Diğerleri gibi translate Spanish
2,294 parallel translation
Confessor'e olan aşkına gelirsek, o da diğerleri gibi genç bir adam.
Y de su amor por su Confesora, él es un joven como cualquier otro...
Fahişesin ve onunla da diğerleri gibi para için yattın.
Eres una perra y el es solo otro al que se lo das por plata.
Onu da aynen diğerleri gibi buraya göndermişler.
Como a todos los demás.
Tıpkı diğerleri gibi.
Igual que los demás.
Bunun farkındayım. Onun tanınmış bir beyzbol oyuncusu olması senin için fark eder mi? O da diğerleri gibi bir can taşıyor, Dr. Lightman.
Digamos que él era ese alguien y me dio ese algo que cambió mi vida.
Sen farklısın, diğerleri gibi değilsin.
Eres diferente, no como los demás.
Bu geçen zaman olmasa biz de diğerleri gibi olacaktık.
Sin ese tiempo, seríamos como los demás.
Yoksa, diğerleri gibi, onu boynundan vururdun.
De lo contrario, le hubieras disparado al tipo en el cuello como las otras veces.
İkisi de bütün gün içmişler, ve kızı ancak gecenin sonunda biraz görebilmiş. Ceset aynı diğerleri gibi bulunmuş.
Ambos habían estado bebiendo la mayor parte del día y la vio por primera vez momentos antes de irse de la fiesta y hallamos el cuerpo en la misma pose que los otros.
Ama eğer o aday değilse, neden başında diğerleri gibi çuval vardı? Öyle olduğuna şüpheliyim.
Pero si no era una aplicante, ¿ por qué tenía una bolsa sobre su cabeza?
- Diğerleri gibi o da sapık.
Un pervertido, como el resto.
Kadınların yanında diğerleri gibi hareket etmelisin.
Es necesario actuar de la misma manera con las mujeres.
Peki bu adamda diğerleri gibi susturma emri altında değil mi?
Así que este hombre como los demás no estaban bajo orden de silencio?
Tıpkı diğerleri gibi.
Al igual que los demás.
Adı Jeffrey Masters. Diğerleri gibi boğularak öldürülmüş.
Se llama Jeffrey Masters.
Diğerleri gibi, ailenin bir parçası değilsin.
Tu sangre no es tan azul como la de los demás, ¿ verdad?
Bu yüzden diğerleri gibi fildişi kulelerde, o kodamanlar gibi güvenle saklanıp karidesleri kanoliyle götüremiyorsun.
Eso explica que no estés aislado en una torre de marfil con el resto de los peces gordos comiendo cannoli y cóctel de camarones.
- Tıpkı diğerleri gibi.
- ¿ Al igual que ellos?
Evet. Önce öldürülmüş. Sonra da diğerleri gibi süslenmiş.
Primero la mataron y después la colocaron, igual que los otros.
Herkes Joran'ın diğerleri gibi normal bir çocuk olduğunu bilmeli.
Queremos que la gente sepa que Joran es un chico como cualquiera.
Şimdi, ya bana Philip'in haince barış planını bozmamda yardım edersin ya da Lydia ve diğerleri gibi onun kaprislerine katlanırsın?
Ahora, ¿ vas a ayudarme a acabar con el falaz plan de Philip... o vas a acceder a sus caprichos, como Lydia y los otros?
Sen de diğerleri gibi bir kurbağasın!
¡ Sólo eres otro sapo!
Bu da diğerleri gibi olduğuna bahse girerim, doğru mu?
Apuesto a que es como todo lo demás, ¿ no?
- Diğerleri gibi icabına bak.
Ocúpate de ello como con el resto.
Zorla giriş izi yok. Diğerleri gibi.
No forzaron la entrada, lo mismo que en los otros.
Ama biz bu davaya da diğerleri gibi bakıyoruz.
Aunque estamos tratando este caso como cualquiera.
Bana dokunamaman iyi bir şey, çünkü sen de diğerleri gibi kovulabilirdin.
Es bueno que no puedas tocarme, porque podrían expulsarte...
Gece ve gündüz, diğerleri gibi.
Día y noche, como los demás.
Diğerleri gibi gürültücü, kaba değildi, ama...
No era grosero y pesado como los otros hombres.
Diğerleri gibi olmadığımızı biliyor mu?
¿ Sabe que no somos como los otros?
Bu diğerleri gibi soyut değil.
No es abstracta como las demás.
Tıpkı Mayalar ve diğerleri gibi,
Al igual que la cultura Maya y otras culturas antes que él,
Sende diğerleri gibi, Thomas, kullanmak için ödeyeceksin, anladın mı?
Gente como tú, Thomas, tienes que pagar para usarlo, ¿ ves?
Ben Marlene'i yağlamak istemiyorum ve diğerleri gibi yüzüğünü de öpmeyeceğim.
Me niego a ensalzar a Marlene, a besarle el anillo como todo el mundo.
Bu vakada derisini yüzmüş birkaç piercing'i sökmüş ve saçını kazımış aynı diğerleri gibi.
En este caso, blanqueó su piel quitó varios piercings y tiñó su cabello. - Como antes... - Gracias.
Bu durumun geçmesini beklemek zorundayız, diğerleri gibi...
Hay que esperar a que la neblina se disperse
Öldürmez. Diğerleri gibi değildir.
- No, no lo hará.
Aynı diğerleri gibi.
¿ Ves? Al igual que todo el resto.
Diğerleri gibi iş bulup, üniversiteye gidemem anne, üzgünüm.
Lo siento, mamá. No puedo conseguir un trabajo o entrar a la universidad como otros.
Sen ise diğerleri gibi sadece bunu heves eden bir soylusun.
Tú sólo eres un ambicioso noble entre muchos.
Ormandan yani diğerleri gibi.
Del bosque, como todo los demás.
Diğerleri gibi değil. Pisicik yakıldı, bu yüzden...
Han incinerado a Kitty, así que...
Neden ben de diğerleri gibi olamıyorum?
¿ Por qué no soy como los demás?
Lapidus da diğerleri gibi karışık duygular içerisindeydi.
Lapidus vuela con ellos y tiene, un presentimiento muy extraño.
Diğerleri gibi...
Deberías matarlo
Biz senin gibi değiliz ; yani diğerleri!
¡ No somos como tu, el resto!
Diğerleri burada kendilerini istenmeyen gibi hissettiler.
Todos los demás se han encontrado, er, extrañamente poco bien recibidos.
Yani listede İzin Kurulu üyesi Janine Restrepo gibi çok müthiş insanlar var. Ve diğerleri.
La lista incluye a personas tan increíbles y otros.
Diğerleri de her zamanki gibi yunusları takip ediyor.
Otras divisiones van atrás, como siempre rastreando a los delfines.
Bu da diğerleri gibi sahte.
Hay nueve como ese.
Ancak eğer diğerleri kadar iyi yazıp, okuyup, konuşabilseydim tıpkı kolejde okuyanlar gibi olabilseydim, şu anda olduğum kişi olamazdım.
Pero si pudiera escribir y leer tan bien... PRESI DENTE como los demás que han ido a la universidad, no sería quien soy.
gibi 298
gibi mi 48
gibi görünüyor 21
gibi şeyler 18
gibi bir şey 16
diğer 21
diğeri 113
diğerleri 136
diğer yandan 98
diğerleri nerede 149
gibi mi 48
gibi görünüyor 21
gibi şeyler 18
gibi bir şey 16
diğer 21
diğeri 113
diğerleri 136
diğer yandan 98
diğerleri nerede 149