Bizimki translate Spanish
1,794 parallel translation
Çünkü bizimki, güvenliği temsil eden parti.
El que representa la seguridad.
Sadece bizimki yasak yerde değil ki.
No es la única cosa que está en zona roja.
Bu yüzü bulanık, öksüz kızlardan hangisi bizimki?
Así que, ¿ cuál de las caras borrosas es ella?
Bizimki hazırlıklı gelmiş.
Viene preparado.
Niçin katillerimi arastirmiyor bu Sedat dedim baktim ki bizimki asik olmus.
Estaba preguntándome por qué no estabas intentando encontrar a mi asesinos. y aquí estás, completamente enamorado.
Bizimki gibi ufak bir toplulukla ilgilenmezler.
No podríamos importarles menos.
Ailemizin kökeniyle ilgili bir sunum yapmam lazım, ama bizimki çok sıkıcı. Simpsonlar ilginç insanlarla evlenmeyi bırak, onlarla el bile sıkışmaz. Evet.
Debo hacer una presentacion acerca de nuestra herencia familiar pero todo es muy aburrido.
- Bizimki mi, sizinki mi?
El tuyo o el mio?
- Bizimki farklı.
- Es diferente.
Ya, tabii önce bizimki bitmezse.
Si no se nos acaba primero.
Bizimki hâlâ kertenkeleye benziyor.
El nuestro aún se ve como un lagarto.
Yani bizimki, düzeltme baskılı mı?
¿ Y la de nosotros tiene doble d?
Fakat sanırım bizimki gibi bir ilişkide eşyaları bir arada tutmak da oldukça önemli.
Pero creo que es importante en una relación como la nuestra mantener todas nuestras cosas en un lugar.
Duruşmalar o kadar yoğun ki bizimki birkaç saat ertelendi.
Están ocupados, así que la audiencia se ha retrasado algunas horas.
Evet ama bizimki ses tellerinin üç boyutlu modelini kullanıyor. Kafadaki boşluklarda yankılanarak doğal bir ses yaratıyor.
Sí, pero la nuestra utiliza un modelo 3-D de las cuerdas vocales para crear un sonido real a través de la resonancia en la cabeza.
- Biz Lynchleriz. Karşı kapı bizimki oluyor.
- Somos los Lynch vivimos al lado
Hiç de bile! Bizimki sizinkini döver!
Ja, el nuestro le da al de ustedes!
Neyse ki bizimki kapalıydı ama temizleyene dek kapalı tutmalıyız.
Por suerte, el nuestro ya estaba apagado, pero sugiero que lo dejemos así, aun cuando hayamos purgado el programa.
En iyi donanma bizimki olmalı.
¡ Tendré la armada más importante!
Bizimki gibi mi?
¿ Como el nuestro?
Tek fark, gece yarısı bizimki kaçağa dönüşüyor.
Pero a la medianoche se convierte en fugitiva.
Keith hayatım, onun sözüne karşılık bizimki.
Keith, cariño, en serio, es nuestra palabra contra la de ella.
Yaklaşımları hoşlarına gitmiş. Bizimki pek tekdüzeymiş. Tekdüze mi?
Prefiero su acercamiento dijieron que lo nuestro era poco creativo poco creativo?
Bizimki işlemiyordu.
Nosotros no.
Nathan'la evlendik, Genç yaşta Jamie'yi doğurdum. Sanki hayatımızı yaşamışız gibi hissediyorum. Aslında bizimki de herkesinki gibi, daha yeni başlıyor.
Nathan y yo nos casamos y tuvimos a Jamie siendo tan jóvenes, y siento como que ya vivimos nuestras vidas, pero recién estamos empezando, como todos los demás.
Bizimki bu, hiç şüphe yok!
Es nuestro muchacho, seguro.
Görünüşe bakılırsa bizimki papazla işi pişirmiş adamın pantolonunu da yukarı çekmemiş.
Parece que nuestro amigo saldó una cuenta vieja con el cura y lo dejó con los pantalones bajos.
Aynı adam değil. Bizimki...
No es el mismo hombre.
Bir sonraki dava bizimki olacak.
Será una audiencia rápida.
Ama kurtaracağı dünyalardan biri de bizimki olduğuna göre, bunun son derece ikna edici bir sonuç olduğu kanısındayım.
Pero siempre y cuando uno de los mundos que salve sea el nuestro,... lo consideraria un desenlace bastante... satisfactorio.
Bugünlerde bizimki gibi aileler anormal sayılmıyor.
Ahora mismo no somos anormales.
bizimki ve onlarınki.
el nuestro y el suyo.
- Bizimki nişanlı.
La nuestra está comprometida.
Buna göre, bizimki nasıl biter?
Y basado en eso, ¿ cómo terminaríamos nosotros?
- Bizimki de bir randevu sayılmıyor mu, genç Fisk?
¿ No es mi Jueves un compromiso previo, joven Fisk?
Bizimki gibi, Salta'dan.
Alfombra, como la nuestra, como la que trajimos de Salta.
Bizimki izleyici sporu.
Somos un fan del juego.
Onlarınki yürümedi ama bizimki yolunda gitti.
Y bueno, lo de ellos no funciono, pero nosotros sí.
Harika. - Bizimki farklı.
- Las nuestras fueron diferentes.
Bizimki uzun zaman önce yaşandı ve bitti.
Tuvimos nuestro momento hace mucho tiempo.
Hangisinin bizimki olduğunu bilemeyiz.
Ah, está bien. Yo igual, no sabemos cuál es... la llave de mi departamento, digo yo sinceramente digo como de ir subiendo.
Hayır. Bizimki değil.
No no el nuestro
Bizimki gibi.
Como el nuestro.
Bizimki gibi bir ekip değillerdi.
No como la gente con quien yo estaba.
Bizimki küçük bir topluluktu.
La nuestra era una compañía pequeña.
Eunpyung karakolunun durumu da bizimki gibi.
La estación Eunpyung está como nosotros.
- Bizimki nerede?
- ¿ Dónde está el nuestro?
O, birden, oğluyla ortaya çıkıyor ve acıklı keman nameleriyle oğlunu özel okula göndermek için, paraya ihtiyacı olduğundan bahsediyor, ve bizimki, çek yazmaya dünden hazır Hem de, benim sigorta paramla, daha azıyla yetinmiyor.
Se aparece con ese niño y le sale con esa triste historia de que... necesita dinero para una escuela, y él está listo para darle un cheque... con el dinero de mi seguro de vida, nada menos.
Bizimki ne bir insan ilişkisi, ne de normal bir ilişki.
Nuestra relación no es ni normal ni humana.
Bir akşam bir lokanta kocakarının teki bayılıyor, bizimki müdahale edeyim diyor. Masaj yapıyor ve çat! Beş kaburgayı kırıyor.
Estaba en un restaurante y una anciana se desmayó el imbécil le hizo masaje cardíaco y le rompió unas costillas.
Bizimki panter gibi bakıyordu adama.
La viste más delgada?
bizimkiler 34
bizimkilerden biri 16
bizim 255
bizim evimiz 18
bizimle 42
bizimle kal 47
bizim gibi 50
bizim değil 34
bizim de 22
bizimle misin 23
bizimkilerden biri 16
bizim 255
bizim evimiz 18
bizimle 42
bizimle kal 47
bizim gibi 50
bizim değil 34
bizim de 22
bizimle misin 23