Hayattayım translate Spanish
888 parallel translation
Yanan tiyatroya kilitlendiğimden beri hayattayım!
Estoy vivo, aunque me encerraron en un teatro en llamas.
Şans eseri hayattayım.
Que esté vivo no es su culpa.
O yüzden hayattayım.
Por lo que vivo.
Hayvanlarımı bir müddet buralarda otladım. En zorlu heriflerle karşılaştım. Ve hâlâ hayattayım.
Llevo cuidando ganado por estas tierras mucho tiempo... y he conocido a algunos de los hombres más duros, pero aquí sigo.
Ne de olsa hala hayattayım.
Yo sigo viva, ¿ no?
Evet, ne yazık ki hala hayattayım.
Sí, lamento decir que aún estoy vivo.
Hayattayım.
Vivo.
Hala hayattayım, değil mi?
Aún estoy aquí.
En azından bunu görebilmek için hala hayattayım.
Por lo menos estoy vivo para ver ésto
Ne şanslıyım ki hala hayattayım.
Tengo suerte de estar viva.
Yaşamayı seviyorum, bu yüzden hala hayattayım.
Me gusta vivir, y por eso os enterraré a todos.
Hayattayım.
Sobreviviré.
Hayattayım.
Sobreviviré
Bu görev ve sorumluluklar için hayattayım Rudolf.
He nacido para estas preocupaciones y deberes, Rudolf.
- Ölü gibi solgunsun. - Hâlen hayattayım.
- ¡ Estás pálida como un espectro!
Neden hayattayım, şaşıyorum.
Me preguntaba por qué vivía.
Hayattayım, Yang.
- Todavía sano, Yang.
Saat 8'i altı geçiyor ve hala hayattayım.
Son las ocho y seis, y sigo vivo.
Bu yüzden hâlâ hayattayım.
De esa forma salvé la vida.
Ama hâlâ hayattayım.
Pero aún sigo viva.
Evet, hala hayattayım.
Sí, estoy vivo aún.
O yüzden hayattayım.
Por eso estoy vivo.
Hayattayım.
Estoy vivo.
Ve hayattayım.
Y yo estoy vivo.
Hayattayım!
¡ Estoy vivo!
Ve anladım ki hayattayım.
Y entonces supe que estaba vivo.
Oldukça hayattayım.
Ya lo creo.
- Ben hayattayım Tabii ki.
- Pues claro.
Ama gördüğünüz gibi... hayattayım, ve Sezar oldum.
Pero ya lo ven, estoy vivo. Y soy César.
Ama Drew hâlâ burada, ikiniz de hâlâ hayattasınız ve ben de hâlâ hayattayım.
Pero Drew sigue aquí... y los dos siguen vivos y... Yyo sigo aquí.
Hala hayattayım!
¡ Aun sigo vivo!
Evet hayattayım.
Estoy viva.
Hala hayattayım, değil mi?
No me he muerto por eso.
Hayattayım yine de.
Al menos estoy vivo.
Geçmişteki 25 yıldan daha çok hayattayım.
Más de lo que lo he estado en los últimos 25 años.
- Ya sen? - Hayattayım efendim.
- ¿ Y usted, señor Stiles?
Belki de bu yüzden hala hayattayım.
Quizá por eso siga vivo.
Gördüğünüz gibi, değerli efendim, Fyodor lvanovich, lhala hayattayım.
Como ve usted, padrecito, Fiódor Ivánovich, no he muerto.
Ve bunun dışında yaşıyorum, çünkü hayattayım.
Y, además, vivo... porque estoy vivo.
Ben hayattayım ve iyiyim.
Y estoy vivito y coleando.
Ama hayattayım! Ve ben hayattayken vadi de hayatta kalıyor!
Pero estoy vivo, y mientras sea así, el valle sobrevivirá.
Ama hayattayım ve resmi bir şikayette bulunacağım.
Estoy vivo, y voy a presentar una queja formal.
Tanrım, bu benim... ve ben hayattayım!
Dios santo, soy yo y estoy vivo.
Ben hala hayattayım.
Todavía estoy viva.
Hayattayım, çünkü bir fikre takılıp kalmıyorum.
Si sigo aquí, es porque, en vez de machacar sobre lo mismo hasta volverme loco :
Öyleyse fareyim çünkü hayattayım.
Entonces soy un ratón, porque estoy vivo.
Hala hayattayım.
¡ Aun estoy vivo!
25 yıl ve beş aydır hayattayım.
Tengo 25 años y 5 meses.
Ben hala hayattayım.
Estoy viva.
Hala hayattayım. Haydi işimize dönelim.
Ah, ah Bueno Link, lama sigue vivo Volvamos a los negocios.
Ben hala hayattayım!
Todavía estoy vivo.
hayatım 3662
hayatim 33
hayat 236
hayatı 33
hayat devam ediyor 42
hayatımı 47
hayatını 28
hayatımın aşkı 18
hayat nasıl gidiyor 25
hayat kısa 24
hayatim 33
hayat 236
hayatı 33
hayat devam ediyor 42
hayatımı 47
hayatını 28
hayatımın aşkı 18
hayat nasıl gidiyor 25
hayat kısa 24
hayat güzel 31
hayatta 78
hayatın 30
hayatımda 29
hayata 34
hayatını yaşa 16
hayat dolu 30
hayatımda ilk kez 38
hayat çok kısa 40
hayatım boyunca 96
hayatta 78
hayatın 30
hayatımda 29
hayata 34
hayatını yaşa 16
hayat dolu 30
hayatımda ilk kez 38
hayat çok kısa 40
hayatım boyunca 96