English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ B ] / Bırakın onu

Bırakın onu translate Spanish

3,721 parallel translation
- Hayır, bırakın onu! - Sandy, yapma.
¡ No, déjelo ir!
Bırakın onu.
Aléjense de él.
Mar - Bırakın onu!
Mar... ¡ Déjenlo!
Hemen bırakın onu.
Suéltalo ahora mismo.
Bırakın onu öldüreyim.
Déjame matarlo.
- Bindirin. - Bırakın onu.
- Tírala allí.
Bırakın onu.
Libérenlos.
Bırakın onu!
¡ Déjale en paz!
Bırakın onu yoksa burayı yakarım.
Libérenlo, o quemaré el lugar.
Rahat bırakın onu.
Déjenla sola.
Bırakın onu, lütfen!
¡ Suéltala, por favor!
Bırakın onu!
¡ Suéltenla!
- Kıpırdama. - Bırakın onu!
¡ Suéltenla!
- Bırakın onu, ne isterseniz yaparım!
- ¡ Papá! - ¡ Por favor, déjenlo! ¡ Haré lo que quieran!
- Rahat bırakın onu!
- ¡ Déjala en paz!
Mimi. Bırakın onu!
Mimi. ¡ Suéltenla!
Bırakın onu.
- Deténganse. Déjenlo en paz.
Eğer çalışmazsan, onu yüzüstü bırakırsın.
Si tú abandonas, lo defraudas a él.
Bırakın da onu huzur içinde gömelim!
Vamos a enterrarlo en paz.
Bırakın onu.
¡ Déjenlo solo!
Onu rahat bırakır mısın?
¿ Puedes dejarlo ya?
- Onu rahat bırakın.
- Déjalo en paz!
Bırakın kızıma dokunmayı bunu düşünen bile olursa onu öldürürüm.
Olvídate de tocar a mi hija.. .. si alguien se atreve siquiera a pensarlo, lo mataré.
Onu hamile bırakırsın. Best Buy'da bir iş bulursun. O dakikadan sonra da gerçeği bileceğin için hiçbir işte uzun süre tutunamazsın.
Conseguirás un trabajo, de ese momento en adelante no podrás mantener un trabajo porque sabrás la verdad.
- Onu serbest bırakın.
- Suéltalo.
Onu bize bırakın.
Dejenlo a nosotros.
Orada güvende olup olmayacağını bilmeden onu bırakıyoruz.
Y lo dejamos sin saber si está bien o no.
Onu bana bırakın, ben hallederim.
Te dije que permanezcas cerca de mí.
Onu bırakın, onu bırakın.
- Déjelo en paz, déjelo en paz.
Hayır, onu bırakın!
No, déjalo en paz!
Acın, dayanamayacağın hale gelirse onu içersin ama bugünlük bırak onu.
Si el dolor empeora, siempre puedes beberlo. ¿ Pero por hoy? Déjalo.
Onu bana bırakın.
Déjamelo a mí.
O yüzden, dün onu arıyordum bırakıp bırakmadıklarını görmek için.
Por eso lo busqué al día siguiente, para ver si lo dejaron ir.
Lütfen onu matematik hayatıyla başbaşa bırakır mısın?
Le dejaremos que tenga su propia vida matemática, ¿ por favor?
Onu rahat bırakın, bay Morris!
¡ Déjela ir, Sr. Morris!
Bazen, biriyle iletişim kurmanın yolu onu düşünmeyi bırakıp kendine odaklanmaktır.
A veces, la mejor forma de conectarte con alguien es dejar de pensar en él y concentrarte en ti mismo.
Eğer aklın varsa, Onu bırakır, Ve çıktığın deliğe geri girersin.
Si eres listo, te alejarás de ella y volverás al agujero del que te escurriste.
- Bırakın onu!
¡ Suéltenla!
- Onu rahat bırakın!
¡ Déjenla!
Hoop çaktırmadan geri git ve onu fazlasını umarken bırak.
Y luego te largas, y la dejas triste.
Onu rahat bırakın!
- Pero eso no funciona.
Siz ikiniz onu serbest bırakın.
Id y dejadlo libre.
Bırakın onu.
Dejalo.
Bırak onu yoksa arkadaşını haklarım.
Déjalo ir o lo mataré.
Ya onu bırakırsın ya da gerçek ölümle tanışırsın.
O le sueltas o la muerte verdadera.
Bebek doğduğunda, ne zaman gerekirse, onu bana bırakırsın.
Cuando el bebé nazca, solo déjala conmigo siempre que lo necesites.
Hemen onu bırakın yoksa...!
¡ Dádmela de vuelta ahora mismo, o eso!
Eğer Charlotte benim çocuğum değilse seni temin ederim ki bu işi medyadan uzak tutmanın tek yolu bu düzmece evliliği bırakıp, sana her ne vermeyi uygun görürsem onu alıp Grayson soyadını taşımadan boşanıp gitmendir.
Y si Charlotte no es mi hija te aseguro que la única forma en que evitarás que llegue a los medios es finiquitando esta farsa de matrimonio con lo que me digne a darte. Lo cual, por cierto, no incluirá el apellido Grayson.
- Onu durdurmayın. Bırakın!
¡ Déjenlo en paz!
Ortağım size zindanın kapısını açacak. Ama onu bırakırsanız.
Mi compañero te abrirá el calabozo, pero solo si le dejas marchar.
Onu burada bırakın!
¡ Déjala aquí!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]