Sabah 10 translate Spanish
1,132 parallel translation
Sabah 10'da.
A Ias 1 0.00.
Sabah 10'dan beri buradalar.
Han estado aquí desde las 10 de la mañana.
Yani sabah 10 : 30-11 : 30 arası. Sabah?
Es decir, entre las 10 : 30 y las 11 : 30 ante-meridiano.
Sabah 10 civarında boğaları topluyoruz.
Sortearemos los toros por la mañana a las 10 : 00.
Sabah 10'da Oxford'da olmak zorundayım.
Tengo que estar en Oxford a las 10 de la mañana.
- Sabah 10'dan beri, iletişim kuramadık.
- No hay novedades desde las 10 : 00 Hs.
Duruşma yarın sabah 10 : 00'da devam edecektir.
Esta audiencia se suspende hasta mañana a las 10 : 00 de la mañana.
Normalde sizin gibi yeni başlayan biri için tavsiyemiz çalar saatinizi sabah 10 dakika geriye almanız.
Lo que solemos recomendar a principiantes como Vd... es que ponga el despertador 10 minutos antes.
Dün sabah 10 da Claridge Oteli Lobbysinde
Ayer a las 10 de la mañana, estaba en el cuello de una dama de Angulema en el hall del Claridge.
Sabah 10 : 00 sularında telefon etti.
Llamó alrededor de las 10 de la mañana.
Yarın sabah 10'da telefonu ve elektriği kesecekler.
Así que se acerca el fin.
Yarın sabah 10'da istifanı vermeni bekliyorum ve herkesi memnun edecek bir basın açıklaması yapmak istiyorum.
Espero tu renuncia mañana a las 10 : 00 de la mañana... y coordinaré nuestras declaraciones en función del menor perjuicio posible.
Bay Beale'i yarın sabah 10'da ofisinde görmek istiyor.
Quiere que Beale esté en su oficina mañana a las 10 : 00 de la mañana.
Bavullarını sabah 10 : 15 de almanızı istedi.
Pidió que usted recoja sus maletas mañana, a las 10 : 15.
Wayne, bu sabah 10 : 00'da rayların üzerinde miydin?
¿ Estabas en la vía hoy por la mañana a las 10 : 00?
Şimdi, sabah 10 : 30'da yatakta kahvaltı istiyorum. Yumurta, pastırma, sosis, domates... ve Waldorf salatası. Hepsi... bolca sıcak tornavida ile yıkansın...
La no 12, quiero el desayuno a las 10 : 30, huevos, bacon, salchichas, ensalada Waldorf y destornillador.
Bayan Tally sabah 10.30'da burada olacağını söyledi. Toplanmana yardımcı olacakmış.
La señora Tally dijo que estaría aquí mañana a las 10 : 30 para ayudarte a guardar todo.
Evet doğru, New York'a. 10.20'deki sabah ikide orada, öyle mi?
Eso es, a Nueva York. A Ias 22.20 y llega a med ¡ anoche.
Bu sabah on sent harcadım, ama daha kahvaltı bile yapamadım.
Ya te has gastado 10 centavos, y aún no has desayunado.
Sabah saat 10 sıralarında oldu.
Sucedió a la mañana, cerca de las diez.
Bu biletle birlikte 1 Ekim sabahı saat 10'da...
Presenta este boleto en la puerta de la fábrica... "
O zaman... yarın sabah saat 10'da görüşürüz.
Entonces nos vemos... ¿ a las 10 de la mañana?
Saat tam olarak sabah 05 : 30.. Tarih : 10 Mayıs 1940.
Exactamente las 5 : 30 de la mañana 10 de Mayo de 1940.
Bu sabah saat 10 : 00'da Via dei Fiori'de... tanınmış bir genelevde... kimliği belirlenemeyen bir adam... çıldırmış bir şekilde... rutin bir görevde olan polis birimine... ateş açtı.
Hoy a las 10 de la mañana en "Via dei Fiori"... en la famosa casa de putas... un desconocido... poseído por un ataque de locura... disparó a una patrulla de carabineros... durante una inspección rutinaria.
Sabah saat 10'da, Berlin'den Nauen'e giden yolu kesmeyi başarmışlar. Bize çıkış yolu olarak, sadece batı kalıyor.
A las 10 : 00 Hs. han logrado cortar la ruta entre Berlín y Nauen, nuestra única salida hacia el oeste.
En geç sabahın 10'una kadar mı?
¿ Hacia las 10 AM?
Υ ani sekiz, dοkuz, οn kadιnla... sabah 7'den 1 2'ye kadar seνişiyοrum.
He tenido sexo con 8, 9 y 10 mujeres... entre las 7 de la mañana y las 12.
Ayazın olduğu bir sabah, 10.000 çıplak kadının yanından geçtiğimizi hatırlıyorum. Sıraya dizilmişler ve kamyonlara konulmuşlardı.
Y me acuerdo cuando pasamos 10.000 mujeres desnudas en una mañana helada, ya solucionado, ya ves, y poner en los camiones.
Gece yarısına kadar evlerin üstünden kalkan uçaklarımızı durdurmazsak sabah ilk iş 10 milyon dolarlık dava açacaklarmış.
Si los aviones siguen despegando sobre sus casas a medianoche, pondrá una demanda mañana a primera hora por 10 millones.
Sabah yerine gece 10 : 30'a karşılık gelir.
Significa que será a las 10 : 30 de la noche, no de la mañana.
Pazartesi sabahı 10'a kadar ara veriyoruz. Aleyhinizde yapılan suçlamaları doğrulayacak bir tanık getirteceğiz.
Se suspende la vista hasta el lunes a las 10.00, donde se presentará un testigo que corroborará las acusaciones.
Yarın sabah 08 : 10 itibariyle bileceğim.
Lo sabré mañana a las 8 : 10.
Pazartesi sabah saat onda.
El lunes por la mañana a las 10 : 00.
Pazartesi sabah onda görüşürüz.
Hasta el lunes, a las 10 : 00.
Sana söylerim, niçin yarın sabah saat 10 : 00'da motelinden aramıyorsun. Zamanı ayarlarız.
Llámame mañana desde el hotel a eso de las 10 : 00 y te diré una hora.
Bayan Galesko'nun çiftlik evinde sabah saat 10 : 00'da şu sandalyeye bağlı olduğuna ilişkin kesin kanıt var, efendim.
Tengo pruebas determinantes de que la Sra. Galesko estaba atada a esa silla a las 10 de la mañana.
Sabahın onunda kim radyo dinler ki?
¿ Quién oye la radio a las 10 : 00 a.m.?
Bu sabah onda, Sör Charles büroma geldi ve bugüne kadarki delilleri gözden geçirdik.
Sir Charles vino a mi oficina esta mañana a las 10 : 00... y repasamos las pruebas que hay hasta el momento.
Ertesi sabah saat 10'da... Şövalye de Balibari... her zamanki sabah gezisi için dışarı çıktı.
El día siguiente a las diez de la mañana... el Chevalier de Balibari... salió a dar su paseo diario en su carruaje después de desayunar.
Yarın sabah saat 10 : 00'da, Kralımız Ahmed Kemal başkentimize doğru yola çıkıyor.
Mañana a las 10 : 00 nuestro rey emprenderá el viaje hacia nuestra capital, en Suari.
Sabah saat 10 : 00 gibi evine varmıştım.
Me presenté en su casa, alrededor de 1 12 : 00a.m.
Sabahın onundan beri durmuyor. Kapıyı tekmeleyeceğim sonunda.
Si a las 10 : 00 de la noche no han parado, iré a patearles la puerta.
Pazartesi sabahı 10'da seni alırım.
Vendré a recogerte el lunes por la mañana, a las diez.
Bir sabah 9 : 00'da New York Kennedy Havaalanı'ndan hareket etti ve yerel saatle akşam 10 : 40'da Almanya'ya vardı.
Un día a las 9 : 00 de la mañana, ella dejó el aeropuerto Kennedy, N. York, y llegó a Alemania a las 10 : 40 p.m. Hora local.
Ama gerçek bu. Her gün, sabah ondan akşam altıya dek,
Cada día desde las 10 de las mañana hasta las 6 de la tarde durante 17 meses.
Saat sabahın 10'u, Monsenyör.
Son las diez de la mañana, señor.
- Pazar sabahı. Saat onda.
- El domingo por la mañana a las 10 : 00.
Şu anda sabahın yedisi ve hava, vay canına Kuzey Yıldızı Kampı hava raporuna göre 43 derece.
Son las 7 : 05 de la mañana y tenemos, vaya, 10 grados en el viejo termómetro del Campamento Estrella del Norte.
Sabah saat 10 : 00 sularında öldü.
Murió a eso de las 10 : 00 de la mañana.
Salı sabahı 10 : 30'da İngiliz Bilgisayarcılar Derneğinden delegeleri ağırlayacaksınız.
Una delegación de la Asociación Británica de Informática.
Kurbanın cesedi yapılan ihbar üzerine Reading Terminal'i inşaat sahasında bu sabah saat 10 : 00'da bulundu.
Su cadáver se encontró esta mañana en las obras de la terminal de Reading, tras seguir la pista de una llamada anónima a la policía.
1000 97
10 numara 20
10 dakika 52
10 00 22
100 dolar 74
1000 dolar 33
10 dolar 80
10 saniye 69
10 yıl önce 37
10 bin dolar 21
10 numara 20
10 dakika 52
10 00 22
100 dolar 74
1000 dolar 33
10 dolar 80
10 saniye 69
10 yıl önce 37
10 bin dolar 21
sabah 9 27
sabahleyin 42
sabah oldu 62
sabah 8 42
sabah görüşürüz 127
sabahları 23
sabah 11 17
sabah 3 24
sabah 7 50
sabah mı 28
sabahleyin 42
sabah oldu 62
sabah 8 42
sabah görüşürüz 127
sabahları 23
sabah 11 17
sabah 3 24
sabah 7 50
sabah mı 28