Diğer taraf translate Spanish
3,407 parallel translation
Ama bunu tekrarlamak diğer tarafın işi, tamam mı?
Pero el trabajo de vuestro compañero de juego es repetir esa palabra, ¿ vale?
- Kapının diğer tarafında olan şeyi kaldıramazsın.
- ¿ Quién es? - No vas a creer quien está del otro lado de la puerta.
Eğer ki süt kutusunu hüpletirken buruşturduğunu görürsem.. ... kafanın diğer tarafına yumruğu yersin.
Porque si escucho que tomas de esa jarra de leche, te golpearé en la cabeza.
Koridorun diğer tarafındaki dostlarım da seçilmiş insanlardır.
Mis amigos del otro bando fueron elegidos.
Kapının diğer tarafında ben de oldum.
Mira. He estado del otro lado de una puerta o dos.
Mike'ı diğer tarafı kovalaması için gönderdim.
Tengo a Mike persiguiendo otra pista.
Diğer tarafı dene.
Prueba el otro lado.
Ve diğer tarafı da mavi.
Y a otro azul.
Kasabanın üç kilometre diğer tarafına doğru.
Tres kilómetros al otro lado de la ciudad.
Diğer taraf...
El otro lado...
Seni cam duvarın diğer tarafında görmek cehennem azabı yaşatıyor.
Duele verte en el otro lado de la pared de vidrio.
Diğer taraf tamamen korunmasız!
¡ El otro lado queda abierto!
Diğer taraf!
¡ Al otro lado!
* Derin mavi okyanusun diğer tarafından *
# A través del profundo océano azul #
"Ötücü Kuş" bu şekilde sona erdi çünkü sen ve Paul diğer taraf için çalışıyordunuz.
Songbird terminó así porque tú y Paul estaban trabajando para el otro bando.
Mike Hoare diye bir adam vardı nehrin diğer tarafında... Hoare'nin bir aylık ödemesi 400 pound... Lualaba denilen yerde savaşıyordu.
Había un hombre llamado Mike Hoare que luchaba al otro lado del río Lualaba.
Ben nehrin diğer tarafına gittim ve sonra Hoare, Mike Hoare geldi ve bana " Ne yapıyorsun?
Llegué a la otra orilla y Mike Hoare me dijo : " ¿ Qué haces? ¿ Quién eres?
Halkın kırbacın diğer tarafında hala köle.
Tu pueblo son sólo esclavos del otro lado del látigo.
Bir tarafı sarı diğer tarafı yeşil olan süngerler gibi.
Como una de esas esponjas que es amarilla por un lado y verde por el otro.
En iyi çabalarıma rağmen topu deliğe sokamamıştım kulübün diğer tarafında da Jay taşaklarını delikten çıkaramamıştı.
A pesar de mis esfuerzos, no pude acercar la pelota a un hoyo. Mientras en el otro lado del club, Jay no podía sacar sus bolas del hoyo.
Evlilerdi. Annemin babama olan hisleri ne kadar yoğundu bilmiyorum ama babamın hisleri çok yoğundu. Bir tarafın diğer tarafı kendisinin sevildiğinden çok daha fazla sevdiği bir ilişkide olmak çok kötü.
Estaban casados, y no sé cuán profundos eran sus sentimientos por él, pero los sentimientos de él eran profundos, y es horrible estar en una relación donde una persona ama a la otra mucho más que la otra persona los ama,
Her ilişkide bir taraf diğer tarafı daha fazla sever. Ama şanslıysanız, aradaki mesafe yakındır. İnişleri çıkışları vardır.
y en cada relación, pienso que una persona ama a la otra persona más, pero, con suerte, está cerca, y, con suerte, sube y baja un poquito, pero me parece que nunca pueden ambos amar igualmente el uno al otro la misma cantidad.
Nehrin diğer tarafına geçtiğimizde ya eline kese alıp sıcak bir banyo yaparsın ya da sana çocuklarla güzel bir banyo yaptırırız.
Cuando lleguemos al otro lado del río, o te exfolias y tomas un baño caliente o yo y mis chicos te daremos uno.
Kilisenin diğer tarafında, antenine ihtiyacım olacak.
Voy a necesitar la escalera mecánica Al otro lado de la iglesia.
Saklansaydık, çatının diğer tarafında olurduk.
Si nos estuviéramos escondiendo, estaríamos del otro lado de la azotea. Pero, no, estamos parados aquí.
Walden birdenbire Brody'i def ederse, diğer taraf bir şey döndüğünü anlar.
Si Walden repentinamente deja a Brody, el otro lado sabrá que algo pasa.
Diğer taraftaki Gözcüler girdap tarafından çekilecek ve operasyon yıllarca ötelenecekti.
Los Observadores de aquel lado habrían sido arrastrados al vórtice su operación habría quedado paralizada por años.
Seni kapının diğer tarafında bekleyen şey bir- - kurşundu.
Eso es lo que te esperaba al otro lado de esa puerta - - un bala
Tur rehberi bunun bir hata olduğunu söylemişti ama boyayı yapan Paul Helleu insanların, yıldızları gökyüzünün diğer tarafından görmesini istediği için bilerek bu şekilde boyadığını söylemişti.
La guía de la visita dijo que era un error, pero el pintor, Paul Helleu, dijo que lo había pintado de esa manera porque quería que la gente mirara las estrellas desde el otro lado del cielo.
Binanın diğer tarafında bir panel daha var.
Hay otro panel en el lado opuesto del edificio.
- Yani o adanın diğer tarafında yaşıyor.
- Él vive en el otro lado de la isla.
Ama bir şeyleri kırma ve beni odanın diğer tarafına fırlatma.
Pero no vayas a romper nada y no me lances por la sala.
Ama bu kadın kendini Grey Gull'a ışınladı, beni odanın diğer tarafına fırlattı sonra da mekânı dağıttı. Hadi durmayın, dalga geçin.
Pero esta mujer se teletransportó al interior del Grey Gull me lanzó al otro lado del salón y luego rompió todo así que, sí, adelante, ríanse.
Onlardan biri Colorado'lu çocuğa aşıktı ve o şu kapının diğer tarafında olabilir ama benim tek düşünebildiğim diğer pantolonumu giymiş olmam gerektiği.
Y él tal vez esté del otro lado de la puerta y lo único en que puedo pensar es que tendría que haberme puesto los otros pantalones.
Her şeye yaptığın gibi evin diğer tarafına bağır.
¿ Por qué no gritas por toda la casa como lo haces siempre?
Eğer bir taraf ciddi bir ilişkinin kıyısındaysa diğer taraf cinsel ilişkilerin askıya alınması kuralına uymalıdır.
"Si una parte está cercana a una relación seria la otra parte debe acceder a suspender de las relaciones sexuales".
Tezgahın diğer tarafında olursa zengin bir adamın ona abayı yakacağını düşünüyor.
Piensa que si está del otro lado del mostrador, un hombre se enamorará.
Parkın diğer tarafındayım zaten.
Estoy en el otro lado del parque.
John Tufano, size yakın, ve Lisa Bernardo şehrin diğer tarafında.
Un tal John Tufano, cercano a ustedes, y una tal Lisa Bernardo al otro lado del pueblo.
Bu parmaklığın diğer tarafında Müslümanlar var.
" En el otro lado de la parrilla son musulmanes.
Böbreğin diğer tarafını açığa çıkardı ve alanı mükemmel bir şekilde görebildim.
Cierto, y eso expuso el otro lado del riñón, y ¡ zas! , tengo visión perfecta.
Beyler, çizginin diğer tarafına hoş geldiniz.
Señores, bienvenidos a el otro lado de la línea.
Emilie ne zamandır gizlice çitin diğer tarafına geçebiliyor?
¿ Durante cuánto tiempo es posible que Emilie haya colado a través de la valla?
Diğer bir Washington'lı Dr. Everett Udall tarafından sunulmuş.
Dirigido por... alguien de Washington, el Dr. Everett Udall.
Diğer bir Washington'lı Dr. Everett Udall tarafından sunulmuş.
Dirigido por... otro nativo de D.C., el Dr. Everett Udall.
Bu yasal bir kuşak, avukatlar tarafından kullanılır, diğer yandan kırmızı bant olarak bilinir.
Esto es una cinta legal, usado por abogados, también conocida como cinta roja.
Eğer İngiltere'de sevişmiş olsaydık ben yatağın diğer tarafında mı yatardım?
¿ estaría acostado en el otro lado de la cama?
Bizden önce fethedilen diğer tüm ırklar gibi, tarihimizin düşmanlarımız tarafından yeniden yazılacağına inanıyordu.
Él creía que nuestra historia, al igual que las de las razas conquistadas sería reescrita por nuestros opresores.
Matematiksel olarak ifade edilmiştir harfler, üçgenler, daireler ve tüm diğer geometrik şekiller simetri olmadan insanoğlu tarafından kesinlikle idrak edilemezdi.
Está escrito en idioma matemático, y las letras son triángulos, círculos, y otras figuras geométricas, sin nada de eso es humanamente imposible comprender una sola palabra.
Bu kadın aynı zamanda, onun ve diğer kurbanların kocanız tarafından videoya çekildiğini söylüyor.
También alega que su marido grabó videos de ella y de otras supuestas víctimas.
Bunu seks yaptığım diğer 4 kişiden az olmayan kişiler tarafından biliyorum.
Y lo sé, desde el punto que he practicado sexo con no menos que otros cuatro hombres... ninguno de los cuales se quejó...
diğer tarafa 33
diğer taraftan 148
diğer tarafta 43
tarafsız bölge 32
diğer 21
diğeri 113
diğerleri 136
diğer yandan 98
diğerleri gibi 54
diğerleri nerede 149
diğer taraftan 148
diğer tarafta 43
tarafsız bölge 32
diğer 21
diğeri 113
diğerleri 136
diğer yandan 98
diğerleri gibi 54
diğerleri nerede 149