Fu translate Spanish
2,223 parallel translation
Her zaman Kung Fu çalışmanın yararsız olduğunu düşünmüştüm.
Siempre creí que practicar kung fu no era algo útil.
Man Amca, niçin bizimle kalıp bize Kung Fu öğretmiyorsun?
Tío Man, ¿ por qué no se queda y nos enseña kung fu?
Sizin Kung Fu'nuz muhteşem.
Su kung fu es muy bueno.
Kung Fu öğretmek için çok para alırım.
Mis clases son caras.
İmparatorluk Ordumuza Çin Kung Fu'sunu öğret. O zaman yaşamak için bir şansın olabilir.
Enséñele kung fu a nuestro ejército imperial... y tal vez tenga 50 % de probabilidades de seguir con vida.
Seni takdir ettiğini ve Japonlara Çin kung Fu'su öğretmeni istediğini söylüyor.
Dice que te admira y quiere que le enseñes kung fu a los japoneses. Nunca lo haría.
Elbette. O çok yetenekli bir Kung Fu ustası.
Claro, es un gran maestro del kung fu.
Seni öldürmedim ve eğitmen olmanı istedim çünkü Kung Fu'daki yeteneğini takdir ediyorum.
No lo maté y quisiera que fuese nuestro instructor... porque admiro sus habilidades y su kung fu.
Wing Chun stili, bugün olduğu gibi, tüm dünyaya yayılmıştı... ve en iyi bilinen Kung Fu stillerinden biri olmuştu.
El establecio el Wing Chun's Athletic Club. Uniendo a mucha gente y ayudando a esparcir el "Wing Chun Fist"
Ip Man'ın izdeşlerinin sayısının iki milyonun üstünde olduğu tahmin ediliyor. Bir çok büyük Wing Chun öğrencisi vardır.
Wing Chun Fist, hoy en día, se ha esparcido por todo el mundo y es uno de los estilos de Kung Fu más conocidos.
Hayvanlardan esinlenen bu sanatsal hareketler zamanla kung-fu haline gelmiş.
Esta forma de arte inspirada en animales - se convirtió en kung fu.
Kung-fu'nun doğduğu bu antik Shaolin Dağı bugün hala en önemli eğitim merkezlerinden biri konumundadır.
Hoy en día, la antigua Montaña Shaolin, es el lugar donde comenzó kung fu, y sigue siendo su principal centro de formación.
Günümüzde, kung-fu, temelini oluşturan felsefeden çok fiziksel noktaları üzerinde durulsa da hala daha önemli bir yeniden bilinçlenme çabasıdır.
El énfasis de hoy es tal vez más en lo físico... en lugar de los elementos filosóficos que subyacen en el kung fu, pero es un importante re-despertar.
Şey... Vincent'ın mutfağının arkasında olana ne dersin?
De fu- - ¿ Qué tal el que está atrás de la cocina de Vincent?
Kung fu hakkında hiçbir şey bilmiyorum, ama çok iyi çay yaparım.
No se pelear kung fu, pero si se algo sobre té estilo kung fu.
Kung fu çayımdan tat bakalım biraz.
Vamos, prueben mi té de kung fu.
Kung fu bilmek seni bir yere götürmez.
Un poco de kung fu no te llevará a ningún lado.
Nesin sen, bir çeşit Kung Fu Ustası mı?
¿ Qué eres, una especie de maestro del Kung fu?
Üniversite'de biraz Kung Fu öğrenmiştim.
En el instuto, estudié algo de Kung Fu.
Ona şu Brezilyalı kung-fu, ça-ça şeylerinden birini öğretirsin.
Tú, enséñale una de esas cosas Kung-Fu cha-cha brasileñas.
Dinle, anlamadığım, bunlar kim ve San Francisco'da işleri ne. Kılıç ve o Kung Fu şeyleriyle güvenliği nasıl geçtiler?
Escuche, usted que sabe tanto, ¿ quiere explicarme... que están haciendo esos malditos ninjas en San Francisco, usando espadas y kung fu cuando todos los tipos de seguridad tenían pistolas?
Kung fu dersine giriş.
Introducción a la clase de kung fu.
Böylelikle kung fu sanatı sende yaşadığı gibi, bu tatlı çocuklarda yaşamaya devam edecek.
El arte del kung fu perdura, en ti, y ahora en estos niños encantadores. - ¿ Qué? - Buena suerte.
Harika kung fu hareketleri mi öğreneceğiz?
¿ Vamos a aprender los movimientos geniales de kung fu?
Milletin canına okumak kung fu'nun sadece ufak bir parçası.
Ganarle a todos es solo una pequeña parte del kung fu.
"Kung fu" kendini mükemmelleştirmek demektir.
"Kung fu" significa la excelencia del yo.
Mükemmel olmadan önce her biri kung fu'nun sırlarını öğrenmek zorundaydı.
Cada uno tuvo que aprender los secretos del kung fu antes de volverse excelentes.
Yirmi sene önce önce, Çin'deki tüm iyi öğrenciler meşhur Lee Da Kung Fu Akademisinde okuyordu.
Hace 20 años, los mejores estudiantes de toda China estudiaron en la famosa Academia Lee Da Kung Fu.
Görüyorsun, kung fu öğretmek seneler süren bir sanattır.
Verás, enseñar kung fu es un arte que lleva años dominar.
Kung fu hakkında bildiklerini anlat bakalım.
Díganme, ¿ qué saben sobre el kung fu?
Bu karides, seni aptal " fu...
Son gambas, estúpido hijo de p...
Ben Wong Yi, yanimda ise her zamanki gibi Wulin Kung Fu Federasyonu'nun Genel Baskani...
Wong Yi y estoy aquí conmigo, como siempre, Presidente de la Asociación Kung Fu Wulin.
Efsanelerde anlatılan efsanevi bir savaşçı efsanelere konu olacak kung fu yeteneğine sahipti.
La leyenda trata de un guerrero legendario cuyo dominio del kung fu era materia de leyendas.
Kung fu tarihinin en önemli günü bugün!
¡ Es el día más importante en la historia del kung fu!
- Ben kung fu savaşçısıyım!
- ¡ Soy un guerrero del kung fu!
İstediğim kung fu.
¡ Yo amo el kung fu!
O kişi, kung fu'yu en üst seviyesine kadar öğrenmeli.
Primero uno debe dominar el nivel más alto del kung fu.
Kung fu'm bu yüzden o kadar iyi olmayabilir.
Así que mi kung fu quizá no esté tan bien como luego.
Usta Ugvey gerçekten kung fu bilen birini seçer sanırsın.
Oogway debería haber escogido a alguien que supiera kung fu.
Bu kung fu da amma zor iş değil mi?
Esto del kung fu es laborioso.
Kung fu'nun yüz karasısın. Kim olduğumuza ve yaptıklarımıza, biraz saygın varsa, sabah buradan gitmiş olursun.
Eres una desgracia para el kung fu y si respetas lo que nosotros somos y lo que hacemos mañana ya no estarás aquí.
Bugün kung fu tarihinde kimsenin çuvallamadığı kadar çuvalladım.
Hoy fui el más torpe en la historia del kung fu.
O da bir öğrenciydi. Binlerce kung fu hareketi öğrenen ilk öğrenciydi.
fue el primero en dominar los mil rollos del kung fu.
Onun kung fu yeteneğini keşfedince Şifu onu eğitti.
Y cuando el chico mostró talento para eI kung fu Shifu Io entrenó.
Evet kaldım, çünkü beni değiştirebilecek biri varsa beni benden farklı yapacak biri o da sendin. Çin'in en büyük kung fu ustası.
¡ Me quedé porque pensé que si alguien me podía cambiar y me podía convertir en alguien más era usted el mejor maestro de kung fu de toda China!
Burası kung fu'nun doğum yeri.
Ésta es la cuna del kung fu.
Kung fu öğrenmek istiyor musun?
¿ Quieres aprender kung fu?
Sen kung fu'ya odaklanınca, konsantre olunca çuvallıyorsun.
Cuando te enfocas en el kung fu cuando te concentras eres un desastre.
Şu sevimli kung fu savaşçısı benim oğlum!
¡ Ese enorme y hermoso guerrero es mi hijo!
"Kung Fu Keşişi" çekirge...
Un "monje kung fú", pequeño saltamontes.
Orada "kung fu keşişi" yoktu.
No hay "monjes kung fú" en Europa Occidental.