Birkaç dakika önce translate Spanish
751 parallel translation
" Çok özür dilerim, ama Bay McTavish birkaç dakika önce çıktı.
" Lo siento mucho, pero el Sr. McTavish se acaba de marchar...
Birkaç dakika önce bayılan hani? "
¿ La que se desmayó?
Birkaç dakika önce ayrıldı.
Se marchó hace un momento.
Bu adamla birkaç dakika önce konuşuyordum.
Estuve hablando con éste hace unos minutos.
Birkaç dakika önce, ha?
Hace unos minutos, eh?
Birkaç dakika önce.
Hace unos minutos.
- Birkaç dakika önce geçti.
- Ha pasado hace unos minutos.
Birkaç dakika önce öldü.
Se nos fue hace unos minutos.
Biraz önce, Bayan Van Hopper. Sadece birkaç dakika önce.
Acaba de pasar, Sra. Van Hopper.
" birkaç dakika önce mahali terketmiş.
" Se había marchado unos minutos antes.
Onu orada öyle yatıyor görünce ve sadece birkaç dakika önce hayattaydı.
Cuando pienso en ella yaciendo de ese modo y sólo unos minutos antes estaba viva...
Birkaç dakika önce, buna cesaret edemezdim.
Hace unos minutos no hubiera hecho esto.
Birkaç dakika önce. Key West'e gidiyorum.
Hace unos minutos.
Birkaç dakika önce gittiler.
Se fueron hace un momento.
Birkaç dakika önce oradaydı.
Lo estaba hace unos minutos.
Daha birkaç dakika önce birisiyle konuşuyordum... ve o, duygusal sahnelere hiç yeteneğim olduğunu düşünmüyor.
Hace unos minutos estaba hablando con alguien... que pensó que no tengo un don emotivo.
Willie, hayatım, birkaç dakika önce...
Willie, hace unos minutos...
Birkaç dakika önce, sorunlar yaşayan bir uçağın Seaheaven üzerinde uçarken bazı parçalarını düşürdüğü görüldü.
Un avión con problemas, empezó a perder partes Mientras volaba sobre "Sea Haven" Hace un momento.
Birkaç dakika önce onu arayan bir iki adam daha geldi.
- Por allí. Hace un momento vinieron dos hombres preguntando por ella.
Parti daha birkaç dakika önce bitti.
La fiesta se ha terminado hace unos minutos.
Oh, Will.. Daha birkaç dakika önce evlendik. Önümüzde uzun bir ömür var.
Will, hace unos minutos que estamos casados, tenemos toda la vida por delante.
Irene? Neden birkaç dakika önce telefonu açıp da cevap vermedin?
Irene ¿ por qué no has delcolgado enseguida?
Birkaç dakika önce fanilasıyla çıktı ve geri dönmedi.
Salió hace unos minutos en camiseta y aún no ha regresado.
Sahip olduğum onca dosttan sonra... sen, daha birkaç dakika önce tanıştığım sen... yanımdaki tek kişisin.
Después de todos los amigos que he tenido... Tú, al que he conocido hace unos minutos... Tú eres el único.
- Birkaç dakika önce tanıştık.
- Nos acabamos de conocer.
Burası birkaç dakika önce insanlarla doluydu ve şimdi kimse yok.
Este lugar estaba lleno de gente.
Onu daha birkaç dakika önce dışarı çıkardın.
Hace apenas un minuto que lo dejaste salir.
- Birkaç dakika önce.
- Hace unos minutos.
Birkaç dakika önce, caddede karşılaşıp ayaküstü sohbet ettik.
Unos minutos antes y me lo habría topado. Habríamos charlado.
Birkaç dakika önce Crewson'a deliriyordum. Ama şimdi sana.
Hace un momento estaba loca por Crewson, pero ahora me gustas tú.
Birkaç dakika önce öyle demiyordun ama.
No es eso lo que has dicho hace un rato.
Bu gördüğünüz gazeteler birkaç dakika önce basıldı.
Son los periódicos que han visto imprimirse hace unos minutos.
Birkaç dakika önce dışarıda.
En el pasillo hace un par de minutos.
Birkaç dakika önce hatırladım.
Acabo de acordarme de ella, hace unos minutos.
Bu notu birkaç dakika önce kamaramda buldum.
Hallé esta nota en mi camarote hace sólo unos minutos.
İki maaşı birkaç dakika önce yedin!
¡ Cuspett, te acabas de comer dos tortas de aceite!
Onu birkaç dakika önce eve girerken gördüm ben.
La vi entrar en su casa hace unos minutos.
Birkaç dakika önce birlikteydik zaten.
Vengo de estar con él.
Tarron tüm gün çalıştı. Sen daha birkaç dakika önce geldin.
Tarron ha estado trabajando en ello todo el día, tú sólo llevas aquí unos minutos.
Birkaç dakika önce çok hoş bir fotoğraf kaçırdınız.
Se acaba de perder una bonita fotografía hace unos pocos minutos.
Keiko birkaç dakika önce buradaydı.
Keiko estuvo aquí hace unos minutos.
Rodriguez birkaç dakika önce aradı.
Rodríguez ha llamado.
Birkaç dakika önce 120,000 tane.
Teníamos ciento veinte mil hace un momento.
Birkaç dakika önce bizim çocuklardan ikisi, 23. Bölgede bir baskın yapmış.
Dos chicos del distrito 23 acaban de meterla hasta arriba.
Birkaç dakika önce kendimi çok iyi hissediyordum.
Hace un momento estaba contenta.
- Birkaç dakika önce. Teşekkürler.
- Hace unos minutos.
24 saat önce askerler, sağlıklı olanları çıkarttı birkaç dakika önce de hava saldırıları düzenleyip...
... ha contraído el virus hace 24 horas, el personal del ejército... - Bueno, trata otra vez. -... evacuaron a los no infectados...
Birkaç dakika önce aradılar.
Ellos llamaron hace un momento.
Size doğru dürüst teşekkür etmek isterim, ama önce birkaç dakika ailemle başbaşa kalabilir miyim?
Me gustaría agradecérselo, pero ¿ podría reunir a mi familia unos minutos?
Birkaç dakika sonra mahkemeye gidiyorum ve gitmeden önce hepinizin bilmesini istiyorum sigorta şirketi mahkeme dışında anlaşmak istiyor.
Tengo que presentarme ante el tribunal, y antes de hacerlo, me gustaría saber que todos ustedes comprendan que la compañía de seguros desearía un arreglo extra judicial.
Kabul etmeden önce birkaç dakika daha şikayet et.
Quéjate un poco antes de ceder.
birkaç dakika sonra 23
birkaç dakika 24
birkaç dakika daha 16
önce 471
öncelikle 448
önceden 33
önceleri 26
önce sen 213
önce ben 89
önce ben sordum 18
birkaç dakika 24
birkaç dakika daha 16
önce 471
öncelikle 448
önceden 33
önceleri 26
önce sen 213
önce ben 89
önce ben sordum 18
önce para 23
önce ben geldim 22
önce siz 62
önce sen git 20
önce ben gördüm 23
önce bayanlar 26
birkaç 16
birkaç gün sonra 35
birkaç ay sonra 20
birkaç gün önce 41
önce ben geldim 22
önce siz 62
önce sen git 20
önce ben gördüm 23
önce bayanlar 26
birkaç 16
birkaç gün sonra 35
birkaç ay sonra 20
birkaç gün önce 41