Daha da kötü translate Spanish
2,387 parallel translation
O daha da kötü.
Es el peor.
Daha da kötü ediyor böyle.
Sólo lo está empeorando.
Ya gözümün içine bakarsın ya da daha da kötü bir çirkinlikle karşılaşırsın.
Obedece sin protestar... si no quieres encontrarte con una desfiguración peor.
Olaylar daha da kötü bir hal almadan bir şeyi ortaya çıkaralım.
Antes de que esto siga, acordemos algo.
Söylemezsem büyük ihtimalle öğrenecek ve daha da kötü olacak.
Si no se lo digo, probablemente se enterará de todas formas, y va a ser peor.
Biliyorum bu daha da kötü.
Lo sé. Es peor.
Bu daha da kötü.
Ésto es incluso peor.
Yalan söylediğimi öğrenirse daha da kötü olur.
Si descubre que le mentí sobre Maw Maw, entonces me humillará mucho más.
Bu daha da kötü olur.
¡ Eso podría ser peor!
Yahudilerin kötü olduğunu biliyorum, ama onlar daha da kötü.
Sé que los judíos son malos, pero ellos son peor.
Gördün mü iyi bir patron seni daha iyi olmaya zorlar. Aman Tanrım daha da kötü olmuş.
Ves, un buen jefe te presiona para ser mejor.
Ancak barlar kapanmaya başlayıp, gerçekten tuhaf tipler ortaya çıkmaya başlayınca daha da kötü oldu.
Pero empeoró cuando los bares cerraron. Ahí es cuando los raritos de verdad aparecieron.
Daha da kötü! Sonuncunun üstüne böyle biri.
Una guarra que no es un calco de la última.
En başından hatalıydı. Gerisi daha da kötü...
Eso ya es el primer paso, y de ahí en adelante, es cuesta abajo.
Bu enerji krizi 70'li yıllardakinden daha da kötü olabilir.
Esto puede ser potencialmente peor que la crisis energética de los 70.
40'nda olmak yeteri kadar kötü 40 yaşında ve yalnız olmak daha da kötü.
Es muy malo llegar a los 40 en solitario, tener 40 y sola.
Güvertede, birbirine karışmış hortumlar daha da kötü bir hâl alıyor.
En cubierta, la maraña de tubos es cada vez peor.
Yanlış olanı seçersek, daha da kötü olabilir ve araştıracak kadar da vaktim yok.
Si ponemos el equivocado, puede hacer que se ponga peor, y no tengo tiempo de investigar.
Dürüst olmak gerekirse, daha da kötü olacak gibi.
Para ser sinceros, creo que está a punto de ponerse mucho peor.
Onu her gördüğümde daha da kötü görünüyordu, tükeniyordu, ve en nihayetinde öldü.
Cada vez que iba averla, se ponía peor y peor, consumiéndose, hasta que finalmente, se fue.
Şimdi sadece bir düşmeydi, bir dahaki daha da kötü olabilir.
Esta vez es una caída, la próxima vez, podría ser peor.
Önceki halinden daha da kötü. Granthamlar'ın evini yıkacak bir skandal hakkında atıp tutuyor. - Aptal şey.
Estaba peor después que lo vio que la vez anterior, despotricando sobre un escándalo que derribaría el techo... de la Casa Grantham.
Daha da kötü.
Está peor.
Daha da kötüleşecek çok yakında ve daha da kötü olacak.
Voy a empeorar muy pronto y luego peor.
Dediğine göre karaciğerim o kadar kötü durumdaymış ki yeni bir karaciğer durumu sadece daha da kötüye götürürmüş.
Dijo que mi insuficiencia hepática está tan avanzada que un hígado nuevo sólo sería contraproducente.
- Hayır, bu daha da kötü.
Es peor que eso.
İşleri daha da kötü yapmak için, bir de bu psikopatlıkla kaçtı.
Para empeorar las cosas, escapó con estos psicópatas.
Daha da kötü yapabilecekken neden vazgeçesin?
Sí, ¿ por qué dejarlo, cuando puedes empeorarlo?
Olmazsan daha da kötü olur.
Si no lo eres, se pondrá mucho peor.
Onların durumu daha da kötü.
Ellos son los peores.
Ama bu, daha da kötü.
Pero esto duele más.
"Kötü olan her şeyin daha da kötüsü vardır."
"Para todo mal, hay uno peor."
Ben her zaman şöyle bir film yapmak istemişimdir hayatı çok kötü olan bir adam vardır sonra bir şey olur ve hayatı daha da kötüye gider ama bir çözüm bulacağı yerde kötü kararlar verir hayatı çok kötüden, en kötüye geçer ve hâlâ başına bir şeyler gelmektedir hâlâ aptalca şeyler yapmaktadır böylece hayatı kötünün de kötüsü hâline gelir daha karanlık -
Bueno, siempre quise hacer una película, donde la vida del tipo es realmente mala, y luego pasa algo, que la empeora, pero en vez de resolverla, el sólo toma malas decisiones, y luego va de peor a realmente mal, y las cosas le siguen sucediendo, y sigue haciendo cosas estúpidas, así su vida se pone peor y peor, y como, mas oscura y,
Bu adamla geçirdiğim her saniye kendimi daha da kötü hissediyorum.
Cada segundo que paso con este tipo me hace sentir peor conmigo mismo.
Kötü kahve, İngiliz yemekleri ve daha da beteri Kansas Eyaleti Glee Kulübüyle burada tıkılı kaldım.
Mal café, comida inglesa, y lo que es peor, atrapado aquí con el Club de la Alegría del Estado de Kansas.
Ama daha sonra kötü çocukların da benim gibi başarılı olabileceğini söylersem... tüm çocukların kötü davranmaya başlayıp, bunun da sorun çıkarabileceğini düşündüm.
Pero si dijera que los niños malos pueden tener éxito más tarde, como yo, todos comenzarían a comportarse mal, lo que sería un problema.
O da benim yaptığım ve bir daha yapmak istemediğim en kötü işti.
Fue el peor trabajo de todo lo que jamás tuvo que ver conmigo.
Daha kötü yerlerde uyumuşluğun da var.
Habrás dormido en sitios peores.
Bir şeyler yeme umuduyla ayılar genellikle karanlıkta geri dönüyor. Bu da Bob için kötü haber çünkü bu gece diğer gecelerden daha fazla tetikte olmak zorunda.
Desesperado por algo de comer, los osos suelen regresar en la oscuridad Que es una mala noticia para Bob, porque esta noche, más que cualquier otra noche, le llena de pavor.
Sanıyorum daha kötü yollar da var.
Supongo que hay peores maneras de irse.
Daha da yaşayacağız iyi veya kötü.
Vamos a pasar por muchas más cosas, tú sabes, buenas y malas.
Olsun. Daha kötü olman da imkânsız.
Bueno no puedes empeorar.
Ya da daha kötü.
O peor.
Bu kısım içerikten çıkarılırsa, Her şey daha da kötü görünebilir.
- Todo puede sonar mal si se saca de contexto.
Hayatını kazanmanın daha kötü yolları da var.
Hay peores maneras de ganarse la vida.
Daha da çok kötü şans...
¡ Esto es más mala suerte!
Bir daha da böyle kötü şeyleri hiç kimseye yapamayacak.
Y no será capaz de hacerle esto a nadie, nunca más.
Ya da Gellar'la tanışıp onunla seks yapmıştır ve daha sonra işler kötü bir hâl almıştır.
O quizá que conoció a Gellar, tuvo relaciones con él, y las cosas se pusieron feas.
Dürüst olayım, şu koku da işleri daha kötü duruma sokuyor.
Y con el olor es difícil concentrarse, para ser sincero.
Daha sonra da kötü adam hiçbir şey çalmamış tıpkı senin şu sıradan adamın gibi.
Y luego el chico malo no robó nada como haría cualquiera de los otros.
Ya da hayatın kötü olduğu için saklanıyorsan gelip, hayatını daha iyi hale getireceğiz.
Si nos escondemos porque vuestra vida es una mierda, nos echaremos una mano.
daha da kötüsü 101
daha da iyi 37
daha da iyisi 48
daha da fazlası 27
daha da önemlisi 45
kötü 450
kötü çocuk 26
kötüsün 16
kötüyüm 22
kötülük 29
daha da iyi 37
daha da iyisi 48
daha da fazlası 27
daha da önemlisi 45
kötü 450
kötü çocuk 26
kötüsün 16
kötüyüm 22
kötülük 29
kötü adam 34
kötü bir şey mi oldu 23
kötü hissediyorum 25
kötü bir şey mi 21
kötü haber 90
kötü haberlerim var 53
kötü şans 106
kötü olmuş 26
kötü bir gün geçirdim 16
kötü günde 30
kötü bir şey mi oldu 23
kötü hissediyorum 25
kötü bir şey mi 21
kötü haber 90
kötü haberlerim var 53
kötü şans 106
kötü olmuş 26
kötü bir gün geçirdim 16
kötü günde 30