Bir isim translate Spanish
15,240 parallel translation
- Kullanmayı sevdiği bir isim bu.
Es un apodo gracioso que le gusta usar.
Bir isim, bir adres, bir numara.
Un nombre, una dirección, un número.
Mowgli dehşet bir isim!
Mowgli es un nombre genial.
Kendin için iyi bir isim yaptın.
Te has hecho un buen un nombre por ti mismo.
- Berbat bir isim. Evet.
- Qué nombre espantoso.
JP mi, nasıl bir isim bu?
J.P. ¿ Qué clase de nombre es ese?
Pek dostane bir isim değil.
No es un nombre muy simpático.
Sana bir isim vereyim.
Le daré un nombre :
Eskiden şifacılara verilen bir isim işte.
Un nombre anticuado para "farmacéutico".
Pekala... Bu, çok güzel bir isim.
Bien... eso es un nombre bonito.
Vay be, böyle tatlı minik bir böcek için, böyle tatlı bir isim.
Que me parta un rayo. Ese es un nombre dulce para un bicho tan dulce.
Bana bir isim verdiler.
Ellos me dieron ese nombre.
Ne çeşit bir isim bu?
¿ Qué clase de nombre es ese?
Ailemin kafadan uydurması bir isim.
Mis padres lo inventaron.
İki saat içinde bir kaç hükümet temsilcisi buraya gelmezse devlet adına pazarlık edebilecek bir isim bu insanları öldürecek veya tecavüz edecek değiliz fakat onları Bay Soriano'nun kutusu hakkında aydınlatarak biraz korkutabiliriz.
Si en dos horas no aparece aquí un representante del Gobierno que pueda negociar en su nombre, a estas personas no las vamos a mata ni las vamos a violar, pero tal vez sí aterrorizar un poco con una charla muy instructiva sobre lo que había en la caja de Soriano.
Kullandığım bir isim Hristiyanlığa ait ama.
No uno que me guste utilizar.
Ya da sadece namını biliyorlar... Zar zor hatırladığınız bir vahşet hikayesiyle bağlantılı bir isim bu.
Y si lo reconocen... es un nombre asociado a una historia de terror que apenas logran recordar.
Daha iyi bir isim olamaz ve ortaya çıkarılacağı gün yaklaşıyor.
No hay nombre mejor y se acerca el día en que será usada.
Savaş yıllarında, bu büyülü bir isim oldu mahallemizde.
Durante la guerra, este nombre resonaba en nuestro vecindario.
Bir mezarlığa ait bir mezar taşından bir isim aldım.
Tomé un nombre de una lápida de un cementerio.
Ona güzel bir isim ver.
Tú le darás un buen nombre.
Bir isim düşündün mü?
¿ Cómo lo vas a llamar?
Evde bir sürü işim var.
Tengo cosas que hacer.
Sanırım bu işin arkasındaki isim Keenan ve o bir polis.
Creo que el tipo detrás de esta nombre es Keenan, y que es un policía.
Benim artık Enno'yla bir işim olmaz.
Ya no tengo nada que ver con Enno.
yolunu vegasa çevirmelisin seni havaalanına kadar geçiririm sana söyledim, bir işim var ve adamı buldum bile
Debiste tomar ese trabajo en las Vegas. Te llevaré al aeropuerto. Te lo dije, tengo un trabajo y ya encontré al sujeto.
Ve o,'Ben bir işim var'diye yazdığı çizgiye sahiptir.
" Tiene esa frase que dice,'tengo un trabajo.
Bundan önce geleneksel bir işim vardı, Ama kaybettim.
Solía tener un trabajo normal, pero lo perdí.
Daha seninle işim bitmedi. Bir adım daha atarsan öldün sen!
Te mataré, sigue caminando maldito
Ve şampiyonum senin kafanı ezdikten sonra seninle bir işim kalmayacak.
Y después de que mi campeón aplaste tu cráneo.
Yapacak bir işim var ve yapacağım da.
Tengo un trabajo y lo cumpliré.
Çok acil bir işim var.
Es un chat importante.
Onlara geçekleri, bilimsel bir bakış açısıyla anlatmak benim işim.
No estoy de acuerdo.
- Lvovna'nın nasıl bir isim dersin?
¿ cómo explicamos esto?
Çocuklar, bakın, buna devam etmek isterdim ama bugün bir işim var ve Bay Stark'ı etkilemeliyim, bu yüzden özür dilerim.
Chicos, me encantaría seguir con esto, pero solo tengo este trabajo hoy y quiero impresionar al Sr. Stark, así, que lo lamento mucho.
# İsim verip geceleyin her bir yıldıza #
# De noche nombramos las estrellas #
# İsim verip geceleyin her bir yıldıza, Biliriz nerede olduğumuzu #
# Por la noche Damos nombre a las estrellas # # Sabemos dónde estamos #
- Şimdi bir işim var.
- Ya tengo un trabajo.
Benim işim bitti. Siz beni bir kenara attınız.
Ustedes me tiraron a la basura.
- Bu, bir büyücü için fazla donuk bir isim, öyle değil mi?
- Es un nombre bastante mediocre para un mago, ¿ no le parece?
Eğer bir sahte isim seçeceksen Odysseus'un Polyphemus'la savaşırken kullandığı rumuzlardan birini kullanma.
Si vas a elegir un alias, no cojas el mismo pseudónimo que Ulises utilizó para enfrentarse a Polifemo.
Önümüzdeki hafta başlayacak bir işim var.
Tengo un empleo que empieza la próxima semana.
Benim işim başka bir yerde olması gereken hiçbir çocuğun burada olmamasından emin olmak.
Mi trabajo es asegurarme... de que no haya un sólo niño aquí... que no deba estar en otro lugar.
Kızımız için aklımda bir sürü isim var. ... ama ben ona isim vermeyeceğim.
Tengo muchos nombres en mente para nuestra hija... pero no voy a nombrarla.
Evet, yoruluyorum ; çünkü bir işim var. Dünyanın en pahalı şehrinde kirayı bu şekilde ödeyebiliyoruz.
Sí, estoy cansado, porque tengo un trabajo... que sirve para pagar este apartamento, en la ciudad más cara del mundo.
Nihayet sevdiğimiz bir evimiz ve sevdiğim bir işim var.
Por fin tenemos una casa que nos gusta... y un trabajo que me agrada.
Bir isim düşündün mü?
- ¿ Tienes un nombre?
Kendine yeni bir anne bul çünkü bundan sonra seninle işim bitti!
¿ Qué hago? Busca otra madre después de esto, ¡ he terminado contigo!
Düzenli bir işim var ve yaptığım bu!
Tengo un empleo estable, a esto me dedico.
Yürütmem gereken bir işim var.
Tengo un negocio que atender. UH no.
Derhal. Bayan Hudson, kocama eve geç geleceğimi söyleyin. - Yapacak acil bir işim var.
Señora Hudson, dígale a mí marido que llegaré tarde a casa, tengo algunos negocios urgentes.
bir işim çıktı 20
bir işim var 34
isim 189
işim 71
isim yok 36
işim yok 17
işimi 37
işim var 162
işim bitti 87
isimsiz 20
bir işim var 34
isim 189
işim 71
isim yok 36
işim yok 17
işimi 37
işim var 162
işim bitti 87
isimsiz 20