Fazla uzun sürmez translate Spanish
436 parallel translation
Lopez yanına bir arkadaş daha gelmesi fazla uzun sürmez.
Bueno, López... muy pronto tendrás compañía.
Fazla uzun sürmez. Bir saatte dönersin.
Estaré de vuelta enseguida.
Fazla uzun sürmez.
Será un momento.
Söyleceklerim fazla uzun sürmez.
Lo que tengo que decir se dice pronto.
Fazla uzun sürmez yoldaşlar.
No por mucho más, camaradas.
Korkarım, bu fazla uzun sürmez, hanımefendi.
Me temo que no por mucho tiempo, señora.
Fazla uzun sürmez.
No durará mucho.
Fazla uzun sürmez.
No demoraré.
Fazla uzun sürmez.
Terminará pronto.
Fazla uzun sürmez, birisi adına teslimat yapmam gerekiyor sadece.
Tengo que entregarle algo a un hombre.
Fazla uzun sürmez.
No por mucho tiempo.
Fazla uzun sürmez.
Estaré fuera poco tiempo.
Umarım fazla uzun sürmez.
Ojalá no tarde mucho.
Fazla uzun sürmez.
Me largo, pero no tardaré.
Fazla uzun sürmez, adamın geri gelecek. Söz veriyorum.
Tu hombre no tardará, palabra.
Fazla uzun sürmez.
No llevará mucho tiempo.
İki kat genişini kazmak fazla uzun sürmez.
Podemos cavar el agujero el doble de grande.
Hayır, elveda demeyeceğiz. Sadece gidiyoruz. Fazla uzun sürmez.
No, no digamos "adiós", sino "hasta luego", no tardaremos.
Şu Tuhaf Savaş fazla uzun sürmez diye düşünüyorum.
Sospecho que esta "guerra falsa" no durará mucho más.
Ama ondan sonra kaza gününe gelmemiz fazla uzun sürmez.
Sí, pero luego faltará poco para llegar al día del accidente.
İşte bu. Ona fazla uzun sürmez demiştim.
Ya dije que no tardaría mucho.
Çok yaklaştı. Fazla uzun sürmez.
No me parece muy probable.
Fazla uzun sürmez.
Será poco tiempo.
Bu soğukta fazla uzun sürmez.
No tardarán mucho, con este frío.
Bir dakika, fazla uzun sürmez...
- ¡ Deprisa, quita la mesa! - Espere, una más.
Almanların çöküşü fazla uzun sürmez.
Pronto será el turno de los alemanes.
Dayılığın fazla uzun sürmez.
Tu bravuconería no durará mucho.
Fazla uzun sürmez.
Es sólo cuestión de poco tiempo.
Fazla uzun sürmez.
No tardaré.
Fazla uzun sürmez.
Sólo será un instante.
Bir saniye. Fazla uzun sürmez.
Espera un segundo.
Fazla uzun sürmez. Sadece satranç tahtam, öbür gömleğim ve 200 kitabım.
No me llevará tiempo... mi ajedrez, una camisa y 200 libros.
Fazla uzun sürmez. - Nerede?
- ¿ Dónde está?
Fazla uzun sürmez, Bayan Dan- - Selam, Fred?
Enseguida termino, Srta... Hola, ¿ Fred?
Bizi aramaya başlamaları fazla uzun sürmez, değil mi?
No debería tardar mucho en que inicien la búsqueda del yate, ¿ verdad? Naturalmente.
Fazla uzun sürmez
No tardo ni un segundo.
Fazla uzun sürmez.
No nos llevará mucho tiempo.
- Fazla uzun sürmez.
Es una amenaza pública.
Fazla uzun sürmez.
- No tardaré.
- Fazla uzun sürmez.
- No tardarán.
Fazla uzun sürmez.
Sólo será un minuto.
Fazla uzun sürmez.
No me llevará mucho tiempo.
Fazla uzun sürmez.
Ya no tardará mucho.
İnşaallah, bu şekilde sigara içmesi fazla uzun sürmez.
Gracias a Dios ya no fuma tanto.
Fazla uzun sürmez.
No tardaremos mucho.
- Bekliyorum. Öldürülmen fazla uzun sürmez.
- Espero a ver si mueres enseguida.
Fazla uzun sürmez zaten.
Será cuestión de esperar.
Gidip oturun, müşterilere bakacağım fazla uzun sürmez.
Si hay algo que tú necesites... por favor déjanos saberlo y lo haré
Bayan Baxter, sanırım bu pek fazla uzun sürmez. Oh, evet.
Señora Baxter, creo que será más rápido.
Fazla uzun sürmez.
No tardará mucho.
Fazla uzun sürmez.
Gracias, Franklin.