Bizimle kalın translate Spanish
209 parallel translation
Bizimle kalın!
- ¡ Paso! ¡ Paso! - Atrás, vamos.
Bizimle kalın Bay Caution.
Quédese con nosotros, Sr. Caution.
Bizimle kalın!
¡ Permanece con nosotros! ¡ NBC!
Bizimle kalın ve tanrı aşkına şu kuleleri gözleyin.
No se preocupen. Que Dios les bendiga.
Bayan Collier lütfen bizimle kalın olur mu?
Señorita Collier, ¿ vine con nosotros por favor?
Daha fazlası için 6 haberlerinde görüşmek üzere, bizimle kalın.
Quédese con nosotros, mas detalles en el noticiario de las 6 : 00.
Bizimle kalın!
¡ Venid, quedaros con nosotros!
- Evet. Bizimle kalın.
Y Vd., ¿ no se sienta?
Öğüdüm şu, bu sevimli genç kadınla evlenin ve Viyana'da bizimle kalın. - Gördünüz mü?
Mi consejo es que te cases con esta linda dama y te quedes con nosotros en Viena.
öyleyse bizimle kalın, çünkü bir tarafa jüri bekliyor ve bizim bütün ihtiyacımız tv nin karşına geçip bizi izlemeniz!
Quédense con nosotros. Las cámaras están listas losjueces están esperando ysólo necesitamos que sigan viendo "TVBaile"
Peki, bizimle kalın.
Ah, pues quédate con nosotros.
24 saat sizlerle beraberiz. Bir yere kaybolmayın, bizimle kalın.
Estaremos 24 horas, quédense con nosotros.
- Hayır, gitmeyin. Bizimle kalın.
- No, quédense con nosotros.
Bizimle kalın. "
Quédense con nosotros ".
Sadece bizimle kalın tamam mı?
Sólo quédese con nosotros, ¿ sí?
Sadece bizimle kalın.
Sólo quédese con nosotros.
Bizimle kalın. Bütün sorularınızı yanıtlayacağım.
Quédese con nosotros, ¡ Responderé a todas sus preguntas!
Bakın. Göz alabildiğine bu topraklardan en hoşunuza gideni seçin ve bizimle kalın.
Mire, escoja la tierra que más le guste... desde aquí hasta donde le alcance la vista... y se queda con nosotros.
Bizimle kalın, çay içelim.
Quédese. Tome un té.
Hanımefendimiz, lütfen bizimle kalın!
¡ Dama Zhao, por favor, quédese con nosotros!
Bizimle kalın, Miss Halliwell.
No se vaya, señorita Halliwell.
- " Bizimle kalın.
Sigan con nosotros.
Bizimle yemeğe kalır mısınız?
¿ Han almorzado?
Umarım uzun süre bizimle kalırsınız.
Esperamos que se quede mucho tiempo.
Sevgilisi geceleri çalışıyor ve annesi aynı daireyi paylaştıklarını bilmiyor bu yüzden alt katta bizimle kalıyor. Anladın mı? Hayır.
La chica trabaja por las noches... y su madre no sabe que comparten el apartamento, por eso se queda con nosotras.
- Bizimle kalır mısın, küçük adam?
- ¿ Te quedas conmigo, pequeño?
O zaman burada kalıp, bizimle birlikte savaşmalısın, Chuka... ve senyoranı en iyi şekilde koru.
Pues deberá quedarse y luchar con nosotros Chuka. Y proteger a su Señora tan bien como pueda.
Bizimle kalın!
¡ Quédate con nosotros!
Bizimle kalırsan, kendi payını alırsın.
Si se queda con nosotros, tendrá para compartir.
Kalıp bizimle savaşmalısın.
Deberías quedarte y luchar con nosotros.
Bizimle kalırsın umarım.
Espero que pueda quedarse con nosotros.
Köpekler sınırlı zaman bizimle kalırlar.
Los perros solo se quedan con nosotros un tiempo limitado.
1-2 gün bizimle kalırsın!
Puedes permanecer en prisión unos días.
Bizden hoşlanmamasının ve bizimle eğlenmemesinin sonucunda kendisine hiçbir zararı dokunmayacak olan geçirebileceği hoş zamanlardan mahrum kalıyor.
El que no le agrademos... no le produce ninguna alegría... y se está perdiendo de momentos placenteros... que no le harían ningún daño.
Bizimle kalır mısın? Kısa bir süreliğine.
Quédate con nosotros, sólo durante una temporada.
Çünkü bizimle kalırsa, polis onun canını yakacak.
Si se queda, la policía lo lastimará.
Bir yer bulana kadar bizimle kalırsın.
Puedes quedarte con nosotros mientras consigues un sitio.
Gece boyunca bizimle mi kalıyor olacaksınız?
¿ Te quedarás con nosotros para la función?
Bilmek istediğim şu kardeşim bizimle kalıp başladığın işi bitirecek misin?
Ahora quiero saber, hermano, si vas a quedarte con nosotros a terminar lo que empezaste.
Umarım baban aileni bulamamıştır ve sonsuza dek bizimle kalırsın. Bence de.
Córcholis, espero que Papá No encuentre a tus padres así puedas quedarte con nosotros para siempre.
Umarım bizimle olmaktan memnun kalırsınız.
Esperamos que disfruten de una agradable estancia.
Ya burada kalıp bizimle yaşa ya da orada şansını dene.
Se queda aquí y hace su parte, o tome sus decisiones fuera de aquí.
Prynne Hanımefendi kocanız gelene dek umarım bizimle kalırsınız.
Señora Prynne, espero que se quedará con nosotros hasta que llegue su marido.
Bizimle yemeğe kalır mısınız?
¿ Quieres cenar con nosotros?
Umarım bizimle çay içmeye de kalırsınız.
Espero que se quede con nosotros para el té.
Annen boşuna yalvarmasın sana Hamlet. Ne olur, kal bizimle, gitme Wittenberg'e.
Te suplico que te quedes, no vayas a Wittenberg.
Susan'ın arkadaşı iki haftadır bizimle kalıyor.
Un amigo de Susan, se quedará en casa dos semanas.
Belki de bizimle öğle yemeğine kalırsın bunu düzeltebiliriz.
Te invito a comer. Quizá podamos aclarar este asunto.
İstersen babama birkaç gün bizimle kalıp kalamayacağını sorarım.
Si quiere, le pediré permiso para que se quede unos días con nosotros.
Geri dönebilir ya da bizimle kalır ve sonsuza dek yaşarsın.
Puedes volver, o puedes quedarte con nosotros y perdurar para siempre.
"Bizimle kal. Güvende olacaksın, belki."
"Confíe en nosotros, no le pasará nada... tal vez."
kalın 63
kalın kafalı 19
bizim 255
bizim evimiz 18
bizimkiler 34
bizimle 42
bizimle kal 47
bizimki 17
bizim gibi 50
bizim değil 34
kalın kafalı 19
bizim 255
bizim evimiz 18
bizimkiler 34
bizimle 42
bizimle kal 47
bizimki 17
bizim gibi 50
bizim değil 34