English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ B ] / Birinci dünya savaşı

Birinci dünya savaşı translate Spanish

269 parallel translation
"Orada" savaş meydanındaki bir top Birinci Dünya Savaşı'nda kullandığımız savaş gemileri kadar güçlüydü.
"Over There" fue un arma tan poderosa como cualquier cañón en cualquier acorazado de la Primera Guerra Mundial.
Babamla Birinci Dünya Savaşı sırasında Napoli'de tanışmışlar.
Se conocieron en Nápoles en la Primera Guerra Mundial.
Birinci Dünya Savaşı'nda Siouxca konuşanları kullandıklarını okumuş.
Como los indios sioux a lo alemanes en la Primera Guerra.
Çavuş, Birinci Dünya Savaşı'ndan kalma ufak silahlarımız da var. Elimizdeki aletlerin listesini denetlemeyeceğim.
Algunas armas pequeñas son de la Primera Guerra Mundial sin mencionar el resto del equipo.
Birinci Dünya Savaşı'nda benim gibi gazi olmuş insanlar... tanıdığımı fark ettim.
Me di cuenta de que había conocido a tipos de la primera guerra iguales a mí.
Birinci Dünya Savaşı'nda Fransa'ya geldiğinde burada yemek yemiş.
Solía comer aquí cuando estuvo en Francia durante la 1ª Guerra Mundial.
Birinci Dünya Savaşı'nda Onur Madalyası almışsınız.
Recibió una medalla de honor en la Primera Guerra Mundial.
bu olay uzun yıllar önce olmuş, birinci dünya savaşı sonrasında.
Sucedió hace muchos años ; después de la primer guerra mundial.
Birinci Dünya Savaşı'nı takiben Weimar Cumhuriyet liderlerinden ve demokratik anayasanın kurucularından biri oldu.
Tras la 1ª Guerra Mundial, fue uno de los líderes de la República de Weimar y uno de los forjadores de su constitución democrática.
O da Birinci Dünya Savaşı'nda askerkendi.
Que fue cuando era un pimpollo en la Primera Guerra Mundial.
Birinci Dünya Savaşı dönüşünde,... Almanya'da bir nevi devrim yaşanmıştı.
Cuando todos regresaron de la Primera Guerra Mundial, hubo en Alemania un movimiento revolucionario.
Birinci Dünya Savaşı zamanıydı.
Era la Primera Guerra Mundial. Por 4 años, 4 años.
Birinci Dünya Savaşı'nda bir ressam yaşamış. 1917'de, Vladimir Ulyanov adında Rus bir uşağı olmuş.
Durante la 1ª Guerra Mundial vivió aquí un pintor que en 1917 empleó al ruso Vladimir Ulyanov.
Evet, bir nevi Birinci Dünya Savaşı sırasında askerlerin sigara takası yapması gibi.
Sí, tal como pasó en la Primera Guerra Mundial, cuando los soldados se intercambiaban cigarrillos.
Birinci Dünya Savaşı'nda öldü.
Murió durante la primera guerra mundial.
Birinci Dünya Savaşı'nın eşiğindeydik.
Estábamos al borde de la primera guerra mundial.
bunlar Birinci Dünya Savaşınızda ölen 6 milyon tarafından biliniyordu, İkinci Dünya Savaşında 11 milyonunuz öldü, üçüncüde ise 37 milyonunuz.
Nada ajeno para los 6 millones que murieron en su primera guerra, los 11 millones de la segunda y los 37 millones de la tercera.
Bu birinci Dünya Savaşı'ndan.
Una canción de la Fenomenal primer guerra.
Birinci Dünya Savaşı sırasında ne yapıyordunuz?
¿ Qué hizo durante la primera guerra mundial?
Birinci Dünya Savaşı'nda ordudaydım.
Estuve en el ejército en la primera guerra mundial.
Birinci Dünya Savaşı'na kadar Almanya'nın olan Karolin Adaları'ndan.
De las Islas Carolinas, hasta la Primera Guerra Mundial eran alemanas.
Birinci Dünya Savaşı'ndan beri buraya gelir.
Viene aquí desde antes de la Primera Guerra.
Birinci Dünya Savaşı'nda sonra yaşanan büyük buhran herkesten çok Japonya'yı vurmuştu.
Japón sufrió bastante con depresión mayor después de la Primera Guerra Mundial.
Birinci Dünya Savaşı'nın ertesinde Almanya'nın elinden çıkarılan Danzig, kurtarıcılarını ağırlıyordu.
Danzig, tomada por los Alemanes durante la 1º Guerra Mundial Recibe a sus libertadores
Ülkede, muhtemelen Birinci Dünya Savaşı'nın sebep olduğu bir bıkkınlık havası vardı.
Era un periodo de decadencia, de gran decadencia. probablemente ocasionado por el gran desgaste ocasionado por la Primera Guerra Mundial.
Birinci Dünya Savaşı'nda tankları olan taraf bizdik. Tankların hücumuna uğrayan ve ellerinde hiç tank olmayan Almanlar'ın yaşadıkları zorluklara şahit olmuştuk.
Nosotros habíamos tenido tanques en la Primera Guerra Mundial conocíamos todas las dificultades del juego, sin embargo los Alemanes que no los habían tenido, experimentaban la sensación de los que fueron atacados por tanques
Fransız askerleri Birinci Dünya Savaşı'ndaki disiplinden yoksundular.
La Tropas Francesas, no demostraron la misma disciplina militar que en la 1 Guerra.
O an, Birinci Dünya Savaşı'nda bu amacı gerçekleştiremediğimiz o günler hatırıma geldi.
Al observar aquello y recordando que no habíamos sido capaces, de conseguir aquel objetivo a todo lo largo de la 1º Guerra
İkinci Dünya Savaşı silahlarıyla, Birinci Dünya Savaşı yapılıyordu.
Una batalla de la Guerra 1 librada con armas de guerra 2.
Bu evi babam Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra.. .. Polonyalı bir mühendisten alıp..... anneme vermişti.
Es una casa que mi padre compró... después de la Primera Guerra Mundial, a un ingeniero polaco... para dársela a mi madre.
"Birinci Dünya Savaşı'nda?" "Evet."
"En el primer Guerra Mundial?" "Sí, por supuesto."
Kızı Adele'in 25 Nisan 1915'teki ölümü Birinci Dünya Savaşı'nın hengamesi arasında neredeyse hiç farkedilmedi.
La muerte de Adela el 25 de abril de 1915 pasó casi desapercibida en medio de la Gran Guerra que devastaba Europa.
Birinci Dünya Savaşı sırasında yabancı ülkelerde Sam Amca'nın bir resmi.. .. vardı, parmağıyla gösterirdi.
Durante la Primera Guerra Mundial había carteles con el Tío Sam señalando con el dedo.
Birinci dünya savaşında sizin ceddinizle savaştım. Ve kıçınıza tekmeyi bastık.
Peleé contra los tuyos en la Gran Guerra... y les dimos una paliza de cojones.
Birinci Dünya Savaşı başladı,... ve kaz yerine,... elinde satmak için sadece şalgam kalmıştı.
Así fue envejeciendo. Llegó la Primera Guerra Mundial y en vez de gansitos... lo único que podía vender eran nabos.
Birinci Dünya Savaşı sırasında askerken edindiğim bir alışkanlık.
Es un hábito que tomé como soldado durante la Primera Guerra Mundial.
Galaksinin kenarında yer aldığımız gerçeği uzun yıllar önce birinci dünya savaşı sonlarında yıldız kümelerini haritalandıran Harlow Shapley tarafından şekillendirildi.
El saber que estamos en el suburbio fue descubierto hace mucho tiempo hacia finales de la 1ª guerra mundial por Harlow Shapley, quien estudiaba la posición de estos grupos de estrellas.
Birinci Dünya Savaşı hükümetin başarısızlığını açığa çıkardı yönetimdeki acizliğin ve yaşanan iç çelişkilerin altını çizdi.
La Primera Guerra Mundial, desvela la debilidad manifiesta, del aparato del estado, y acentúa todas las contradicciones internas.
Birinci Dünya Savaşı :
En la Primera Guerra Mundial, solo entre 1914 y 1915
- Birinci Dünya Savaşı'nda tabii ki.
La Primera Guerra Mundial, por supuesto.
Birinci Dünya Savaşı senin için bir şakaydı herhalde, he?
La Primera Guerra Mundial solo es una broma para ti, supongo, ¿ no?
Babam vatan borcunu yerine getirirken birinci dünya savaşında hayatını kaybetti.
Mi padre murió en la Primera Guerra. Cumpliendo su deber con la patria.
Birinci Dünya Savaşında, Avustralya Hafif Atlı Birliği Filistinde Türk-Alman ordusunun karşısında Biritanya kuvvetlerinin yanında yer almıştır.
" En la primera Guerra Mundial, la Caballería Ligera Australiana formaba parte de las fuerzas Británicas, contra la armada Turco-Alemana de Palestina.
"Neden Birinci Dünya Savaşı'na'tüm savaşları bitiren savaş'denir?"
"... se llamó a la I Guerra Mundial'la guerra que pondría fin a todas las guerras? "'
Bir süre Birinci Dünya Savaşı'yla tek başıma idare edebilirim.
Puedo hacerme cargo de la I Guerra Mundial por un tiempo.
Birinci Dünya Savaşı sırasında bu duruma "Mermi Şoku" deniyordu.
¡ En la Primera Guerra Mundial, a ese estado se le llamó "Shell Shock!"
Babam Birinci Dünya Savaşı'nda soyadımızı değiştirmiş.
Mi padre cambió el nombre durante la guerra.
Savaşgemisi New York, Birinci Dünya Savaşı.
Me duele.
Tabii, yani Birinci ve İkinci Dünya Savaşı senin işine gelen... boş eğlencelerdi öyle mi?
Oh, vale, así que la Gran Guerra y la Segunda Guerra Mundial solo fueron grandes entretenimientos hechas para tu beneficio, ¿ no?
Bu son dünya savaşı değildi, yoksa birinci denmezdi.
No fue la última guerra mundial, como su nombre indica.
Sinclair'in dedesi Birinci Dünya Savaş'ından önce margarinden büyük servet yapmış.
El abuelo de Sinclair hizo una fortuna con margarina antes de la Primera Guerra Mundial.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]