Bir gemi translate Spanish
4,134 parallel translation
20'li yaşlarında kimliği belirsiz bir kadın,.. ... bir gemi sandığında bulundu.
Una Jane Doe en sus veinte años se encontró metida en un baúl.
22 Ekim 1864'te batan bir gemi. Jacobson, Toronto Island'da kıyıya vurmadan bir gün önce.
Un barco que se hundió un día antes de Jacobson llegara a tierra.
Kimse sekiz kilometrelik bir çemberde batık bir gemi bulamaz.
Nadie va a encontrar un barco hundido en un círculo de cinco millas de ancho.
Bölgelerine bir gemi kafilesi göndermemiz imkânsız.
Señor, seguramente podemos enviar un convoy de nuestros barcos a sus aguas.
Ben de bir gemi bekliyorum.
Yo también estoy esperando un bote.
Şayet bir yumurtayı satarsam bir gemi alabilirim.
Si vendo un huevo, tendré suficiente como para comprar un barco.
İki yumurta ; bir gemi ve bir ordu demek.
Dos huevos... un barco y un ejército.
Beyaz Liman'da güneye giden bir gemi bulurum.
Encontraré un barco que se dirija al sur en el Puerto Blanco.
Bana bir gemi yükü para bırakmış. Ondan beri taksi kullanıyorum.
Y me dejó un montón de dinero, y desde entonces cojo taxis.
Zabıtta, Honolulu Limanı'ndaki bir gemi kızağından bahsedilmiş.
En la planilla de reserva figura un atraque en el puerto.
Her hafta burada hayatta kalanları Catalina'ya yollayan bir gemi.
- Catalina envió un transbordador hace unas semanas buscando sobrevivientes. - Es lo mejor que escuchamos.
Ama sizi güvenli bir yere götürecek bir gemi biliyorum.
Pero hay un barco que pueden tomar para llevarlos a la seguridad.
Hadi bakalım, binmemiz gereken bir gemi var.
De acuerdo, ahora hay un arca al que subir.
Bir gemi dolusu erkek korsan var ve kız korsanı kalasta yürütüyorlar.
Tenían un barco lleno de chicos piratas e hicieron caminar a la chica pirata por la plancha.
Bir gemi!
¡ Un barco!
Bos bir gemi gayet iyi bir mekan secmisler.
Barco vacío, linda ubicación remota.
Bu kesinlikle bir gemi.
Definitivamente es un barco ;
Bacağa yaklaşırken bir gemi gelip icabımıza baktı.
Mientras nos acercábamos a la parte oeste, una nave vino y nos sacó.
Bu gece beni iki haftalık bir gemi turuna çıkaracak.
No vamos de crucero dos semanas.
Bir gemi dolusu kayıp çocukla ilgili hiçbir şey yok.
No hay nada sobre un barco lleno de niños desaparecidos.
bir gemi taşıma belgesi, ama adres kısmı yanmış.
Un documento de embarque, pero la dirección se ha quemado.
Böyle bir gemi ile gitmemelisin.
No deberías ir en barcos como ése.
Prenses Del Mar, İngiliz korsanlarının ateş açması sonucu 1682 yılında denizde kaybolmuş bir gemi tüccarıydı.
La Princesa Del Mar fue un tesoro Español de galeones perdido en el mar en 1682, después de ser cañoneado por piratas Ingleses.
Öyleyse onları bir gemi almış olmalı! Ama Pangu diye bir yer duymadım.
- Entonces alguien los recogió pero no sé nada de Pangú.
Norfolk kıyılarında silah dolu isimsiz bir gemi.
¿ Un barco a la deriva cerca de la costa de Norfolk?
Bize yardımcı olacak bir gemi buluruz.
Vamos a encontrar un barco que nos lleve lejos.
Bir gemi beni Rotterdam'a çalışmaya akordeon çalmaya götürdü.
El carnicero ambulante es mi amigo. Me dio cuatro monedas de cinco francos.
"Reggie bir gemi-evde yaşıyor."
"Reggie vive en una casa flotante".
Elvira May bir gemi miydi?
¿ Elvira Mayo era un barco de vapor?
O gemi özel bir kargo görevine gönderilmişti. Bay Shanly de işin içindeydi.
Creo que el barco estaba en algún tipo de misión que implicaba una carga especial y creo que el señor Shanly también participó.
Fakat Nautilus gibi bir gemi bu tür olaylara karşı hazırlıklıdır.
-... para ese tipo de evento.
Annemi Meksikaya 3 günlüğüne süpriz bir gemi tatiline götürüyorum.
Está bien, escucha, voy a llevar a mamá a un crucero sorpresa de 3 días a México
Steve boş uzayda, gemi örneğindeki gibi yeterli... yakınlıkta bir alan oluşturduğunda, sıfır enerji partükülleri bu alana sığmayacaktır.
Steve razonó que si creó una región suficientemente estrecha de espacio vacío cómo el área entre los dos barcos, entonces algo de la energía radiante del punto cero no debería caber dentro de él.
- Troels, bir açıklama yaptım. Gemi kaçırma olayını uluslararası düzeyde çözmek istiyoruz. Durumumuz bu.
- Troels, si anuncio que vamos a buscar una solución al problema de la piratería en una conferencia internacional, es que esa es nuestra postura.
Bunlar haric bir-iki tane daha gemi var. Onlarda da olabilirler.
Hay un par de trasbordadores que son lo mismo, así que podría estar en cualquiera.
Hayır, tam bir gemi enkazı gibiydi.
No, fue un naufragio.
İki gece önce Chiago Limanından bir gemi ayrıldı.
Una barcaza zarpó del puerto de Chicago hace dos noches.
Şu iki haftalık gemi turuna nereden bineceğiyle ilgili bir fikri olan var mı?
¿ Sabes a dónde se puede dirigir el crucero?
- Bu gemi yolculuğu gibi bir şey değil.
- No ese tipo de crucero.
O gemi bir türlü gelmedi zaten.
Su barco siempre está llegando.
Ayrıca eminim ki dışarıda bir yerde gemi kaptanıyla çıkmak isteyecek hoş bir kız vardır.
Además, estoy seguro de que ahí fuera hay una linda chica que le encantaría salir con un capitán solitario.
Tanrı der ki ; "Her şey ortadaydı, sana 2 gemi bir de cankurtaran yolladım."
Dios dice : " Por todos los cielos, te envié dos barcos y un salvavidas.
O zamanki günlerde bu gibi şeyler, televizyon olmadığından görülmemişti.. Gemi herhangi bir büyük gürültüden Farklı bir gürültü çıkarmıştı.
En esos días... esto es antes de la televisión, antes de los aviones supersónicos... cualquier ruido muy intenso llamaba tu atención.
O gemi bir türlü gelmedi zaten.
Su barco siempre estaba por llegar.
Sığınak'ımız alıcıyla ilgili bir ip ucu buldu işlerini bitirmek için hazırlandık, ama sonra gemi hiç gelmedi.
Sí. Nuestro Santuario obtiene una pista del comprador, lo preparamos todo para pillarlos, pero entonces el barco nunca aparece.
Eğer o yuvalara tuzlu suya temas ederlerse, bu gemi bir migoi ordusu için üreme bölgesi olur.
Si esos nidos rozan siquiera el agua salada, esta nave se convertirá en un caldo de cultivo para un ejército Migoi.
Benim adım, Jesse Billings, Voyager Denizciliğin başkanı ve gemi enkazı keşifi konusunda bir dünya lideriyim.
Soy Jesse Billings, presidente de Marina Viajera, el líder mundial en expedición de naufragios en aguas profundas.
Ve devamlı anakaradan San Felix'e vuran bir sürü gemi enkazı var değil mi?
Y hay muchos restos de naufragios que vienen del continente que llegan a la orilla de San Felix todo el tiempo, ¿ no?
Bir hayalet gemi.
Un barco... fantasma.
Bir haftadır gemi tuvaletlerini aile üyelerinden başka kullanan olmamış.
Los cuatro miembros de la familia fueron los únicos que usaron los baños del barco en la última semana.
.. gerekli aletler olmaksızın bu gemi hiçbir işe yaramaz..... sanırım dışarı çıkabilir ve etrafa bir göz atabiliriz.
Sin las herramientas apropiadas, esta nave es absolutamente inservible. Supongo que podemos salir y echar un vistazo.
gemi 154
gemiye hoş geldiniz 43
gemici 18
gemiler 24
gemiye 20
gemide 24
gemiyi terk edin 30
gemim 22
gemiye hoş geldin 19
gemiye hoşgeldiniz 18
gemiye hoş geldiniz 43
gemici 18
gemiler 24
gemiye 20
gemide 24
gemiyi terk edin 30
gemim 22
gemiye hoş geldin 19
gemiye hoşgeldiniz 18
bir gelişme var mı 30
bir gün 730
bir gece 171
bir gün gelecek 22
bir gün daha 22
bir gecede 17
bir general 17
bir göz at 43
bir göz atalım 38
bir goa 22
bir gün 730
bir gece 171
bir gün gelecek 22
bir gün daha 22
bir gecede 17
bir general 17
bir göz at 43
bir göz atalım 38
bir goa 22