English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ D ] / Dans ediyor

Dans ediyor translate Spanish

1,040 parallel translation
Kumotori Dağı sanki dans ediyor.
Eso que está pintando... es demasiado agitado.
Filmin konusunun alındığı romanda çocuk dans ediyor.
En la novela de la Cifarelli, de donde se ha sacado el guión... de la película, la niña baila.
Evet öyle ve çocuk, doğum gününde masanın etrafında dans ediyor.
Sí, empieza así, y la niña baila alrededor de una mesa... -... el día de su cumpleaños.
- Yani kitaptaki çocuk dans ediyor.
- ¡ O sea que en el libro, baila!
Sana bir şey yapmayacaklar. İyi bir dansçı olacaksın. Bak şuradaki ne güzel dans ediyor.
Aunque te hagan sufrir aquí, vas a ser una gran bailarina.
Tiyatroda dans ediyor, gülüp eğleniyoruz.
En el teatro, bailamos y jugueteamos.
Çok iyi dans ediyor.
Y muy bien.
- Hayır, herifin biriyle dans ediyor.
- No, está bailando con otro tipo.
Kızdığın zaman, gözlerindeki ışıltılar dans ediyor.
Cuando se enfadan le brillan los ojos.
Yani, bir kere dans ediyor ve "finito"
Quiere decir que ella baila una vez, y entonces " finito?
- David'le mi dans ediyor?
- ¿ Está bailando con David?
- Kötü dans ediyor, değil mi?
- ¿ No es pésimo bailando?
- Çok iyi dans ediyor.
- Él baila muy bien.
Bir melek gibi dans ediyor, hepsi bu.
Baila cómo un ángel, eso es todo.
Çok iyi dans ediyor.
Baila muy bien.
Sen dans ediyor, bense konser veriyor olacağım.
Yo bailaré y tú darás un concierto.
Şu ilerde siyah elbiseli, hoş bir tane vardı. Ama şimdi dans ediyor.
Allí hay una linda, con vestido negro y collar pero está bailando.
- Eileen gerçekten iyi dans ediyor.
- Qué bien baila Eileen.
Madge ile dans ediyor.
Está bailando con Madge.
Barbar Philip cesetlerinizin üzerinde dans ediyor, sizi Atinalılar sizi!
¡ Filipo el Bárbaro baila sobre vuestros cadáveres, atenienses!
- Falkenburg Prensesi ile dans ediyor.
- Está bailando.
- Evet, dans ediyor.
- Muy bien.
Bakalım Tatar kadını nasıl dans ediyor.
Que baile la tártara.
Hala dans ediyor musun?
¿ Aún bailas?
Topsy, mutluluktan dans ediyor.
Topsy baila de alegría.
Onlar da mı dans ediyor?
¿ También bailan?
Güzel dans ediyor muşsun!
¡ Bailas divinamente!
Kız dans ediyor, keçisi zıplayıp, gülüyordu!
Y la joven indecentemente vestida y el macho cabrío dando saltos.
Albay, eklem ağrılarınıza göre... daha iyi dans ediyor olmanız gerek.
Coronel, salga a bailar, le hará mucho mejor para la artritis.
Dilinin ucunda bir melek dans ediyor sanırsın.
Es como un ángel bailando sobre la lengua.
Annen Bay Rossi'yle dans ediyor, gördün mü?
¿ Has visto a tu madre bailando con el señor Rossi?
Sahnede şarkı söylüyor, dans ediyor, rol filan yapıyorsunuz.
Ud. sube allí, canta, baila, actúa, todo.
- Evet, onlarla dans ediyor.
- Si, baila con ellos.
"Ölüm kıyıda dans ediyor"
El Maligno baila en la orilla...
Ama çok yakışıklı ve çok güzel dans ediyor.
Pero es tan gentil... y baila tan bien.
Eşinizle dans etmek isterdim ama beni görmüyor bile. Hamisi olduğunuz genç iyi dans ediyor.
Quería invitar a su esposa a bailar, pero esta noche no sé si retirarme, su joven protegido es sin duda un buen bailarín.
Şarkı söylüyor, dans ediyor ve kutlama yapıyorlar.
Hay gente cantando, bailando y celebrándolo.
- İhtiyar iyi dans ediyor.
- Sabe bailar ese viejo.
- Kesinlikle iyi dans ediyor.
- Ya Io creo.
Rambha şarkı söylüyor, Urbashi dans ediyor ve Menaka ise...
Rambha canta, Urbashi baila y Menaka...
- Dans ediyor muyuz?
¿ Bailamos?
Shanghay Tiyatrosu'nda çıplak dans ediyor.
Baila desnuda en el Teatro Shanghai.
Onunla dans ediyor.
Está bailando con la señora.
Bir çok insan dans ediyor, çünkü onlar da kendilerine aynı soruyu sordukları için.
Muchos estan aquí sólo porque se hicieron la misma pregunta.
Sanki dans ediyor!
¡ Parece un bailarín!
Evet. El Dorado'da dans ediyor.
Baila en "El Dorado".
- Dans ediyor.
- Está bailando.
Sensiz mi dans ediyor?
¿ Y Ud. no baila?
Dans ediyor.
Bailando.
- Komutan herkes Amerikan dansı ediyor.
Hoy todo se hace a la americana. Mejilla con mejilla.
Sıradan formaliteler sonrası, akşam yemeği ve dans beni Bermuda'ya davet ediyor.
Luego vino lo de siempre. Cena y baile. - Y me invita a ir las Bermudas.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]