Sabah 6 translate Spanish
1,289 parallel translation
Sabah 6'da Kahire'ye uçacağım.
Vuelo a las 6 de la mañana para El Cairo.
- Sabah 6'da.
- Sobre las seis.
Sabah 6'dan beri bir şey yemedim.
No he comido nada desde las 6 de la mañana.
Dün sabah 6 : 17'de toprak bağlantı telsiz sistemimizin test edilmesi sırasında bir hata oldu ve donanımımız kısa bir süre dalgalanma yaptı.
A las 6 : 17 de ayer por la mañana durante una prueba de nuestro sistema de radio de conducción terrestre una situación se produjo en la cual uno de nuestros equipos experimentó una breve fuga de poder.
- Sabah 6 : 49'da yeniden ortaya çıktı.
Y reapareció esta mañana a las 6 : 49, hora de la costa este.
Duşumu sabah 6 : 35'te alırım.
Me baño a las 6 : 35 A.M
Sabah 6,30'da Pudu Tren İstasyonu'nda.
Nos vemos mañana a Ias 6 : 30 en Ia estación Pudu.
Sabah 6'da harekete hazırız.
Podemos ingresar a las 0600 hs.
Ve beni her sabah 6'da buz pateni pistine götürmeseydin, Nagano'da gümüş madalyayı kazanamazdım.
No habría ganado la plata en Nagano si no me hubieras llevado a patinar a las 6 : 00 cada mañana.
Yurt kafeteryası sabah 6 : 30'dan, akşam 8 : 00'a kadar açık ama Student Union'daki akşam 10 : 00'a kadar açık.
La cafetería de la residencia está abierta de 6 : 30 am a 8 pm, pero la de unión de estudiantes hasta las 10...
Sabah 6 : 00'da mı yaptılar?
Hicieron que a las 6 : 00?
Nakliyat Perşembe sabah 6'daymış.
El porte será el jueves a las 6.
Her sabah 6'da ofisinde olur.
Está en su oficina a las 6 : 00.
Sabah 6'ya kadar yaptık.
Lo hicimos hasta las seis de la mañana.
Sabah 6 : 00'ya kadar ziyaretçi kaydı olmaz.
El turno de las 6 no registra visitas.
- Queens, sabah 6 : 50 bugün.
- Queens, hoy a las 6 : 50.
Bilgisayar, bu sabah 6 : 00 da tasarlanan veri akışı yörüngesini ekrana getir.
Computadora : muestre la trayectoria proyectada para los datos transmitidos a las 0600 esta mañana.
Uçak dün sabah 6 : 00 sularında Miciovic üstünde vuruldu.
Fue bombardeado en Miciovic, Bosnia, a las 6 : 00 a. m. de ayer.
Bu sabah, sonda sınıf-6 gaz devini incelemişti.
La sonda examinó Gigante Gaseoso Clase 6 esta mañana.
Bu sabah 06 : 00'dan beri değil.
No desde las 6 : 00 esta mañana.
Her sabah saat tam 6 : 05'de bir istila başlar.
Sin embargo, con prontitud a 5 minutos pasada las 6 PM cada tarde, Hay una invasión.
- Hayır. Lauderdale'e tek uçuş saatinin sabahın 6 : 10'unda olduğunda ya da kiralayabildiğim tek arabanın şu saçma Lincoln olduğunda anlamam gerekiyordu.
Debí imaginármelo cuando el único vuelo era a las 6 : 10 a.m y lo único que pude alquilar fue este Lincoln ridículo.
Size bunu bildirmek benim... için üzücü bir görev, bu sabah saat 6... itibariyle Kilrathi'yle resmen savaştayız.
Les informo que, desde las 6 a.m. estamos oficialmente en guerra con los Kilrathi...
Yarın sabah saat tam sekizde iki konuğu olacak. Biri Kolombiyalı.
Mañana a las 6 de la mañana, recibirá dos ladrillos de heroína de un colombiano.
Oskie, saat sabahın altısı.
Oski, son las 6 : 00 de la mañana.
Yarın sabah saat 6'da Queens Mezarlığında Harry Houdini'nin mezarına..... parayı getirmeni istiyorlar.
Lo quieren mañana a Ias seis. Tienes que llevarlo al cementerio de Queens a Ia tumba de Harry Houdini.
Sabahın 5'i ve 6'sı her zaman en kötü saatlerdir.
Las 5 o las 6 A.M. Es la peor hora para mí.
Sabah 11'de çıktım. Ve akşam 6'da yeni bir iş buldum.
A las 11 renunci , a las 6 de la tarde consegu ¡ otro.
Lütfen. Sabahın altı buçuğu!
A las 6 : 30 de la mañana.
Aman Tanrım, saat daha sabahın 6'sı.
Oh, Dios mío, que es 6 : 15 en la mañana de su tiempo.
Seattle'daki herkes sabahın 6'sında radyo mu dinliyor?
Estuvo todo el mundo en Seattle escuchar a las 6 : 00 de la mañana?
Saat sabahın 6'sı.
Son las 6 : 00 de la mañana.
İyi doktor. Sabah 8'de gelir, akşam 6'da çıkar.
Está en su consulta a las 8, se va a las 6.
Sabahın 6 buçuğu.
Son las 6 : 30 de la mañana.
Sabah 5'den 6'ya.
De 5 a.m. a 6 a.m.
- Saat sabahın 6'sı.
- Son las seis de la mañana.
Anatomi laboratuvarı ve kütüphane sabah altıdan akşam ona kadar açık.
La sala de disección, la biblioteca y el laboratorio se abren de 6 a 10.
O köprüde sabah saat 6'da gerçekten ne işin vardı?
¿ Qué hacía usted en ese puente a las seis de la mañana?
Polonyalılar'a göre bu sabah saat 6 : 00'da ilk saldırılar başladı.
Según los polácos, fue a aproximadamente las 6 : 00... esta mañana que el primer ataque comenzó.
Ama onun sabah altıdan önce... oraya gelmesini istemiyorum.
Pero no le quiero allí... hasta las 6 : 00 de la mañana.
Kimse ben olduğumu bilmiyordu ve hepsi 6'ya kadar gitmiş olacaktı. 40 dakika daha orada duracaktım ve belki de hayatımda ilk kez ertesi sabah işe geldiğimde aşağılanmama ihtimalim olabilirdi.
Nadie sabía que era yo. Y todos se irían a las 18 : 00. Sólo tenía que quedarme ahí por 40 minutos.
6 Haziran 1944 sabahı Normandiya'ya ineceklerdi, tarihin en büyük amfibik çıkarma harekatının öncüsü olarak.
Aterrizaron en Normandía el 6 de junio de 1994 en la oscuridad previa al alba, fueron los precursores de los más grandiosos aterrizajes anfibios.
Sabahın 6.45'iydi.
Eran las 6 : 45 de la mañana.
Uyumaya çalıştım tüm o geceler boyu... Sabahın 4'ü, 5'i, 6'sı...
He tratado de dormir noches enteras 4, 5, 6 de la mañana.
Saat sabahın 6 sı. Uykucuların kalkma vakti.
Son las 6 AM tiempo para que los dormilones se levanten!
Çünkü zavallı babamın gece saat ikiyle sabah altı arasında izleyeceği bir spor yoktu.
Después de todo, antes de que llegara, el pobre papá no tenía deportes que ver entre las 2 : 00 y las 6 : 00 a.m.
Bak, belge altıdan sonra geldi. Sabah notere onaylatır...
El documento llegó hasta pasadas las 6.
Gece yarısıyla sabah altı arası çalışıyor.
Trabaja de medianoche hasta las 6 : 00 a. m.
Cartman, sabahım altısı. Provayı bu kadar erken mi yapmalıyız?
Son las 6 de la mañana, ¿ Tenemos que ensayar tan temprano?
Bu sabah saat 06 : 06'da, Donny Faster ile sayı üç oldu.
Con el escape de Donnie Pfaster a las 6 : 06 de esta mañana, ya son tres.
Sen osun, Perşembe günü sabah saat 03 : 16.
Eres tú. jueves, 3 : 1 6 a.m.