Bilmeye hakkım var translate Spanish
241 parallel translation
Bilmeye hakkım var.
Tengo derecho a saberlo.
Ama, Ned, bilmeye hakkım var.
Pero Ned, tengo derecho a saberlo.
- Bilmeye hakkım var.
Tengo derecho a saber.
İlgimizi öyle bir seviyeye çıkarttınız ki Frederick'le bu kadın hakkında daha fazla şey bilmeye hakkım var.
Ha despertado nuestro interés hasta tal punto, que Frederick y yo tenemos derecho a saber más.
Aranızda tam olarak ne geçtiğini bilmeye hakkım var.
Tengo derecho a conocer exactamente que hay entre vosotros
Bilmeye hakkım var. Tamam. Bilmek istiyorsun.
Muy bien. ¿ Quieres saberlo?
Lolita, bunu bilmeye hakkım var.
Lolita, tengo derecho a saberlo.
Beraber çalışacağım kişi hakkındaki her şeyi bilmeye hakkım var.
Si voy a trabajar con alguien, tengo derecho a saberlo todo sobre ese hombre.
Ne olduğunu bilmeye hakkım var.
Tengo derecho a saber lo que pasó.
Babasıyım ben, bilmeye hakkım var.
Yo soy su padre. Y tengo el derecho de saber.
Bunu bilmeye hakkım var.
Tengo derecho a saberlo.
Eğer anlaştıysan, bilmeye hakkım var!
Tengo derecho a saber si hiciste trato.
Bilmeye hakkım var.
Tengo derecho a saber.
Evet, burada neler olduğunu bilmeye hakkım var, dinle.
Sí, tengo derecho a saber qué significa todo esto. Escuche.
Bunu bilmeye hakkım var.
Me merezco una explicación.
Bilmeye hakkım var.
Me gustaría saber.
Neden öğrencilerimin kopya çektiğini düşündüğünüzü bilmeye hakkım var sanırım.
Quiero saber por qué piensan que mis alumnos hicieron trampa.
Bilmeye hakkım var, James.
Tengo el derecho de saber, James.
Seçim yapacaksam neyin ne olduğunu bilmeye hakkım var.
- ¿ Eso es todo? - Todo lo que debes saber por ahora, hijo.
Omuzların benim hakkımda konuşuyorsa bilmeye hakkım var.
Si los hombros están hablando de mí, tengo derecho a saberlo.
- Koruduğun için kızmıyorum. Ama bilmeye hakkım var.
No te culpo por estar a la defensiva, pero tengo derecho a saber.
- Bilmeye hakkım var.
- Tengo derecho a saberlo.
Aranızdan herhangi biri herhangi bir nedenle Allah'ın belası kocamla yattıysa... herhalde bunu bilmeye hakkım var!
¡ Si hay alguien que, por alguna razón, haya tenido sexo de cualquier tipo con mi maldito marido, tengo el derecho de saberlo!
Ben onun dünyadaki en yakın akrabası sayılırım. En yakın ilişkilerini bilmeye hakkım var.
Soy casi la única pariente cercana que él tiene y tengo derecho a saber sobre sus asuntos.
Gerçeği bilmeye hakkım var.
Tengo el derecho de saberlo.
Kiminle yattığını bilmeye hakkım var.
¿ Con quién tienes que dormir?
Bunu bilmeye hakkım var.
- Las ex novias no tienen derechos.
Nereden geldiğimi bilmeye hakkım var.
Merezco saber de dónde vengo.
Başvurumu neden reddettiğinizi bilmeye hakkım var.
Quiero decir, creo que tengo el derecho de saber por qué está rechazando mi solicitud.
Beni bu sefil dünyaya getiren hareketle ilgili herşeyi bilmeye hakkım var.
Tengo derecho a saber cómo fue el acto que me trajo a este miserable mundo.
Ne için öldüğümü bilmeye hakkım var.
Merezco saber porque estoy luchando.
Mulder, buraya kadar geldim. Sebebini bilmeye hakkım var. Değil mi?
Ya que he venido hasta aquí, me gustaría saber por qué.
Halk istiyor ki... Bilmeye hakkımız var.
- Y la comunidad siente que...
Horak, düşündüm ki ikimizin de gerçeği bilmeye hakkımız var.
Horak, ambos tenemos derecho a saber toda la verdad.
Yüksek fiyatları ve yüksek vergileri hesaba kattıktan sonra... Uzun lafın kısası, karşılıklı olarak birbirimizden neler beklediğimizi bilmeye hakkımız var.
Para abreviar, creo que tiene tanto derecho a saber lo que puede esperar de mí como yo a conocer lo que puedo esperar de usted y de paso nos iremos conociendo mejor.
Bilmeye hakkımız var!
Tenemos derecho a saberlo!
Sanırım bir adamın hangi sebepten öleceğini bilmeye hakkı var.
Supongo que un hombre tiene derecho a saber por lo que va a morir.
- Bilmeye hakkımız var.
- Tenemos derecho a saberlo.
Yaralandıysa bilmeye hakkım var! Kaza falan geçirdiyse, iyi olup olmadığını bilmek istiyorum!
Tengo derecho a saber si está herido, si sufrió un accidente.
Bir adamı ölümü olabilecek bir göreve gönderiyorsak... nedenini bilmeye hakkı var sanırım.
Creo que si enviamos a un hombre a una posible muerte, tiene derecho a saber por qué.
Bu kadar parayı ödemek için adamın adını bilmeye hakkımız var.
Por esa suma creo que tenemos derecho a conocer su identidad.
- Bilmeye hakkımız var!
- ¡ Tenemos derecho a saberlo!
Nasıl bir işe girdiğimizi bilmeye hakkımız var.
Tenemos derecho a saber dónde nos metemos.
Bilmeye hakkımız var.
¡ Tenemos el derecho a saber lo que ocurre!
Bilmeye hakkımız var!
¡ Eh, vamos, tenemos derecho a saber qué está pasando!
Haydi, benim davam hakkında konuşuyorlar şu an, neler olduğunu bilmeye ihtiyacım var.
- Están hablando de mi caso, necesito saber qué pasa.
Ne olduğunu bilmeye hakkımız var.
Tenemos derecho a saber qué ocurre.
Bu normal dışı duruma neyin neden olduğunu bilmeye hakkımız var.
Tenemos derecho a saber qué está causando esto.
Sanırım, bunu bilmeye hakkın var, minik dansçı.
Bueno, supongo que usted se merece saber, pequeña bailarina.
Sanırım bilmeye hakkın var. Bir Klingon savaşçısısın seni çatışmadan uzak tutmak yanlış olurdu.
Ha transmitido una media de cinco mensajes diarios al planeta klingon y ninguno obtuvo respuesta.
Buradaki esas sorun, hastalarımızın bunu bilmeye hakkı var mı?
La cuestión aquí es si los pacientes tienen derecho a saberlo.
var mısın yok musun 30
varsa 36
vardık 38
varenka 16
varşova 132
var tabii 24
var mıydı 25
varyemez amca 23
var efendim 22
varsayalım ki 19
varsa 36
vardık 38
varenka 16
varşova 132
var tabii 24
var mıydı 25
varyemez amca 23
var efendim 22
varsayalım ki 19
varvara vasilyevna 23
bilmem 2708
bilmem ki 316
bilmelisin ki 23
bilmek istiyorum 265
bilmez miyim 74
bilmem anlatabildim mi 75
bilmeni isterim ki 45
bilmem gerek 39
bilmelisin 32
bilmem 2708
bilmem ki 316
bilmelisin ki 23
bilmek istiyorum 265
bilmez miyim 74
bilmem anlatabildim mi 75
bilmeni isterim ki 45
bilmem gerek 39
bilmelisin 32
bilmeni istiyorum 26
bilmezsin 18
bilmek ister misin 36
bilmek istiyor musun 23
bilmek mi istiyorsun 18
bilmen gerekir 21
bilmek isterdim 26
bilmeni isterim 16
bilmek istemezsin 61
bilmenizi isterim ki 40
bilmezsin 18
bilmek ister misin 36
bilmek istiyor musun 23
bilmek mi istiyorsun 18
bilmen gerekir 21
bilmek isterdim 26
bilmeni isterim 16
bilmek istemezsin 61
bilmenizi isterim ki 40