Dediğiniz gibi translate Spanish
700 parallel translation
- Dediğiniz gibi olsun Doktor.
- Como diga, Doctor.
Dediğiniz gibi, Lordum.
Como usted dijo, milord.
Dediğiniz gibi olsun.
Como usted diga.
Bugün yaptıklarım için teşekkür etmenizi umuyordum ama pekala dediğiniz gibi olsun.
Quizas esperaba sus gracias por lo que hice hoy... pero muy bien, que asi sea.
Ama dediğiniz gibi olsun.
Pero haré lo que ordena.
Sizin de dediğiniz gibi, neyin peşinde olduğunuza bağlı.
Depende de lo que uno busque. Ya lo dijo antes.
Bana dediğiniz gibi, korunmasız bir kadının öylesine ince ve saf bir duyguyla kişisel çıkarların ötesine geçmesini ve böyle sözler sarf ettiğinizde sadece küçük düştüğünü hissetmesini sanırım siz anlayamazsınız.
No espero que usted entienda que una mujer sin protección, como usted dice puede elevarse sobre todo interés por un sentimiento delicado y puro. Yo solamente siento humillación cuando usted habla así.
Tam dediğiniz gibi doktor, hepsi yalan söylüyor.
Ya lo ve, doctor. Nos han engañado.
Kostümlerimizi dediğiniz gibi memleketinizdekilerden farklı bulabilirsiniz.
Usted va a encontrar nuestras costumbres, como usted le llama, diferentes de las de su país
Eğer sizin dediğiniz gibi, beni terk ettiyse bilmiyorum.
No sé si, como dice, me ha abandonado.
Dediğiniz gibi olacaksa tamam.
Si va a ser como dices, cuenta conmigo.
Evet, gelip dediğiniz gibi saygılarınızı sunabilirsiniz.
Sí, pueden presentar sus respetos, como ustedes dicen.
Başlarken tam dediğiniz gibi hissediyordum ama makineli tüfekleri duyduğum zaman etrafımdaki herkes patır patır dökülünce silahlarının yüzlerce, belki de binlerce kişiyi öldüreceğini düşündüm.
Al alistarme yo sentía como usted ha dicho. Pero cuando vi a las ametralladoras echar fuego y a mis compañeros que caían ante mí... Comprendí que en ese momento que caían a cientos y millares no había otra solución para acabar con la matanza que acabar con ellos.
Belki de dediğiniz gibi tüm dünyayı müşterisi olarak görüyordur.
Tal vez piensa que todo el mundo es un cliente.
Kesinlikle, Müfettiş, Dr. Pillar dediğiniz gibi... o gün maskesiyle, benim yerimi aldı.
Exacto Inspector, el Dr. Pillar como dice... Ocupó mi lugar ese día con la máscara.
O yüzden... sizin de dediğiniz gibi trajediyi anlayamıyorum.
Por eso ha dicho... que no puedo entender la tragedia.
Dediğiniz gibi, aşağı yukarı o zamandı.
Ahora que lo menciona, así fue.
Ya da dediğiniz gibi, sen bir kurtsun.
O como dicen ustedes, ¡ eres un donjuán!
Dediğiniz gibi bu da mı bir tesadüf?
¿ Pura coincidencia?
Dediğiniz gibi 20. yüzyılda bu tür şeylerin varlığına nasıl inanılır.
Como usted dijo, ¿ cómo pueden existir esas cosas en el siglo XX?
O zaman dediğiniz gibi dışarı çıkma şansına belki sahip olabilirim.
Y tal vez tenga la oportunidad de salir, como Ud. Dice.
Dediğiniz gibi mahcup hissetmiyorum kendimi.
No me lamento de mi suerte, como ha dicho.
Dediğiniz gibi, daha kötüsü de olabilirdi. Uçurtmalar bile olabilirdi.
Cierto, podría haber sido peor, cometas.
İstesem bile, dediğiniz gibi, daha mütevazi olup kendi borumu üfleyecek olsam..
Aun si quisiera, como usted dice, ser menos modesta, darme bombo,
Peki, dediğiniz gibi olsun. Ama olacaklar için beni suçlamayın.
Está bien, como quiera, pero después no me eche la culpa a mí.
- Dediğiniz gibi... - 35. Yün, pamuk, ketenin yerini alacak ara ürünleri çeşitlendirmemiz gerekecek.
Pero solo necesitaremos variar los intermediarios... para crear un sustituto de la lana, el algodón, el lino o lo que le plazca.
Dediğiniz gibi sınır taşlarının tespiti konusunda .. dikenli teli geçebilmek için otoritenize ihtiyacımız var.
Para hacer lo que dice, comprobar los límites necesitamos su autorización.
Dediğiniz gibi onu geri getiriyorum, kaptan.
- Me mandó que regresara, Capitán.
- Dostum sizin de dediğiniz gibi bu...
- Vaya, tío, hemos...
Dediğiniz gibi, burada sanatçılar var.
Como bien dices, aquí somos artistas.
Dediğiniz gibi Bay Pfeiffer yoksa, bu konuyla ilgili kimi görebilirim?
¿ A quien debo ver entonces, si no hay ningún Mr. Pfeiffer, como me ha dicho?
- Dediğiniz gibi!
- ¡ Como dijo!
Ve bana dediğiniz gibi, orada değildi.
Y como usted dijo, no estaba.
Tıpkı dediğiniz gibi çiftliğe gidiyorlar.
Van a entrar en el rancho como usted dijo.
Sizin de dediğiniz gibi tek evladını yitirdi ama eğer olanlar yüzünden Rhoda zan altında kalıyorsa bununla yaşamak zorunda kalan benim ve bir de kocam tabii.
Han perdido a su único hijo. Pero si se sospecha de Rhoda yo sufriré las consecuencias. Y mi marido también.
Ben, sizin dediğiniz gibi diplomatik görüşmeleri iletmek üzere yetkilendirilmedim.
No estoy autorizado a llevar a cabo negociaciones diplomáticas con personas como usted.
Dediğiniz gibi olsun.
Eso es lo que he dicho.
Ya burada kalırız.. yada dediğiniz gibi dışarı çıkarız.. .. ama beraberce.
Nos quedaremos aquí o saldremos, como quiera... pero juntos.
Biraz korkuyorum, fakat kesinlikle dediğiniz gibi yapacağım.
Me asusta un poco, pero estoy seguro de que lo haré como usted me ha dicho.
Dediğiniz gibi, çıkışı garanti ediyorum.
Suponga que le garantizo la salida.
Sizin de dediğiniz gibi, efendim, buradaki insanlar sıradan batıl inançlı.
Como usted dice, Sr., la gente de aquí es simple y supersticiosa.
Evet hanımefendi, aynen dediğiniz gibi.
Si, señora, Eso es exactamente.
Ve tam dediğiniz gibi yapacağız.
Y lo haremos como tú has dicho.
Bay Gomez, İspanyolcada dediğiniz gibi, mi casa, su casa.
Señor Gomes, como dicen ustedes : "Mi casa es su casa."
Dediğiniz gibi efendim, bir taş kadar sabit.
Ya lo dijo Ud. es firme como una roca.
Sizin de dediğiniz gibi, insan yapımı bir nesne.
Como dijo usted, un objeto artificial.
Gemide dediğiniz gibi dostluktan bahsetmek.
Charlar un rato y ser buenos amigos.
- Evet, aynen dediğiniz gibi.
- Sí, es extraño.
Tam dediğiniz gibi.
Las vitrinas son de cristal antibalas y cerradas como una caja fuerte.
Dediğiniz gibi olsun.
Que así sea.
Dediğiniz gibi oluyor.
Sí, ¿ verdad?
dediğiniz gibi olsun 20
gibi 298
gibi mi 48
gibi görünüyor 21
gibi şeyler 18
gibi bir şey 16
dediğim gibi 696
dediğin gibi olsun 64
dediğimi anladın mı 22
dediğinde 40
gibi 298
gibi mi 48
gibi görünüyor 21
gibi şeyler 18
gibi bir şey 16
dediğim gibi 696
dediğin gibi olsun 64
dediğimi anladın mı 22
dediğinde 40