English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ B ] / Bırakın gelsin

Bırakın gelsin translate Spanish

147 parallel translation
Bırakın gelsin.
Caballeros.
Bırakın gelsin.
Dejadle.
Bırakın gelsin!
¡ Suéltenlo!
Hey, bırakın gelsin.
Oiga, déjele pasar.
Bırakın gelsin!
Déjela venir.
Bırakın gelsin.
Déjenla.
Bacaklarımız, dişlerimiz, gözlerimiz, kollarımız var. Bırakın birisi gelip bizi, Franz'ı ısırmaya çalışsın. Bırakın gelsin.
Tenemos piernas, tenemos dientes, ojos y brazos que venga alguien a mordernos, que se atreva a morder a Franz.
Oh, bırakın gelsin.
Déjala : Es más despreocupada que nosotros.
Bırakın gelsin.
Déjalo entrar.
Bırakın gelsin.
Que venga.
- Tamam, bırakın gelsin.
- Está bien, déjenlo pasar.
- Pardon, bırakın gelsin.
- Que pase por aquí.
Bırakın gelsin.
Que pase, que pase.
- Bırakın gelsin.
- Déjenlo entrar.
- Bırakın gelsin.
Dejadle pasar.
Bırakın gelsin.
Que se acerque.
Bırakın gelsin.
Deje que se acerque.
Tamam. Bırakın gelsin.
Dejadle pasar,
Tamam, bırakın gelsin.
Está bien, suéltelo.
Bırakın gelsin!
¡ Suéltelo!
Bırakın gelsin.
Déjenlo subir.
Bırakın gelsin. Dövüşmek mi istiyorsun? Hadi gel bakalım.
Suéltenlo. ¿ Quieres pelear?
Bırakın gelsin.
Permítanle que se acerque.
Bırakın gelsin.
¡ Dejad que venga!
Hanmefendi, lütfen. Bırakın gelsin. - Ama, efendim.
Dejarlo entrar
Bırakın gelsin.
Déjenlo pasar.
Bırakın önce o gelsin.
Conviene llegar antes.
Bırak da Dixon'ın madenlerinde aklı başına gelsin.
Deja que se calme en la minas de Dixon.
Bırakın gelsin.
- Otosha.
Pekâlâ, bırakın o eski dost gelsin artık. Kendisini ayakta elde kılıç bekleyeceğiz.
Mi sangre se hiela... me encontrará de pie y espada en mano.
Bırakın duyduğu müziğe doğru ilerlesin. İster yakından ister uzaktan gelsin. "
Déjenlo andar al compás de la música que oiga, por lenta... o distante que ésta parezca. "
bırakın da gelsin.
Suéltala.
Bırakın kendine gelsin.
Que se refresque.
Bırakın çocuklar bana gelsin, onlara engel olmayın.
Sufren los niños que acuden a mí no hay que prohibirlos.
Onu bir yerin 100 mil civarına bırakın o yere yürüyerek gelsin.
Suéltelo a 2OO kilómetros y llegaría a pie.
Lütfen, bırakın evine gelsin.
Por favor, déjela volver a casa.
Bari bırak da arkadaşın gelsin.
¡ Por lo menos deje salir a su amigo!
Bırakın onu dışarı gelsin ve borcunu ödesin.
¡ Dejadle que salga y pague sus deudas!
Çar buraya gelsin ama bırakın, hak ve yetkileri olan bu parlamento yaşasın.
Que haya un zar pero que haya también un parlamento con derechos y poderes.
Zorlama sakın. Tamam mı? Bırak, onlar sana gelsin.
No los presiones, deja que ellos vengan a vos.
Bırakın gelsin! "
¡ Que venga pues! "
Bırakın güneş her yanımızdan üzerimize gelsin!
¡ Que la arena venga desde todos lados!
Bırakın polisi, gelsin.
Por favor, deje pasar al policía.
Bırakın benimle Atılgan'a gelsin.
Déjeme llevarla al Enterprise.
Bırakın gelsin Teğmen.
- Déjele venir.
Bırakın o aşağılık gelsin!
¡ Deja que venga ese cabrón!
Başınızdaki kişi gelsin, alın pirinci, bizi de serbest bırakın.
Decid a vuestro líder que salga, coja el arroz y nos deje en libertad.
Bırakın aşağı gelsin, Bayan Caldwell.
Que baje aquí,
Bırak gelsin de kendi anlatsın!
¡ Que se acerque y de explicaciones!
Ama bırakın gelsin.
Pero que venga.
Bu adamı tanıyorum, bırakın gelsin.
Conozco a este tipo. Déjenlo pasar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]