Kötü çocuk translate Spanish
1,173 parallel translation
Ölüm hücresinde olan o kötü çocuk için kendini sorumlu mu hissediyorsun?
¿ Te crees responsable porque será ejecutado?
Kötü çocuk bakıcılığı!
¡ Mal cuidado por parte de la niñera!
Yeneceğim seni kötü çocuk!
¡ Te ganaré, genio malvado!
Tıpkı diğer büyük yaşlı, deri kıyafetli... oldukça kaslı, muhteşem... boylu poslu-bir kötü çocuk... adam.
Sólo otro hombre grandote, vestido de cuero musculoso, despampanante, monumental chico malo. Hombre.
Kötü çocuk!
Chico malo!
Çok kötü çocuk!
Chico muy malo!
Sanrım o benim kötü çocuk olduğumu hissediyor.
Si, Creo que ha despertado mi lado de chico malo...
Kötü Çocuk.
Bad Boy.
Kötü çocuk sensin değil mi Carl?
Tú eres el tipo malo, ¿ no, Carl?
- "İyi ya da kötü çocuk olduğunu bilir."
"Sé si te portas bien o mal".
Kötü çocuk imajım üstünde çalışıyorlar.
Están trabajando en la imagen de mal chico.
Sevimli, akıllı, tehditkar olmayan. Ki bu harika ama Prenses Joey için değil. Kendisi "Kötü Çocuk" devresine girmiş belli ki.
Bello, inteligente pero eso no le basta a la princesa Joey que pasa por una fase de interés por el chico malo.
Ve orada pek çok kötü çocuk var. Onlardan biri olmaktan vazgeçmelisin.
Y, sabes, hay muchos niños malos en el mundo y deberías dejar de ser una de ellos.
Hadi, kötü çocuk ol, tamam mı?
Vamos. Tienes que ser malo, ¿ no?
Kötü çocuk! Kötü, kötü, kötü!
¡ Guarro, guarro, guarro!
Kötü çocuk!
¡ Guarro!
Kötü çocuk....
¡ Guarro...!
Çocuk, evde kötü muamele görüyor.
Creo que está siendo abusado físicamente en su hogar.
Oradaki üç çocuk da Cradle Bay in kötü sicillileridir.
Aquellos tres tipos son los superhéroes de Cradle Bay.
Bu çok kötü, Spencer ailesinin Servet ve gücüyle böyle bir çocuk mu doğacak?
Es grave, un niño nacido en la riqueza y el poder de la familia Spencer.
Kötü cocuk!
Serás malo.
Zavallı çocuk, onun için çok kötü olmalı.
Ese pobre chico, debe ser un infierno para él todo esto.
- Vay be, onu kötü bir çocuk sanırdım.
- Me siento mal por ese chico.
Hiç çocuk kalmaması ne kötü.
Lástima que no haya niños.
Kötü bir çocuk değildi ama çok kötü birşey yaptı.
No era mal chico, pero sé que hizo algo terrible.
- Baba. - Demek istediğim o kötü bir çocuk değildir.
Es decir, no es uno de esos comelibros -
O zaman daha çocuk sayılırdı ve oldukça kötü bir durumdaydı.
Era más bien un crío, en una situación difícil.
Ona bir bakıcı tutarız ve... annesini ülkesinde rahat ettiririz. Ve bu küçük çocuk asla kötü bir laf işitmeyecek.
Conseguiremos una niñera y además, nos aseguraremos de que su madre viva cómodamente en su propio país, y de que ese pequeño jamás oiga una palabra de enojo.
Anneni adı Portgas D. Rouge! Babanın ölümünden 1 yıl 3 ay sonra ise dünyanın en kötü adamının damarlarına ait kandan bir çocuk doğdu.
El nombre de tu madre es Portgas D. Rouge. llevando en sus venas la sangre del hombre más peligroso que ha conocido el mundo.
Keşke en yakın dostum Pacey değişip, iyi çocuk olmayı, yüksek notlar almayı bırakıp eski haline dönse de o benden daha kötü olduğu için kendimi iyi hissetmeye devam etsem.
Que mi amigo Pacey dejara de transformarse en bueno y que vuelva a ser lo que sabe y que me hace sentir bien por mí, porque él debe ser peor.
Sağlıkçılar yolda. Bir çocuk kötü.
Llega una ambulancia con un niño.
Bir zamanlar çok kötü kalpli bir babası olan bir çocuk varmış. - Baba, bana masal anlatır mısın?
- Papá, ¿ me cuentas un cuento?
Yani çocuk biraz kaçık ama kötü biri değildir.
Está loco, pero no es un monstruo.
Madem çocuklar masum, niye her kötü isimden önce çocuk lafı geliyor?
Si son tan inocentes, ¿ por qué todo lo malo lleva su nombre?
Kim daha kötü. Tony Soprano mu, o çocuk tecavüzcüsü it mi?
¿ Quién es peor, Tony o ese hijo de perra?
Bize karşı görünür bir tehdit bulamadım ama düşündüğümden daha kötü bir durumda, zavallı çocuk.
No he encontrado ninguna amenaza clara para nosotros, pero está en peor forma de lo que pensaba, el pobre.
Kötü bir çocuk değildir.
No es un mal chico.
Sevgili çocuk... - bu özellikler - kötü- gözüküyor mu?
Querida niña, ¿ estas facciones lucen malvadas?
Telefonu aç kötü çocuk.
¿ Qué haces esta noche?
Gene de karısı ve çocuk için kötü oldu.
Lástima de su familia. Eres un verdadero humanitario, hermano.
Biz, ne kadar kötü bir çocuk olduğum hakkında tatlı küçük sohbetler yapmazdık.
No tuvimos pequeñas lindas charlas sobre por qué yo era un chico malo.
- Kötü mü? Müthiş yakışıklı bir çocuk.
¿ No es tan grave?
Üç kötü çocuk.
Son los mejores. ¡ Aplaudan, vamos, aplaudan!
Anlayışlı bir çocuk..... ve ayrıca sana kötü davranırsa ondan ayrılacağımı söyledim.
Es un tipo comprensivo, y le dije que romperíamos si te trataba mal.
Kontrolden çıkmış bir çocuk. Bir ailenin en kötü kabusu.
Un niño fuera de control es la peor pesadilla de los padres.
Kimse sana kötü bir çocuk olduğunu söylemedi mi?
¿ Alguna vez te dijeron que eres un chico malo?
- Ona kötü bir çocuk olduğunu söyledin.
- ¿ Qué? - Le dijiste que era una niña mala.
Çıktığın şu çocuk, James seni kötü etkilediğini söyledin.
El tipo con el que sales, James. Dijiste que era una mala influencia para ti.
Kötü bir çocuk muydum?
¿ Me porté mal?
Kötü bir çocuk değildin.
No te portaste mal.
Kötü bir çocuk geldi. Kötü mü?
- Me tocó un chico malo.
çocuklar 5285
çocuk 1118
çocukların 41
çocukları 61
çocuklarım 135
çocuklarını 17
çocuklarımız 21
çocukların var mı 28
çocuklara 23
çocukları severim 21
çocuk 1118
çocukların 41
çocukları 61
çocuklarım 135
çocuklarını 17
çocuklarımız 21
çocukların var mı 28
çocuklara 23
çocukları severim 21
çocukken 158
çocuklar için 51
çocuklar nasıl 59
çocuklar iyi mi 22
çocuklar nerede 87
çocuklarım var 24
çocuk yok 22
çocuklarla evde 16
çocuk oyuncağıydı 17
çocuklar mı 47
çocuklar için 51
çocuklar nasıl 59
çocuklar iyi mi 22
çocuklar nerede 87
çocuklarım var 24
çocuk yok 22
çocuklarla evde 16
çocuk oyuncağıydı 17
çocuklar mı 47