Sabah 11 translate Spanish
488 parallel translation
Otelden bu sabah 11'de... genç ve güzel bir kız gibi ayrıldım.
Dejé el hotel esta mañana a las 11 : 00... una chica joven y preciosa.
Gestapo karargâhından aldığım emirler doğrultusunda Bomasch adlı kadınla Bohemya Protektorası'ndaki 4 numaralı toplama kampında başarıyla irtibata geçtim. Plana uygun olarak, 27 Temmuz'da kamptan beraber kaçtık ve Stovendam yük gemisiyle bu sabah 11 : 15'te karaya çıktık.
- Tengo que informarle de... que siguiendo instrucciones de la Gestapo,... me puse en contacto con esa mujer, Bomasch,... en el campo de concentración Nº 4,... del protectorado del Reich de Bohemia,... me escapé con ella, según lo previsto, el 27 de julio,... en el carguero Stodevam y desembarqué hoy a las 11 : 15.
Ama sabah 11 de gelirseniz, memnuniyetle seremoniyi yaparım. O kadar az vaktimiz var ki!
Sin embargo si vienen mañana por la mañana a las 11, estaré encantado en oficiar la ceremonia para ustedes.
Sabah 11'de görüşürüz.
Los veré a las 11 : 00 de la mañana.
O yüzden her sabah 11'de markete gelip bir şeyler alacaktı ben de gerektiğinde gidip onunla konuşabilecektim sanki tesadüfen karşılaşmış gibi.
Así que ella pasaba todas las mañanas a las once y yo iba cuando quería verla. Me la encontraba como por casualidad.
İngiltere'den gelen vapur, sabah 11'de limana girmiş.
Que el barco inglés atracó en Saxford a las once de la mañana.
Yarın sabah 11 : 00'de, Kuyumcular Rıhtımı numara 36.
En el 36, Quai des Orfévres. Se lo pongo aquí escrito.
Yarın sabah 11'de sana söylemeyi düşünüyor.
Piensa decírtelo mañana por la mañana a las 11 : 00.
Pan-American, sabah 11.00.
Pan-American, a las 1 1 : 00.
Bu sabah 11.52'de bir doz formül aldım ve birkaç dakika içinde 20'de 20 görüş gücüne sahip ve kesecik iltihabı olmayan,..
A las 11 : 52 de la mañana, me tomé una dosis, y enseguida empecé a comportarme como un adolescente. Sin miopía ni bursitis.
Evet. Birisi beni sabah 11 : 00'de uyandırsın.
Mañana no quiero despertarme antes de las once.
Bu sabah 11 : 30'dan itibaren, hiçbir şey.
¡ Ah, desde las 11 h30 de esta mañana, en ningún sitio.
Aynı sabah 11 : 40'da Niki çiftliğinden ayrıldı.
A las 11 : 40 de esa mañana. Nikki dejó su granja.
Yarın sabah 11'de gelin, gecikmeyin.
Mañana por la mañana, a las 11 en punto.
Yarın sabah 11'de, gecikmeyin.
Mañana por la mañana, a las 11 en punto.
Shepard, başbakan yarın sabah 11'de bizimle görüşmek istiyor.
¿ Shepard? El primer ministro desea vernos mañana a las 11 en punto.
Bu sabah 11... 25 te, tüm yerel kanun uygulayıcı şubeler... ünlü Hudson kızkardeşler etrafında gelişen... kaçırma-öldürme gizemine Özel Detaylar atfetmişlerdir.
A las 11.25 a. m. La policía... había asignado varias unidades... al secuestro y crimen que rodea a las hermanas Hudson.
- Yarın sabah 11 civarı.
- Mañana cerca de las 11.
20 Temmuz 1956, Sabah 11.20.
20 de julio de 1956 - 11 : 20 A.M.
Sabah 11 : 00'de seni dünkü metro çıkışında bekliyor olacak.
Te espera a las 11 : 00, en la misma salida del Metro que hoy.
Üzgünüm madam, fakat sabah 11'e kadar kasa açılmayacak.
Lo siento, madame, Ia cámara no se abre hasta Ias 1 1 : 00 de mañana.
Hesaplamalarıma göre duruşma yarın sabah 11.00'de bitecek.
Según mis cálculos, el juicio acabará para las 11 de la mañana.
HAFTASONU CUMARTESİ SABAH 11 HAFTASONU
SÁBADO 11 HORAS
"Yarın sabah saat 11'de bekleyin beni!"
Espéreme mañana a las once.
Her sabah saat 11'de.
Cada mañana a las once, hace lo mismo.
Her sabah saat 11'de bana geleceğine söz vermişti, şu ana kadar da sözünü tuttu.
Me prometió venir a mí cada mañana a las once y todavía no me ha fallado.
Yarın sabah saat 11'de sizi bekleyeceğim.
LE ESPERO MAÑANA A LAS ONCE DE LA MAÑANA.
Buraya bir itiraf yapmaya geldim - Sabah saat 11'de etmesi oldukça güç bir itiraf.
Vine a hacer una confesión... una muy difícil de hacer a las 11 de la mañana.
Bu küçük orduyu sabah saat 11 sularında görebilirsiniz.
Aquí lo tienen, son las 11, la guardia.
Bu sabah saat 11.15 de Başbakanımız halka yaptığı bir açıklamayla İngiltere'nin Almanya'yla savaş hâlinde olduğunu bildirmiştir.
Esta mañana a las 11 y cuarto, el Primer Ministro hablando a la nación desde el número 10 de la calle Downing ha anunciado que Gran Bretaña está en guerra con Alemania.
Pazar sabahı 11.
11 : 00 domingo por la mañana.
General Jonathan Wainwright tarafından sabah saat 11 : 00 da teslim edildi.
Gral. Jonathan Wainwright, se rindieron.
Sabah 8 : 00 dan, Bombardımanın başlıyacağı saat 11 : 00 e kadar.
Desde que comience el bombardeo a las 8 : 00 de la mañana hasta las 1 1 : 00.
Babam her sabah saat 11'de bir kadeh içerdi.
Mi padre solía tomar una copa todas las mañanas.
Şimdi dinle bebeğim. Onlara, seninle olduğumu söylemeni istiyorum Gece 11 : 30'dan sabah 3'e kadar. - Neredeyse tüm gece.
Quiero que les digas que estuve contigo desde las 11 : 30 hasta las 3 : 00 de la mañana.
Daha da ötesi, bu sabah saat 11'de Papa ile bir görüşme ayarladı.
Y lo que es más, nos ha preparado una audiencia con el Papa... Esta mañana, a las 11.
- Ben ayarlarım. - Yarın sabah saat 11 : 00'de buluşalım.
Éste no es un buen lugar para hablar.
Pazartesiydi. 11 Haziran sabah saat 6 : 15.
Era lunes, 11 de junio, a las 6 : 15 de la mañana.
Gece 11 olmadan çalışmaya başlamaz ve sabahın erken saatlerine kadar devam eder.
Solo se pone a trabajar a las once de la noche, hasta las primeras horas de la mañana.
Bütün tartışmalı trafik davalarına Cuma sabahı saat 11.00de görülüyor.
Todos los casos referentes al trafico son los viernes a las 10
Saat sabahın 11'i.
Son las 11 de la mañana.
Ne olmuş saat sabahın 11'iyse?
Que con que sean las 11 de la mañana.
Saat sabahın 11'i ve güneş parıldıyor.
¡ Son las 11 de la mañana y salió el sol!
Önümüzdeki cumartesiden bir hafta sonra, sabah saat 11.10'da aranacak ve 61.Cadde'deki Timothy Swardon Sanatoryum'una götürüleceksin.
Del próximo sábado en ocho días, vendrán a buscarle a las 11.10 y le llevarán al sanatorio Timothy Swardon, Calle 61 Este, 84.
Bu sabah, standart doğu saatiyle 11'de dünyaya ilk inişler, Newark, New Jersey'in hemen dışındaki bir bölgeye yapıldı.
A las 11 horas Este de la mañana. El primero de estos aterrizajes sucedió en las afueras de Newark, New Jersey.
François Mignac, tipik bir Parisli. Sabahın üçünde yatar. 9 : 00 ile 11 : 00 arası at biner.
François Mignac, ejemplo de los parisinos, se acuesta a las 3 de la mañana, de 9 a 11 equitación,
Sabah 10 : 00 veya 11 : 00 civarı Su 68 derece civarında olur 68 derece.
El agua estará a unos 20 oo.
Saat : Sabah 9 : 11.
Hora : 9 : 11 a. m.
Yarın sabah saat 11 : 00 de dinlemede olun!
La próxima emisión será mañana por la mañana. La escucha se reunuda a las 11 h.
- Yarın sabah saat on birde, efendim.
- Mañana en la mañana, a las 11 : 00 señor.
O bir gece elbisesi. Sabahın onunda gece elbisesiyle etrafta dolaşamam ki.
Ese es para la noche, no puedo aparecer a las 11 : 00 de la mañana con vestido de noche.
11 numara 26
11 00 18
sabah 162
sabaha 19
sabah 5 44
sabah 6 54
sabah 4 42
sabah 9 27
sabahleyin 42
sabah 8 42
11 00 18
sabah 162
sabaha 19
sabah 5 44
sabah 6 54
sabah 4 42
sabah 9 27
sabahleyin 42
sabah 8 42
sabah oldu 62
sabah görüşürüz 127
sabah 10 40
sabah 3 24
sabahları 23
sabah 7 50
sabah mı 28
sabaha görüşürüz 62
sabahın 4 22
sabahın 3 17
sabah görüşürüz 127
sabah 10 40
sabah 3 24
sabahları 23
sabah 7 50
sabah mı 28
sabaha görüşürüz 62
sabahın 4 22
sabahın 3 17