Bir iş buldum translate Spanish
589 parallel translation
Evet. Ve Tate Oteli'nde yeni bir iş buldum.
" Sí... y tengo un nuevo trabajo en el Hotel Tate...
Orada iyi bir iş buldum, ayrıca ben de para biriktirebileceğim.
Hay un trabajo mejor allá. Y ahorraré para nosotros también.
6 yıldır ona ben bakıyorum ama şimdi Frankfurt'ta bir iş buldum. - Zengin bir aile. - Ve artık onunla canımı sıkamam.
Llevo seis años cuidándola, pero obtuve un empleo en Frankfurt... con una familia rica y ya no puedo ocuparme de ella.
- başarabilirsem Seattle'da bir iş buldum.
- Pero debo presentarme bien vestido.
- Sana bir iş buldum.
- Tengo un empleo para ti. - ¿ Empleo?
Genova'da bir iş buldum. Bu gece gidiyorum.
Conseguí un trabajo en Génova y me marcho esta noche.
Bir iş buldum.
Tengo un empleo.
Kendime bir iş buldum.
Conseguí trabajo.
Kendim bir iş buldum.Karanlığa daldım. Barakada uyudum.
Me conseguí un trabajo y entré en esa oscuridad.
Bir iş buldum ve onu alamadım.
Encontré un trabajo y no puedo tomarlo.
Bir iş buldum, Eddie'nin sigortasının da faydası oldu.
Encontré trabajo, y su seguro me ayudó.
Buraya geldim ve bir iş buldum.
Me vine y encontré un trabajo.
Acelem var çünkü yeni bir iş buldum.
He encontrado otro empleo y me piden una respuesta urgente.
Ambulans şoförü olarak kazandığımdan çok daha iyi para aldığım bir iş buldum.
Acepté un trabajo mejor pagado que el de conductor de ambulancias.
"Sevgili anneciğim, bir iş buldum."
" Querida Mamá, por fin he encontrado trabajo.
Sana bir iş buldum.
Voy a hacerte un favor...
Pompeii'de bir iş buldum. Kazı işi, bilirsiniz. Arkeoloji kursuna gitmiştim.
Luego me llevó a Pompeya, a las excavaciones... había hecho un curso de arqueología.
Ama onları kandırdım, çıkıp bir iş buldum.
Pero los engañe. Me salió un trabajo.
Silver'a geldiğimizde bir iş buldum dediğimi hatırlıyor musun?
Cuando pasamos por Silver, ¿ recuerdas que te dije que tenía un trabajo?
Sutyen fabrikasında bir iş buldum.
He encontrado trabajo en la fábrica de sujetadores.
Bir sonraki dağdan aşağı indim ve kendime bir iş buldum.
Bajé de la nube y me puse a trabajar.
- Ha, şapka. - Bir iş buldum.
- Tengo un empleo.
Galiba sana Acapulco Hilton'da bir iş buldum.
¿ Le conoce la I? No, pero usted lega. La i tráigale para encontrarle.
İkimiz için çok iyi bir iş buldum :
He encontrado una ganga, una gran oportunidad para nosotros :
- Evet, sana bir iş buldum.
- Sí, te conseguí un empleo.
Öyle. Güzel bir iş buldum.
Yo... yo me busqué un trabajo tranquilo.
- Hawaii'de bir iş buldum.
- Conseguí un trabajo en Hawai.
Şarkı olarak bir iş buldum.
Tengo trabajo como cantante.
Saatleri daha iyi olan bir iş buldum daha az kazanacak olsam da daha çok sevdiğim bir iş.
Encontré un trabajo con horarios mejores... y lo prefiero, a pesar de que gano menos dinero.
- Sana bir iş buldum.
Encontre un trabajo para ti.
Ayakkabı dükkânında bir iş buldum.
Conseguí trabajo en una zapatería
Christopher'ın okul masraflarını karşılamak için bir iş buldum.
Yo encontre un trabajo y ayudé a Christopher a pagar sus estudios.
- Güzel bir iş buldum.
He encontrado un trabajo agradable.
Bir süpermarkette iş buldum.
Encontré trabajo en un supermercado.
Phil dayım sayesinde bir iş de buldum.
Tengo trabajo con el tío Phil.
Bir bankada iş buldum.
Tengo trabajo en un banco.
Bir iş buldum.
He encontrado un trabajo.
Ben... Ben buldum ama... Gerçek bir iş değildi.
Bueno, lo tenía, sólo que.... bien, no era un trabajo de verdad.
Bir yayınevinde iş buldum.
- Perdone. - ¡ Allison!
New York'taki bir yayınevinde iş buldum.
Tengo trabajo en una editorial de Nueva York.
Bir radyo kanalında iş buldum.
Me han ofrecido trabajo en la radio.
Bir otoparkta iş buldum.
Cogí un trabajo en un gran aparcamiento.
Bir çiftlikte iş buldum. Ama kamyon kullanmam gerekiyordu.
Conseguí un trabajo en una granja, pero era necesario saber conducir un camión.
Bir gazetede iş buldum. Bay Holborn Gaines'in araştırma asistanı olacağım.
Holborn Gaines me ofrece trabajo como ayudante de investigación en su periódico.
Bir Çin lokantasında iş buldum.
Conseguí trabajo en un restaurante chino.
Bunu sadece para için yapılan bir iş say. Saygıdeğer bir rakip buldum.
Aunque sólo es un encargo, he encontrado a un digno oponente.
Blackmont'la görüştüm ve birlikte iş yapmanın bir yolunu buldum.
'Cause cualquier cosa que sea, La i no haga. Pues bien, I se pasó a la sede Blackmont, guste que usted dijese Pero en lugar de Acudiendo al trabajo para él
İş buldum. Gerçek bir iş.
Tengo un trabajo.
- Hayır, buldum bir tane. Ne iş yapıyor?
- Bueno, ya lo he encontrado...
Rosemary Muller'i buldum Springe'de iş verdim Onun bir Wildenbruck olduğunu söyledim!
¡ Yo misma localicé a Rosemary Muller! ¡ Le encontré trabajo en Springe " s, le dije que era una Wildenbruck! .
19 yaşındayken, Monterey'de çok güzel bir otelde iş buldum.
A los 19 conseguí un trabajo en un hotel muy mono de Monterey.
bir işim çıktı 20
bir isim 33
bir işim var 34
bir işe yaramaz 50
bir iş 43
buldum 1029
buldum seni 20
buldum onu 66
buldum işte 16
bir iyilik yap 46
bir isim 33
bir işim var 34
bir işe yaramaz 50
bir iş 43
buldum 1029
buldum seni 20
buldum onu 66
buldum işte 16
bir iyilik yap 46
bir insan 56
bir iki üç 38
bir ipucu 16
bir iki 72
bir ingiliz 36
bir ihtimal 36
bir içki ister misiniz 16
bir italyan 17
bir itirazın mı var 16
bir imzanızı alabilir miyim 23
bir iki üç 38
bir ipucu 16
bir iki 72
bir ingiliz 36
bir ihtimal 36
bir içki ister misiniz 16
bir italyan 17
bir itirazın mı var 16
bir imzanızı alabilir miyim 23