Her zamanki gibi mi translate Spanish
354 parallel translation
Her zamanki gibi mi?
¿ Estamos como siempre?
Her zamanki gibi mi?
¿ Cómo está todo en Brooklyn? ¿ Igual?
Her zamanki gibi mi?
¿ En mi estilo habitual?
- Her zamanki gibi mi?
- ¿ Como siempre?
- Her zamanki gibi mi James?
- ¿ La historia de nuestra vida, James?
- Her zamanki gibi. - Her zamanki gibi mi, El?
- Tan bien como siempre.
Her zamanki gibi mi?
¿ Lo habitual?
Ne oldu peki, her zamanki gibi mi? Evet. Öyle gibi, yenildim.
Si te creo todo lo que me cuentas, ¿ Cómo te fue, como siempre?
- Her zamanki gibi mi Bay Albin?
Buenos días. ¿ Lo usual?
Babam nasıl? Her zamanki gibi mi?
¿ Cómo está papá?
- Her zamanki gibi mi bağlayayım?
- ¿ Ato la capa como siempre?
Azizim Guidon nasıl? Her zamanki gibi sevimli mi?
¿ Cómo está el queridísimo Guidon?
Baylar ve bayanlar, her zamanki gibi benim evim sizin evinizdir.
Señoras y caballeros mi casa es suya como siempre
Her zamanki gibi kaliteli değil mi?
- Ebrio como de costumbre, ¿ eh?
Her zamanki gibi çok güzel.
Adorable, mi amor. ¡ Como siempre!
Her zamanki gibi, hesabıma yazın.
Cárguelo en mi cuenta, como de costumbre.
Ücretim her zamanki gibi 10 pound.
Mi tarifa es la de siempre : £ 10.
Sonra, tam kavşaktan önce, palmiye ağaçları, kanalın yanındaki budanmış söğütlere dönüştüler ve bütün aptalca rüyalar yokoldu ve Ketchworth'te inip biletimi verdim ve her zamanki gibi eve yürüdüm son derede ağırbaşlı ve de kanatsız kanatsız.
Hasta que las palmeras se convirtieron en los sauces junto al canal. Todos mis estúpidos sueños se desvanecieron. Bajé en Ketchworth y entregué mi billete... y caminé hacia casa como siempre, con los pies en la tierra.
Her zamanki gibi şansımı yaratmış ve ne zaman duracağımı bilmiştim.
Como siempre, hice mi suerte y supe cuando detenerme.
Ben kısa keseceğim, her zamanki gibi.
Seré breve, como es mi costumbre.
Yeğenim her zamanki gibi kahvaltımı hazırlamıştı.
Mi sobrina me preparó el almuerzo, como siempre.
Her zamanki gibi.
- En mi dormitorio.
- Çay her zamanki gibi 7 : 00'de mi?
- ¿ Su taza de té a las 7?
- Her zamanki gibi burada yaşayacağım. - Doktora görüneceksin değil mi?
Ahora verá al doctor, ¿ verdad?
- Her zamanki gibi şekersiz değil mi?
- ¿ Sin azúcar, como siempre?
Öğlen olmuş. Ortağım gelmek üzere. Her zamanki gibi arkaya getir.
Cuando llegue mi amigo, le hace pasar a mi mesa.
- İyi mi efendim? - Her zamanki gibi büyüleyici ama durumu iyi değil.
- Tan encantadora como siempre pero no muy boyante.
- Kamaramdayım, her zamanki gibi. - İyi geceler efendim.
Estaré en mi cabina, como siempre.
Durumu daha iyi gibiydi ve Katy - eşim her zamanki gibi beni kapıya kadar geçirdi.
Le encontré mejor y Katy, mi mujer, Salió a la puerta conmigo como siempre lo hace...
Bana her zamanki gibi davranma.
Siempre con la misma actitud contra mi, Pulver.
Bizden her zamanki gibi hayır dualarını esirgemeyeceksin değil mi?
¿ No vas a bendecirme como siempre?
- Her zamanki gibi cimri mi?
- ¿ Está de mal humor como siempre?
Her zamanki gibi aptal ve meşgul bir halde mi?
¿ Sigue tan idiota? ¿ Tan activa? - ¿ Tan resplandeciente?
Her zamanki gibi beni bedavaya içeri alırsın, değil mi?
Dame una entrada gratis como siempre, sí?
Her zamanki gibi Bay Mushnik. Kız kardeşimin yeğeni aniden öldü, bunun için çok üzgünüm.
El sobrino de mi hermana murió en Little Rock, Arkansas.
Bana her zamanki gibi geldi.
A mi me parece igual.
Her zamanki gibi sen mi denkleştirdin?
¿ Lo ha reunido a duras penas, como de costumbre?
Her zamanki gibi annem oradaydı.
Mi madre estaba allí como de costumbre.
Karım, her zamanki gibi durumun bütün pratik yanlarını göz ardı edip kendini romantizme bıraktı ve mantıklı bir şekilde tartışamayacak duruma geldi.
Mi mujer, típico de ella decidió ignorar la parte práctica de la situación y se puso en plan romántico, lo cual la hizo totalmente inaccesible a cualquier forma de razonamiento.
Vücudum her zamanki gibi güçlü. Savaş devam ediyor mu?
Mi cuerpo está tan fuerte como siempre, pero ¿ la guerra continúa?
Her zamanki gibi Park Otel'e mi?
- No lo sé, querida.
Her zamanki gibi kendi görev yerimde idim.
Estaba en mi puesto, como siempre.
Üçüncü gün teknemle oraya gittim, her zamanki gibi ıslık çaldım ve yunus geldi yine.
El tercer día salí con mi barquito, silbé como siempre y el delfín apareció.
Sanırım, her zamanki gibi yapacağım.
No, creo que tomaré mi clase, como de costumbre.
Her zamanki gibi. Karel geldi mi?
Esta Karel?
Yine, her zamanki gibi, sevgili annemin ve sevgili kardeşlerimin acı kaderlerinin kahrından uykusuz kaldığım bir gece karar verdim, ne olursa olsun sonunda, onların katilinden öcümü alacaktım.
Sin embargo, una noche, insomne como de costumbre por el pesar del destino de mi querida madre y mis amados hermanos... decidí, con todo derecho... que me vengaría, por fin, de su asesino.
Dinle, bu iş önemli ve her zamanki gibi benim fikrim.
Escucha, tengo un asunto importante ¿ Te das cuenta? Siempre me encargan a mi.
Annem her zamanki gibi beni çıldırtmaya çalışıyor.
Mi madre me vuelve loca, como de costumbre.
Annem görmem için oraya lamba koyuyor bu şekilde onun bana her zamanki gibi iyi geceler Tanrı seni korusun dediğini anlıyorum
Mi mamá prende una lampara para que yo la vea Esta muy lejos pero se lo que quiere decir Dice buenas noches y que Dios te bendiga
Her zamanki gibi kız kardeşime rüşvet vermem gerekiyor.
Gracias a que mi hermanita me hace chantaje.
Yani seninle kalma teklifin her zamanki gibi iyi mi?
Así que... esa oferta de estar contigo a cualquier momento te parece bien?