Bilmen gerekir translate Spanish
629 parallel translation
- Sevgili Durand, bilmen gerekir.
- Querida Durand, debería saberlo.
Seninle de riske girmeyeceğini bilmen gerekir.
Ten claro que contigo hará lo mismo.
Arkadaşı sensin, bilmen gerekir
- Tú debes saberlo, es tu amigo.
Hayır, ve bunu bilmen gerekir.
No, y tú deberías saberlo.
Horace, bunu bilmen gerekir.
- Horace, no sabes que...
Şehir halkının bunu konuştuğunu bilmen gerekir- -
Debes saber que todos en la ciudad... - ¿ Quién te contó?
Bunu bilmen gerekir.
- No. - Debería saberlo.
Eğer sana geldiği yer orasıysa, bunu bilmen gerekir!
Si es ahí donde te dio, tú deberías saberlo.
Bilmen gerekir ki...
Ya sabes.
Eğer sahiden bana sövmek istiyorsan... mesela George'un hakkımda bildiklerini bilmen gerekir.
Deberías conocer lo que George sabe sobre mí, si de veras quieres insultarme.
Hangi dertten acı çektiğini senin bilmen gerekir.
Deberías saber qué dolencia es la que sufre. ¡ Dime!
Bunu bilmen gerekir.
Debes saber eso.
- Senin benden daha iyi bilmen gerekir.
- Ya sabes que no.
Bunu bilmen gerekir Myrtle Mae.
Deberías saberlo, Myrtle Mae.
- Bilmen gerekir.
- No tiene por qué saberlo.
Mitch'i nasıl yalanlar ile uyuttuğunu bilmen gerekir!
Deberías saber lo que le ha contado a Mitch.
Adresini bilmen gerekir.
Tiene que saber su dirección.
Saçmalık. Bir sızıntı olmalı. - Bilmen gerekir, önce sen başlattın.
- Debe de haberse filtrado.
Ama daha çok şey bilmen gerekir.
Pero ha de saber algo más.
Bilmiyordum ve bunun benim için bir önemi olmadığını bilmen gerekir.
Ni me había enterado... ni me importa. Deberías saberlo.
Catherine'ın bundan çok daha yaratıcı olduğunu bilmen gerekir!
¡ No conoces a Catherine! Venga, a dormir.
Görevini yerine getirmek için bunu bilmen gerekir.
Para ocupar tu cargo, debes cumplir las normas más esenciales.
Bilmen gerekir, geldiğim yerde, bir erkeğin ancak bir karısı olur.
De donde vengo, a un hombre sólo se le permite una esposa.
Bunlar resmen serseriler. Farkı bilmen gerekir.
- La multitud no lincha, es la chusma Tienes que aprender a diferenciar.
Ama bilmen gerekir, çünkü sen kralsın.
Pero debes saberlo, porque eres Rey.
Bilmen gerekir, hemşiresin.
Tú debes saberlo. Eras enfermera.
Çünkü eğer sevgimeyse onu sana verdiğimi bilmen gerekir.
Porque si es mi amor, debes saber que lo tienes.
Lütfen, Ben, artık yalan söylediğinde her zaman anlayabileceğimi bilmen gerekir.
Por favor, Ben, debes saber que se cuando mientes.
Peki, bilmen gerekir, ben hala aynıyım.
En una palabra, quiero que sepas que soy el mismo de siempre.
Pek şoförlük dersi almadın biliyorum ama yine de kapımı açman gerektiğini bilmen gerekir.
Ya sé que no tiene mucha clase, pero podría salir y abrirme la puerta.
Jenks! İçki kasasının bu satırla açılmayacağını bilmen gerekir.
Deberías saber que no puedes abrir las cajas con eso.
Bilmen gerekir.
Sí, deberías.
- Onların yok edildiğini bilmen gerekir.
¿ Supongo que sabes que la destruyeron?
Bilmen gerekir.
Debes saberte uno.
Umutsuzluğa kapılmamalısın eski dostum bunu iyi bilmen gerekir.
Es mejor no desanimarse, amigo.
Böyle giyinerek dolaşmaman gerektiğini bilmen gerekir.
Deberías ser más perspicaz y no ir por ahí vestido así.
Bir adama arkadan yaklaşmamak gerektiğini bilmen gerekir.
Si vas a aparecer por detrás, deberías tener más cuidado.
Dostlarım da buradayken artık bilmen gerekir ki, ben acı çektirmekten keyif alırım.
A estas alturas ya sabrás, al igual que mis amigos, que disfruto infligiendo dolor.
Bilmen gerekir diye düşündüm.
Creí que debías saberlo.
Fakat iki muhafızımın yerini bilmen gerekir!
¡ Pero cuento con que localice a mis propios guardias!
Bunu bilmen gerekir.
Deberías saberlo.
- Bunu bilmen gerekir.
- Deberías saberlo.
Sen oradaydın, bilmen gerekir. Kalelerde muhafızlar olacağından o yönden gelmenizi önermem.
asi que, hay guardias en la fortaleza, por eso les sugiero que no entren por ahi.
Ne arayacağını bilmen gerekir.
Hay que saber lo que se busca.
Herkesten iyi bilmen gerekir.
Deberías saberlo mejor que nadie.
Bilmen gerekir ki, ben onunla birlikte oldum, değil mi?
Deberías saberlo. Estuviste con ella.
Ama bilmen gerekir ki, benim bir duvarım var etrafıma ördüğüm.
Pero al mismo tiempo, hay un muro.
Bilmen gerekir.
Usted debería saberlo.
Bilmen gerekir ki, bu haber her gazete satıcısında yer alıyor.
Debe saber que esta historia está en todos los noticieros. Claro.
Bunu senin bilmen gerekir.
Y deberías saberlo.
Şaka yaptığımı bilmen gerekir.
Creía que lo sabías.
gerekirse 81
bilmem 2708
bilmem ki 316
bilmelisin ki 23
bilmek istiyorum 265
bilmez miyim 74
bilmem anlatabildim mi 75
bilmeni isterim ki 45
bilmem gerek 39
bilmelisin 32
bilmem 2708
bilmem ki 316
bilmelisin ki 23
bilmek istiyorum 265
bilmez miyim 74
bilmem anlatabildim mi 75
bilmeni isterim ki 45
bilmem gerek 39
bilmelisin 32
bilmeni istiyorum 26
bilmezsin 18
bilmek ister misin 36
bilmek mi istiyorsun 18
bilmek istiyor musun 23
bilmek isterdim 26
bilmek istemezsin 61
bilmenizi isterim ki 40
bilmeni isterim 16
bilmek de istemiyorum 35
bilmezsin 18
bilmek ister misin 36
bilmek mi istiyorsun 18
bilmek istiyor musun 23
bilmek isterdim 26
bilmek istemezsin 61
bilmenizi isterim ki 40
bilmeni isterim 16
bilmek de istemiyorum 35