Bu sabah translate Spanish
25,482 parallel translation
İş ortağıymış. Bu sabah birlikte çalışmaları gerektiğini söyledi.
Joseph P. Su socio en una especie de startup.
- Bu sabah çok korkmuşsunuzdur.
Lo de esta mañana ha debido ser muy traumático.
- Galiba bu sabah tamamı çalınmış.
Parece que todo el convoy fue secuestrado esta mañana.
- Bu sabah dışarı park ettim.
Lo aparqué afuera esta mañana.
Kızlar bu sabah bensiz idare edebileceklerini söylediler.
Las chicas dijeron que podían sin mí esta mañana.
Daha bu sabah fazla göze çarpmamayı, bağırsak sağlığımıza ve çorbaya odaklanmayı kararlaştırmamış mıydık?
¿ Recuerdas esta mañana, cuando decidimos mantener todo tranquilo y enfocarnos en la salud del colon y en la sopa?
Bu sabah, Downtown LA'de araba kazası geçirdi.
Él fue atropellado por un coche esta mañana en el centro de Los Ángeles.
- Rapor bu sabah geçti elime.
- Recibí el reporte esta mañana.
Bu sabah beni takip ediyordu.
Él me estaba siguiendo esta mañana.
Bu sabah ne oldu ordu çalışanları önünde bana karşı geldin, bu kabul edilemez.
Lo qué pasó hoy antes, que me desafiaste delante de la CID del Ejército, eso fue inaceptable.
Bu sabah Rockland'da...
Ocurrió esta mañana en Rockland, o...
Bunu engellemeye çalışıyordum ta ki bu sabah en sevdiğimiz restorandan bu akşam için rezervasyon doğrulama araması alana kadar.
Y yo he estado tratando de bloquearlo, hasta que recibí una llamada de nuestro restaurante favorito esta mañana confirmando una mesa, para esta noche.
Bu sabah sana çörek getirdiğimde yüzündeki o bakışı gördüm.
Vi esa mirada en tu cara cuando te lleve ese muffin esta mañana.
Evet, bu sabah genç bir hasta geldi.
Sí, una paciente joven llegó esta mañana.
Cesedi bu sabah Hell's Kitchen'da bir evde bulundu. Ölümüne işkence edilmiş.
Su cuerpo fue encontrado en un apartamento de la Cocina del Infierno esta mañana, torturada hasta la muerte.
Bu sabah buz pateni dersim vardı.
Reserve la pista esta mañana.
- Evet, sayın yargıç. Ayrıca bu sabah kendi küçük araştırmamı da yaptım.
- Sí, Su Señoría, e investigué aún más.
Bu sabah Wynonna yardım istedi...
Esta mañana Wynonna me pidió - ayuda y...
Daha bu sabah gördüm seni, sersem.
Te vi esta mañana, idiota.
Sana cinsel geçmişimi anlatmak istemedim diye bu sabah bana sinirlenmiştin.
Bueno, estaba mañana estabas cabreado conmigo porque no quería contarte mi historial sexual.
Jesus bu sabah çıktı.
Jesus se fue esta mañana.
Jesus'un toplayıcı olduğunu ve dün çıktığını söyledi, bu sabah değil.
Me dijo que Jesus hace encargos y que se fue ayer, no esta mañana.
Bu sabah düğününüze bir kamyon para boşalttığım için teşekkür edersin sanıyordum.
Sabes, pensé que ibas a darme las gracias por haberme gastado un montón de pasta en tu boda esta mañana.
Çünkü bu sabah büro babanı tutukladı.
Porque tu padre va ser detenido por la Agencia esta mañana.
Fotoğrafı bu sabah çektim.
- esta mañana.
Gilfoyle, görünüşe göre hediye sepetlerini geri almak durumunda kalacaklar. Çünkü az önce Monica'yla telefonda konuştum. Bu sabah Laurie'yle görüşmem için beni çağırdı.
Gilfoyle, parece que tus reclutadores tendrán que llevarse sus regalos, porque acabo de hablar con Mónica y me consiguió una reunión con Laurie pare contarle lo que sucede.
Bu sabah bir adama iğne yaptığımı gördün.
Esta mañana, me viste inyectar a ese hombre.
Bu sabah Alejandro bana senin insanları denediğini söyledi.
Esta mañana Alejandro me dijo que pones a prueba a la gente.
Pane Humuhumunukunukuapua'nın tadına bakmanız lazım. Bu sabah taze yakalandı.
Deben probar el humuhumunukunukuapua'a traído fresco esta mañana.
Bu sabah kahvaltıda ne yaptın Bernice?
Bernice, ¿ qué desayunaste hoy?
Evet, bu sabah inme indi.
Sí, uh, tuvo un derrame cerebral esta mañana.
Bu sabah sürprizlerle dolusun Dr. Miller.
El hombre, que están llenos de sorpresas esta mañana, el Dr. Miller.
Anne, daha bu sabah My Funny Valentine'ı çaldığımda hoşuna gitmiş gibi davrandın.
Mamá, solo estabas fingiendo que te gustaba esta mañana cuando toqué "My Funny Valentine".
Arkadaşım Doug'a bu sabah Mystic Falls şehir planlama bürosundan bir telefon geldi.
Llamaron a mi amigo Doug esta mañana desde la oficina de planificación de la ciudad de Mystic Falls.
Kardeşin ve eşiyle ilgili haberi bu sabah gördüm.
Lo he visto en las noticias esta mañana, lo de tu hermano y tu cuñada.
Bu sabah evime bir polis dedektifi geldi ve soruları hep senin hakkındaydı.
Un detective de policía vino o mi casa esta mañana y todas sus preguntas eran acerca de usted.
Bu sabah saat 06.00'da Idlewild Park'ında bir patikada bulundu.
Fue encontrada en una pista Idlewild en el parque alrededor de las 6 : 00 de esta mañana.
Bay Velez son nefesini bu sabah saat : 05.15'te almış.
El Sr. Vélez su último suspiro en torno a 5 : 15 de esta mañana.
Bu sabah Omar Velez'in ölü bulunduğu yerin 27 metre ötesinde mi?
A sólo 30 yardas de donde Omar Vélez se encontró su mañana?
Bu sabah cesedinin büyük bir bölümü yok oldu.
Sus restos se encontraban entre los diezmado esta mañana.
Bu sabah bunun kendi sorunun olduğunu söylemiştim Elizabeth.
Esta mañana lo has dejado muy claro, Elizabeth.
Ama şimdi bırakırsanız, Bu insanlar yarın sabah ölecek.
Pero si nos vamos ahora, esta gente se morirá mañana.
Peki neden bu fotoğraflar sabah saat dörtte güvenli evinizde kameralardan kaçındığınızı gösteriyor?
¿ Y por qué estas fotos la muestran evitando las cámaras de seguridad de su piso franco a las cuatro de la mañana?
Bu sadece sabah dörde kadar çok daha kötü bir şey yaptığın anlamına geliyor.
Solo significa que lo estaba haciendo hasta las cuatro de aquella noche debió ser peor.
Bu sabah mı bilgi aldınız?
¿ Habéis recibido una pista esta mañana?
Bu yüzden sabah tuhaf davranıyordun, değil mi?
Es decir, por eso estabais actuando raro esa mañana, ¿ verdad?
Bu domuz maskeli beyefendi onca muazzam eser varken ZOMO'nun yarın sabah sergide sergileyeceği eseri çalıyor.
Así que este caballero en máscara de cerdo se tomó muchas molestias para irrumpir y robar una pintura. de la nueva exposición ZOMO programada para comenzar esta mañana.
Sabahın bu saatinde seçecek hâlim yok.
A estas horas de la mañana no soy tan exigente.
Bu konuyu sabah konuşuruz.
Hablamos por la mañana.
Gazete göndermesinler diye bu numarayı defalarca aradım. Ama her sabah kapımda L.A. Gazette buluyorum.
Llamé mil veces para que no lo envíen pero cuando abro la puerta hay uno nuevo.
Facebook'lar ve troller gerçekliğimizi değiştirdiğinde neler olduğunu gördük. Şimdi de, bu ikinci şansımızla ne yapacağımız bize bağlı. Ve internetin silinmesinden beri gönderilen ilk e-mail, bugün sabah saat 6'da yola çıktı.
Facebooks y trolls deciden nuestra realidad ahora que tenemos esta segunda oportunidad depende de nosotros ver que hacer con ello y el primer nuevo e-mail desde que la internet fue borrada exitosamente salio a 6 a.m. hoy el honor fue para Sr.Dave Beckett de Boca Raton, Florida
bu sabah nasılsın 16
bu sabah geldi 27
bu sabah mı 20
sabah 162
sabaha 19
sabah 5 44
sabah 6 54
sabah 4 42
sabah 9 27
sabahleyin 42
bu sabah geldi 27
bu sabah mı 20
sabah 162
sabaha 19
sabah 5 44
sabah 6 54
sabah 4 42
sabah 9 27
sabahleyin 42
sabah 8 42
sabah oldu 62
sabah görüşürüz 127
sabah 10 40
sabah 3 24
sabah 11 17
sabahları 23
sabah 7 50
sabah mı 28
sabaha görüşürüz 62
sabah oldu 62
sabah görüşürüz 127
sabah 10 40
sabah 3 24
sabah 11 17
sabahları 23
sabah 7 50
sabah mı 28
sabaha görüşürüz 62