Bir işim çıktı translate Spanish
284 parallel translation
Acil bir işim çıktı. Seni sonra ararım.
Tengo un asunto urgente que atender.
Bir işim çıktı, acil bir şey.
Ha surgido algo, es una emergencia.
Afedersiniz... bir işim çıktı.
Asuntos de negocios.
Bir işim çıktı.
Ha surgido algo.
Çok önemli bir işim çıktı.
Ha surgido algo muy importante.
Hayati önemde bir işim çıktı.
- Tengo un caso de vida o muerte.
Önemli bir işim çıktı, seni görmek için yukarı dönemeyeceğim.
Algo muy importante se presentó... y no podré regresar a verte.
Bir işim çıktı.
Se me presentó algo.
Daha önce açıklayacaktım ama bir işim çıktı.
Quise explicarte esto, pero he estado muy ocupado.
İlgilenmek gereken küçük bir işim çıktı, o kadar.
Tuve que resolver un pequeño problema.
Ben de iyiyim, ama bir işim çıktı. Bir konuşma daha yapmamı istiyorlar, yani biraz daha kalmam gerek. Bu gece evde olurum.
He tenido un contratiempo, los organizadores no me habían dicho... que la película iba 2 noches seguidas, y... claro... he tenido que quedarme un poco más, pero... esta noche ya estaré en casa.
Bir işim çıktı.
Bueno, resultó algo.
Her seferinde bir işim çıktı.
He querido hacerlo una docena de veces... pero siempre hay algo que hacer.
Önemli bir işim çıktı.
Ha surgido algo importante en el trabajo.
Daha önce açıklayacaktım ama bir işim çıktı.
Quise darte una explicación, pero tuve que ir a Carson City.
Buluşacaktık, ama acil bir işim çıktı.
Me espera, pero tengo un asunto urgente en el sur.
Dün gece okumam gerekiyordu ama acil bir işim çıktı.
Quería haberlo leído, pero hubo un imprevisto.
Bir işim çıktı ve bir iki saate kadar adadan ayrılmam gerek.
Surgió algo, y deberé irme de la isla dentro de un par de horas.
Bir işim çıktı ama mutlaka telafi etmek istiyorum.
Algo se presentó, y definitivamente me gustaría dejarlo para otro momento.
Bir işim çıktı.
Algo se presentó.
- Affedersin, bir işim çıktı.
Lo siento, me entretuvieron.
Bir işim çıktı. Bu gece gelemeyeceğim.
Esta noche... no podrá ser.
- Bir işim çıktı.
- Cierto.
Bir işim çıktı, anlarsın ya?
Ha surgido algo, ¿ sabes?
Bir işim çıktı ve telefonun bende yoktu.
Surgió un imprevisto, y no tenía su número de teléfono.
Bir işim çıktı.
Algo ha sucedido.
Evet hepsi bu. Çünkü çok önemli bir işim çıktı.
Surgió algo importante.
Bir işim çıktı.
- Debí hacer un encargo.
O gün özel bir işim çıktı.
Tenía asuntos personales.
- Bir işim çıktı.
- Me surgió algo.
Kusura bakma. Bir işim çıktı.
Lo siento, estaba ocupado.
Bayan Musante, üzgünüm, bir işim çıktı.
Señorita Musante, lo siento, estaba ocupado.
Daha önemli bir işim çıktı.
Un compromiso anterior se me sobrepuso.
Önemli bir işim çıktı.
Surgió algo importante.
Bir işim çıktı.
Tuve algo que hacer.
" Kızlar, bir işim çıktı.
" Chicas, ha surgido algo.
- Bak, önemli bir işim çıktı.
Mira, algo surgió.
- Evet. Bir işim çıktı.
Ah, es que ha surgido algo.
Ya da belki de belirsiz olup sadece "Önemli bir işim çıktı." diyeceksin.
O simplemente dirás : "Ha sucedido algo importante".
Bu akşam bir işim çıktı.
Sí, escucha, acaba de pasar algo con los planes de la noche y, no podre asistir, ¿ Está bien?
Acil bir işim çıktı.
- Trabajarás hasta tarde, ¿ verdad?
- Affedersin, bir işim çıktı.
- Lo siento, un imprevisto.
- Bir isim daha ortaya çıktı. Bettini.
El nombre Bettini.
Dışarı çıktım çünkü ilgilenmem gereken bir işim olduğunu hatırladım.
Tuve que ir a un sitio.
O zamandan beri de gidip onları yakalıyorum. Artık bu benim işim olmaktan çıktı hayatımın bir parçası haline geldi.
Y he estado yendo... a por ellos y atrapándolos desde entonces... hasta que dejó de ser sólo mi trabajo... y se convirtió en mi vida.
Los Angeles'dan Sydney'de bir işim var diye cuma günü 13.500 kilometrelik yola çıktım. Hafta sonu New York'a döndüm.
Salí de Los Ángeles 14.000 Km a Sídney el viernes de regreso a Nueva York el fin de semana y de vuelta a Los Ángeles el martes.
- Dışarı çıktığımda bir işim olacak?
- Tendré un empleo entonces.
Ani bir isim cıktı.. ve onIarı göremeyeceğim.
Me ha surgido un asunto y no podré atenderlas.
İsa'nın kurtarıcıIığını kabul ettin mi? Bak, edecektim ama sonra bir sürü işim çıktı.
Sí, tenía toda la intención, pero luego estuve muy ocupada.
Esha'ya bir işim çıktığını söyler misin? Lütfen bu işi hallet.
"Diga a Esha, algo urgente ocurrió, Por favor, maneje esto"
- Bir işim çıktı.
Me aparecieron cosas.
bir isim 33
bir işim var 34
işim çıktı 17
çıktı 108
çıktım 33
çıktın 19
çıktı mı 19
bir iyilik yap 46
bir insan 56
bir iki üç 38
bir işim var 34
işim çıktı 17
çıktı 108
çıktım 33
çıktın 19
çıktı mı 19
bir iyilik yap 46
bir insan 56
bir iki üç 38
bir ipucu 16
bir iki 72
bir ingiliz 36
bir ihtimal 36
bir iş buldum 29
bir içki ister misiniz 16
bir işe yaramaz 50
bir italyan 17
bir itirazın mı var 16
bir iş 43
bir iki 72
bir ingiliz 36
bir ihtimal 36
bir iş buldum 29
bir içki ister misiniz 16
bir işe yaramaz 50
bir italyan 17
bir itirazın mı var 16
bir iş 43