Ellerını translate Spanish
510 parallel translation
Tabi eller de sesin tınında ve çıkış gücünde önemli bir rol oynar.
Claro que son importantes las manos para la resonancia.
Duvara yaslanın. Eller dışarıda.
Apóyense en la pared con las manos fuera de los bolsillos, amigos.
Eller yukarı ve çenenizi kapayın.
Mantened las manos arriba y la boca cerrada, y todo acabará bien.
Pekala Pete, indir silahını. Eller yukarı.
Vale, Pete, suelta la pistola y manos arriba.
Eller yukarı. Kaldırın ellerinizi.
Arriba las manos. ¡ Arriba las manos!
Bir düşmanın yüzü, diğerleri ile aynı, bir hainin bakışı, herhangi birinin ki gibi, Kana bulanmış eller, başkaların elleri gibi,
La cara de un enemigo es similar a la de cualquier otro, el aspecto de un traidor es similar al de cualquiera, la mano manchada de sangre es similar a la de otro.
Shalimar'ın yanında tutulduğum solgun eller.
Pálidas manos amé junto al Shalimar. "
Evet. Işıklarsa tüm eller için daha iyi olacağını söyledi.
Dijo que irse sería lo mejor para todos.
O an öğrendim ki, eğer dikkatle gözlemlerseniz eller, insanın yüzü kadar çok şey ifade edebilir.
Ese día supe que una mano puede, para un observador correcto, reflejar las emociones igual que el rostro.
Ama bunlar küçük eller, çok şey istemeyecektir. Dediğin gibi, o bir kadın değil, çocuk.
Como dices, no es una mujer sino una niña.
Silahını yere bırak ve eller havada bana yaklaş!
¡ Suelta la pistola! ¡ Camina hacia mí con las manos arriba!
Teker teker çıkın. Eller havaya.
De a uno, con las manos arriba.
"Haydi eller havaya" nın antolojisini ve takıma nasıl girdiğimi.
Lo que la élite del jazz llama el ritmo moderno Una antología completa de "Pues, muy bien" Ycómo me hice parte del equipo
- Hepiniz birden eller havada kulübeden çıkın, yoksa Arnie'yi öldürürüm.
Salgan de la cabaña con las manos en alto o mataré a Arnie.
"İneği eller cepte sağamazsın."
No puede ordeñarse una vaca con las manos en los bolsillos.
Allah'ım, bana çalışabileceğim eller verdiğin için sana şükrediyorum. Dünyanın mucizelerini görebileceğim gözler verdiğin için sana şükrediyorum. Güzel melodileri dinleyebileceğim kulaklar verdiğin için sana şükrediyorum.
Señor, te alabo por haberme dado manos para trabajar, ojos para ver las maravillas del mundo oídos para escuchar bellas melodías y pies para ir donde quiera.
Eller yukarı ve kıpırdamayın.
Manos en alto y no se muevan.
Böylelikle bu eller de... yağlansın ve takdis edilsin.
Rey y Profeta, así, estas manos... sean ungidas y consagradas.
Bu modern propagandanın bazı metodları. Lider daha hayattayken onu eller üzerinde göklere çıkarır.
con la propaganda moderna es muy fácil volverse un dios, incluso antes de morir.
Eller başının üstünde.
Pon las manos sobre la cabeza.
Eller masanın üstüne. Yeter bu kadar şampanya içtiğin. Çekilmez oldun artık.
Manos en la mesa, ¡ y no bebas más!
Bu eller altın çıkartmak için başka bir şey için değil. Ve dişlerinle ateş edemezsin.
Necesito ambas manos para buscar oro y no puedo disparar con los dientes.
Adamlarını dışarı çıkar, eller başlarının üzerinde.
Que salgan sus hombres con las manos sobre la cabeza.
Sekreterin teki oturtmuş kıçını dizlerime,... senin eller de sürücünün bacakları arasına kayıvermiş halde.
Yo con el trasero de una secretaria en las rodillas, y tú con las manos entre las piernas del chofer.
Bazılarınız daha önce duymuşsunuzdur. Şovun ismi "Eller Yukarı".
Algunos de ustedes podrían haber oído hablar de mí l que se llama un atraco.
Eller göğüslerin üstünde bırakılsın.
Mantengan las manos en los senos.
Eller, çekirge, dokunmanın gözleri ve dilidir.
Las manos, saltamontes, son los ojos y la lengua del tacto.
" Eller kalçalara, itin kalçalarınızı
" Las manos a las caderas, y un empujoncito
Duyusal organlar kaybolur suratlar ifadesizleşir eller değnek veya kıvrık kancalardır. İnsani temasın özellikleri ortadan kaldırılmıştır.
Los órganos sensoriales desaparecen... las caras se hacen vacías... las manos son palos o ganchos curvos... hasta los rasgos de contacto humano son eliminados.
Buradaki ölülerin haçları yok mezar taşları yok, eski ihtişamlarını ifade edecek çelenkleri yok sadece burada yatıyorlar, çürüyen bozulan, paslı yığınlar halinde aç, hunhar eller tarafından içleri dışlarına çıkartılmış.
Los muertos no tienen aquí cruces, ni lápidas, ni coronas que canten su pasada gloria, sino que se apilan en montones en los que se pudren, con sus entrañas desgarradas por manos ávidas y carroñeras.
Ya bu gece kelepçeler gidecek ya da yarın eller.
O las esposas se sueltan esta noche o las manos se caen mañana.
Diğer şeylerle yüzleştikten sonra nasıl rahatladın, hatırlasana. Eller, insanlar, Noel...
Sabes qué bien te sentiste cuando enfrentamos lo demás... las manos, la gente y la Navidad.
Eller sıraların üstüne!
¡ Silencio!
Eller sıranın üstüne.
¡ Escuchadme!
Çıplak bir kadın resmi yapsa, karşınızda sarkık göğüsler, çarpık eller belde korseden, bacaklarda da jartiyerden kaynaklanan izler bulursunuz.
Si pinta una mujer desnuda, lo hace con los pechos caídos, las manos deformes, michelines cayéndose sobre el vientre... y las medias alrededor de los muslos.
Eller, başın arkasına.
Las manos, detrás de la cabeza.
Eller yukarı! Kımıldamayın
¡ Quietos, no muevan sus armas!
Bir bakmışsın eller, ayaklar kopuvermiş. Bir bakmışsın tepene lambalar düşmüş. Bunlar olağan şeyler.
Pies y manos son conocidos por desaparecer, luces, esas qué caen desde el cielo, todo tipo de cosas pasan
20 yaşımda iken böyle konuşmaya cesaretim olsaydı şöyle derdim : "Eller cepten çıksın, dik durun!"
Si yo hablara así, si me hubiera atrevido a hablar así a los 20 años, cuando decían los prusianos :
Eller yukarda dışarı çıkın.
Bueno, ustedes dos, salgan con las manos en alto.
- Eller başınızın üstüne. Bacaklarınızı ayırın.
Las manos sobre la cabeza.
Eller başın arkasına.
Las manos en la nuca.
Eller yavaş, Güvercin çırpınışı gibi...
Vamos a ver esas manos, ¡ despacito! Las manos como palomas, ¿ sí?
Eller başların arkasına!
Las manos detrás de la nuca!
Bu minik eller sizleri şaapmaya çalışacak, yavaş, yavaş. hayatınızda tatmadığınız bir heyecan için.
Esos pequeñitos dedos los trabajaran, despacio, despacio, hasta una emocion que nunca han experimentado antes.
Eller çok aşağıda ne yaptıklarını zar zor görebiliyorsun.
Las manos tan debajo que dificilmente sabras lo que estan haciendo.
- Eller masanın üzerinde olsun.
- Las manos sobre la mesa.
Eller kafaların üstünde, pislikler.
- Las manos en la cabeza, cochinos.
Silahları bırakın ve eller yukarıda iki adım geriye gidin!
¡ Suelten las armas y den dos pasos atrás con las manos en alto!
Eller kafaların arkasına!
Las manos detrás de la cabeza.
Davranmayın! Eller havaya, orospu çocukları!
¡ Muy bien, arriba las manos, hijos de puta!
ellerini yıka 31
ellerini uzat 28
ellerinizi kaldırın 59
ellerini üzerimden çek 45
ellerini havaya kaldır 33
ellerini yukarı kaldır 17
ellerini kaldır 128
ellerini çek 31
ellerini başının üzerine koy 19
ellerini başının üstüne koy 27
ellerini uzat 28
ellerinizi kaldırın 59
ellerini üzerimden çek 45
ellerini havaya kaldır 33
ellerini yukarı kaldır 17
ellerini kaldır 128
ellerini çek 31
ellerini başının üzerine koy 19
ellerini başının üstüne koy 27
eller 50
ellerim titriyor 21
elleri 19
eller havaya 54
ellerin 45
ellerim 62
eller yukarı 378
ellerime bak 26
ellerine dikkat et 18
ellerim titriyor 21
elleri 19
eller havaya 54
ellerin 45
ellerim 62
eller yukarı 378
ellerime bak 26
ellerine dikkat et 18