlığınız nedeniyle size Birleşik Devletler Şeref Madalyası'nı vermek benim için bir zevktir.
Sargento York,... tengo el placer de imponerle la Medalla de Honor del Congreso de los EE. UU. por haber demostrado un heroismo superior a la llamada del deber.
Benim için bir zevktir, bölüğün... komutanı yüzbaşı Eversham'ın güzel kızına bunu sormak.
Pedí por el placer de la compañía de la hermosa hija del Capitán Eversham.
Pek sevinirim buna, çünkü bir zevktir benim için yiğit kişilerden ders almak.
Por mi parte, me conformo con aprender de los nobles.
Viyana'ya hoş geldiniz demek benim için bir zevktir.
Me complace especialmente darles la bienvenida aquí a Viena.
Benim için zevktir.
Será un placer.
Benim için şeref ve zevktir
Es un honor y un placer.
Sizden bir ders almak benim için bir zevktir.
Sería un placer recibir lecciones de usted.
Bu nedenle benim için büyük bir zevktir ki Dr Radcliffe'i son çalışmalarının sonuçları sunmak üzere sempozyum vermesi için çağırdım.
Es un gran placer invitar al Dr. Radcliffe a dar este simposio en el que nos cuente los resultados de sus últimos trabajos.
Bu benim için her zaman çok büyük bir zevktir.
El gusto fue mío.
- Benim için bir zevktir, Sör Harold.
- Será un placer, Sir Harold.
- Benim için bir zevktir.
. Es un placer.
Benim için bir zevktir.
Será un placer.
O benim için bir zevktir.
- Oh, con gran place.
Teşekküre gerek yok benim için bir zevktir...
Soy yo quien debe agradecerle.
Sana bir içki ısmarlamak, benim için bir zevktir, bayım.
Es un placer invitarle a beber, señor.
Oo, hayır. Benim için bir zevktir.
Será un placer.
Anlaşıldı. Benim için bir zevktir, Duck.
Es un placer.
Benim için bir zevktir.
- Muy bonitas. ¡ Gracias!
Ben Diane, bu akşam servisinizi yapmak benim için bir zevktir.
Hola. Soy Diane.
Miami'deki dostuna söyle... bu benim için bir zevktir.
Dile a tu gente de Miami, a tu amigo, que será un placer.
Ziyaretiniz benim için bir zevktir.
Al contrario, su visita es para mí una alegría.
benim için fark etmez 98
benim için uygun 18
benim için üzülme 18
benim için bir zevkti 58
benim için zevkti 116
benim için sorun değil 83
benim için farketmez 29
benim için öyle 32
benim için önemli 63
benim için 458
benim için uygun 18
benim için üzülme 18
benim için bir zevkti 58
benim için zevkti 116
benim için sorun değil 83
benim için farketmez 29
benim için öyle 32
benim için önemli 63
benim için 458