Hayatta olmaz translate Spanish
2,860 parallel translation
Hayatta olmaz.
No va a pasar.
- Hayatta olmaz.
- Ni lo pienses
Hayır, hayatta olmaz.
En absoluto.
- Hayatta olmaz.
- Ni de casualidad.
Hayatta olmaz.
No.
Hayatta olmaz.
No. De ninguna manera.
- Hayatta olmaz.
Absolutamente no.
Hayatta olmaz, birkaç tanesini elimde bulundurmalıyım.
- De ninguna manera. Debo quedarme con algunos.
Hayatta olmaz.
Hubo una confusión.
Hayatta olmaz.
De ninguna manera.
Hayatta olmaz dostum.
Ni loca, amigo.
Hayatta olmaz.
No, seguro que no.
Hayatta olmaz.
No es posible.
Bu isteğini "hayatta olmaz" başlığı adı altında dile getirebilirsin. Ben duştan çıkana kadar gitmiş ol.
Puedes poner ese pedido bajo "ni loca".
Hayatta olmaz. Bunları yapmana neden izin vereyim ki?
¿ Por qué te dejaría hacerlo?
- Hayatta olmaz. Biz öyle... Yani...
- De ninguna manera, eso no, no.
Ellen May. Hayır, hayatta olmaz.
- La puta, Ellen May.
- Hayatta olmaz.
Por supuesto que no.
Hayatta olmaz.
Absolutamente no.
Hayatta olmaz.
Te costaría pasar.
Hayatta olmaz, kendini Tanrı'ya adadı, bu yüzden sikişemez.
De ninguna manera, él dio su corazón y no tira.
Hayatta olmaz.
Muchas gracias.
- Hayatta olmaz. - Aferin.
Diablos, no.
Hayatta olmaz.
- De ninguna manera.
Hayatta olmaz.
Ni hablar.
Hayatta olmaz.
No en tu vida.
Hayatta olmaz.
Jamás.
Hayatta olmaz.
No puede ser.
- Hayatta olmaz!
- ¡ Ni de broma!
Hayır. Hayatta olmaz.
No, claro que no.
Hayatta olmaz.
Eso no va a pasar.
Hayatta olmaz. "Şimdi" den daha uygun bir zaman yoktur.
Tonterías. No hay momento como el presente.
- Hayatta olmaz.
- Ni hablar.
Hayatta olmaz.
Ni loco.
- Hayır, hayatta olmaz.
No, no, no, no, no...
Onlara ne dersiniz? Hayatta olmaz.
¿ Le interesan sus zapatos?
- Hayatta olmaz.
- ¡ Sí! - ¡ Diablos, no!
Hayatta olmaz.
Ni lo sueñes.
Hayatta olmaz.
- Por supuesto que no.
Hayatta olmaz. ... evinize dönme garantisi.
los niños y las mujeres una vez acabada la guerra.
- Hayatta olmaz.
- Absolutamente no.
Hayatta olmaz, para ziyanı resmen.
Por supuesto que no. Eso es un desperdicio de dinero.
Hayatta olmaz.
Nunca va a suceder.
Öyle herkes, hayatta aşkı hemen bulamaz. Aşk olmadan hayatın anlamı olmaz.
"mucho a todos... encuentra el amor.."
Sevgi olmadan... hayatta bağlılık olmaz.
"Sin un amante... la devoción no tiene sentido".
Charmese hayatta razı olmaz ki.
Pero Charmese nunca estará de acuerdo.
Denize zorunlu iniş yaptığımız takdirde, sana hayatta bir şey olmaz, bence.
En caso de amerizaje estás jodido de todos modos.
Hububat alkolü, iyi bir hayatta kalma çantasının olmazsa olmazıdır.
El alcohol de grano es un elemento esencial de una buena bolsa de supervivencia.
Hayatta olmaz.
Por supuesto que no.
Hayatta olmaz.
- No.
Hayatta olmaz Peter.
De ninguna forma, Peter.
olmaz 3739
olmazdı 21
olmaz mı 346
olmazsa 30
olmaz öyle şey 40
olmaz dedim 29
olmaz efendim 16
hayatım 3662
hayatim 33
hayat 236
olmazdı 21
olmaz mı 346
olmazsa 30
olmaz öyle şey 40
olmaz dedim 29
olmaz efendim 16
hayatım 3662
hayatim 33
hayat 236
hayatı 33
hayat devam ediyor 42
hayatımı 47
hayatını 28
hayatımın aşkı 18
hayat nasıl gidiyor 25
hayat kısa 24
hayat güzel 31
hayatta 78
hayatın 30
hayat devam ediyor 42
hayatımı 47
hayatını 28
hayatımın aşkı 18
hayat nasıl gidiyor 25
hayat kısa 24
hayat güzel 31
hayatta 78
hayatın 30