Daha kötü translate Spanish
13,495 parallel translation
Günlük hayatımızdan tutun, daha kötü şeylere kadar.
Porque en la vida cotidiana pasan cosas mucho peores.
Tabiki de komik değil. "Artık günah işleme de başına daha kötü bir şey gelmesin." Lütfen. [Yuhanna 5 / 14]
Si no saber cuánto pesas te puede hacer más feliz, nuestros legisladores hacen infelices a muchos chicos.
- Korumanın daha kötü yolları var.
- Hay peores maneras de proteger gente.
Daha kötü bir şeyi önlüyorum.
Para prevenir algo peor.
- Daha kötü.
- Peor.
Daha kötü kaçırılmalar yaşadım.
He pasado por peores secuestros.
Çok daha kötü olabilirdi.
Podría ser mucho peor.
Ama biliyor musun? Öldüğü için şanslı. Çünkü ona yapacakları şey çok daha kötü olurdu.
Tiene suerte de estar muerto porque ellos le harían algo muchísimo peor.
Çok daha kötü. Eğer içeri biri girerse ben onla ilgilenirim.
Yo me encargaré de cualquiera que entre aquí.
Okuyamıyorum, daha kötü oldu.
No la veo, es peor.
Bundan daha kötü bir gün düşünemem.
No se me ocurre peor momento que este.
Bundan daha kötü hücrelere de girdik.
Estuvimos en peores jaulas que esta.
Bir kabus bu gerçeklikten daha kötü nasıl olabilir?
¿ Cómo puede una pesadilla ser peor que esta realidad? No se puede.
Biz Franklin and Howard'dan daha kötü değiliz.
No somos más fríos que "Franklin y Howard"
Benden çok daha kötü
Peor de lo que me ha pasado a mi.
O zaman kızın üvey babasından daha kötü bir yalancısın demektir.
Entonces mientes peor que el padrastro.
Senin için hangisi daha kötü emin değilim ama ben farklı düşünüyorum.
No sé qué es peor para ti pero no estoy de acuerdo.
Bu, Gill'in kafasını koparmaktan bile daha kötü.
Esto es incluso peor que arrancarle la cabeza a Gill.
Sen gelmeden önce kimin hafta sonu daha kötü geçti diye konuşuyorduk.
Claro, porque estábamos peleando sobre quién tuvo el peor fin de semana.
Benimki senininkinden daha kötü değil ve kontrolümü de senin gibi kaybetmiyorum, sen-- -
Los míos no son peores que los tuyos, y no tengo menos control - que tú, así que... - Bien.
Marc, korkarım ki onun vücudu seninkinden daha kötü durumda.
Me temo que su organismo está en peores condiciones que el tuyo, Marc.
Sahil, daha kötü.
La playa, está peor.
Ama dünya hâlâ aynı daha kötü o kadar.
Pero el mundo sigue igual. Sólo que peor.
- Annemden daha kötü.
Ella es peor que mi madre.
Aç karınla yatağa girmekten daha kötü bir şey olamaz, değil mi?
Nada peor que irse a la cama con el estómago vacío, ¿ no le parece?
İnan bana çok daha kötü olabilirdi.
Podría haber sido mucho peor, créeme.
Hırsızlıktan daha kötü bir şey varsa o da yalancılıktır.
Lo único peor que un ladrón es un maldito mentiroso.
Bacağındaki mermiyi çıkarabilirim ama yan taraftaki çok daha kötü.
Puedo sacarle la bala del muslo, pero el disparo en el costado es peor.
Ama Cottonmouth çok daha kötü!
Pero ¡ Cottonmouth es muchísimo peor!
Böyle olaylar bazen insanın daha kötü şeyleri hatırlamasına neden oluyor.
Quizás la gente se involucre aún más con esto.
Bu dünyada süngü yiyerek ölmekten daha kötü bir şey varsa milli olmadan süngüyü yiyerek ölmektir.
Lo única cosa peor que morir, porque te apuñalaron con una bayoneta, es morir porque te apuñalaron con una bayoneta siendo virgen.
Snowden'dan bile daha kötü olabilir.
Podría ser peor que Snowden.
Öncekinden daha kötü.
Es aun peor que antes.
Durum daha kötü olmadan önce ne yapacağımızı düşünmeliyiz.
Deberíamos pensar lo que estamos haciendo antes de que empeore.
Durum onun bildiğinden daha kötü.
La situación es más grave de lo que ella sabe.
Bazen işleri düzeltmek için, işe onları daha kötü hale getirmekle başlamak gerekir.
A veces, para mejorar las cosas se necesita empezar... haciéndolas empeorar.
Bildiğim gibi Daniel çocuk acısından daha kötü bir şey yoktur.
Como sabes Daniel, no hay nada peor que... perder a un hijo.
Durumu daha kötü hale getirir.
Eso podría empeorar mucho las cosas.
- Yanılıyorsa, biz yanılıyorsak Durant şimdikinden daha kötü durumda olmayacak.
Si ella se equivoca, si nos equivocamos... Durant no estará peor de lo que está ahora.
- Daha da kötü olabilirdi.
Podría estar peor.
Sana kötü kraliçe'nin sonunu anlatayım. ve onu bir daha kimsenin görmesin diye ne yaptığımı.
Déjame contarte sobre el fin de una reina malvada y de cómo me aseguré de que no la volvieran a ver jamás.
Şu anda yapabileceğin en kötü şey bir kelime daha etmek.
Lo peor que puedes hacer ahora es decir otra palabra.
Bu şekilde daha da kötü bir şekilde öleceğiz.
Esto hace que el camino en que moriremos sea mucho peor ahora.
Dışarıda gerçekten çok kötü insanlar var. Maalesef bunu sen çoğu kişiden daha iyi biliyor olmalısın.
Hay mucha gente mala allá afuera en el mundo... y por fortuna tú lo sabes mejor que nadie.
Dr O'Brien, çok kötü bir durumu daha da kötü bir hâle getirdiniz.
Doctor O'Brien, usted ha empeorado lo que ya era pésimo.
Daha da kötü hale getirme.
Puede ser mucho peor.
Egzema ile aynı aileden ama sadece daha da kötü oluyor bu.
Es de la misma familia del eccema solo que empeora.
Daha iyi dönemde verdiğiniz esas teklif gülünçtü, ve şimdiki daha da kötü.
Tu oferta original era por la falta de un mejor término, ridículo, y esto es incluso peor.
Lord Varys ne kadar kötüyse, Qyburn daha da kötü.
Por malo que fuera Lord Varys, Qyburn es peor.
Onlar daha da kötü.
Esta gente es peor.
Daha çok kötü adamlarla ilgileniyorum.
Me interesan los chicos malos.
daha kötüsü 53
daha kötü olabilirdi 24
daha kötüsü de olabilirdi 50
daha kötüsü olabilirdi 16
daha kötü de olabilirdi 21
kötü 450
kötü çocuk 26
kötüsün 16
kötüyüm 22
kötülük 29
daha kötü olabilirdi 24
daha kötüsü de olabilirdi 50
daha kötüsü olabilirdi 16
daha kötü de olabilirdi 21
kötü 450
kötü çocuk 26
kötüsün 16
kötüyüm 22
kötülük 29
kötü adam 34
kötü bir şey mi oldu 23
kötü hissediyorum 25
kötü bir şey mi 21
kötü haber 90
kötü haberlerim var 53
kötü şans 106
kötü olmuş 26
kötü bir rüya gördüm 21
kötü bir gün geçirdim 16
kötü bir şey mi oldu 23
kötü hissediyorum 25
kötü bir şey mi 21
kötü haber 90
kötü haberlerim var 53
kötü şans 106
kötü olmuş 26
kötü bir rüya gördüm 21
kötü bir gün geçirdim 16
kötü günde 30
kötü bir şey 23
kötü mü 170
kötü bir niyetim yoktu 24
kötü köpek 56
kötü görünüyorsun 48
kötü değil 112
kötüydü 25
kötü kokuyor 23
kötü oldu 20
kötü bir şey 23
kötü mü 170
kötü bir niyetim yoktu 24
kötü köpek 56
kötü görünüyorsun 48
kötü değil 112
kötüydü 25
kötü kokuyor 23
kötü oldu 20